YENİ YIL MI?

YENİ YIL MI?

Yayın: 31.12.2021 19:43
Paylaş:
A+ A-

Yeni yıl mı?
Bence şu an içinde bulunduğumuz yıla “yeni” demek içimden gelmiyor.
Biraz tuhaf değil mi?
Aslında düşünüzde bu nitelemede bir tuhaflığın olmadığını siz de biliyorsunuz.!
Ama gerçekleri kabullenmek istemiyorsunuz.
Şimdi…
Dünya yaşlanmış.
Yük kaldıramaz duruma gelmiş.
Siz…
Eskimiş olan bu yapının içinde yeni bir şey/yıl arıyorsunuz.
Neden…
Çünkü umut etmeden yaşamak çok zor …
O nedenle kendinizi zorluyorsunuz.
Allah aşkına…
Şu yaşadıklarımıza bir baksanıza?
Her yeni yıl eskisini aratmakta…
Ve eskiden beter bizi yaşamaya mahkum etmekte.
İçimizi geçirerek…
Ah nerede o eski günler diyecek noktaya getirmekte.
Geçen yıl…
Yeni yıl olarak temenni ettiklerimiz umutlarımızı boşa çıkardı.
Söylemek gerekirse…
Bizde yeni yıla ilişkin bir güven bırakmadı.
Bakın şu virüs furyasına…
Bizi evlere hapsetti.
Özgürlüğümüzü elimizden aldı.
Dışarı çıkamaz olduk.
Küresel emperyalizm…
Virüs aracılığıyla birçok sevdiğimiz kişiyi, yakınımızı bizden kopardı.
Kimse ne olup bittiğini de bir türlü anlayamadı.
Yeni yıl dediğimiz şey bize ne getirecek.
Herkesin umudu….
Sağlık.sıhhat …
Sonra iş ve aş…
Ve…
Huzur ve mutluluk.
Pekala yaşlı dünya bizden ne istiyor.?
Fazla beklenti içine girmememizi…!
Ne diyelim.
Allah’tan hayırlısı…

Yorumlar

  1. Anonim

    Olsun yine de biz ümit edelim. İnşallah eski yılları aratmaz.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kansere yakalanmasına rağmen dünyaya getirdiği oğlunu tiyatro sahnesinde de yalnız bırakmıyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 12.05.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

ZONGULDAK (AA) – GÖKHAN YILMAZ – Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde yaşayan Fatma Çolak, yakalandığı kolon kanserine rağmen dünyaya getirdiği oğluyla aynı tiyatro sahnesini paylaşıyor.

Belediye Sitesi Mahallesi'nde ikamet eden 45 yaşındaki Çolak, 2006'da zor bir doğum gerçekleştirerek kızı Erva'yı dünyaya getirdi. Doğumdan bir süre sonra rahatsızlanarak hastaneye giden Çolak'a hemoroid (basur) olduğu söylenerek tedavisine başlandı.

Zaman içerisinde tedaviye rağmen ağrıları dinmeyen Çolak, fenalaşması üzerine hastaneye kaldırıldı. Kolon (bağırsak) kanseri teşhisi konularak tedavisine başlanan Çolak'a, bu süreçte ikinci gebeliğin risk oluşturabileceği gerekçesiyle hamile kalmaması gerektiği söylendi.

Hastalığının dördüncü yılında ikinci kez anne olacağını öğrenen Çolak, risklere rağmen evladını dünyaya getirme kararı aldı. Çolak, doktorların süreci yakından takibiyle 2010 yılında oğlu Yasin'i kucağına aldı.

İlaç tedavisi sonrası 6 yıl önce kalın bağırsağı alınan Çolak, öğretmeninin tiyatroya ilgisini fark etmesi üzerine oğlunu tiyatroya yönlendirdi.

Aile, tiyatro topluluklarının oğullarının sosyalleşmesi ve kişisel gelişimine katkıda bulunacağını düşünerek tiyatro yazar ve yönetmeni Nuray Dibek'ten destek istedi.

Derslerinden kalan zamanlarını provalar yaparak geçiren Yasin, annesinin de Kilimli Gençlik Merkezi bünyesinde bulunan Özel Oyuncular Tiyatro Topluluğunda yer almasını istedi.

Oğlunu kırmayarak katıldığı topluluğun oyunlarında 2 yıldır rol alan ve okul kantinindeki işinden arta kalan zamanını oğluyla provalar yaparak geçiren Çolak, her alanda olduğu gibi tiyatro sahnesinde de oğlunu yalnız bırakmıyor.

Anne ve oğlunun rol aldığı “Rüya Küre” oyunu, kent merkezi ile ilçelerde sahnelenmesinin yanı sıra Bartın ve Ankara'da da izleyiciyle buluştu.

– “Tiyatro her anlamda bize çok iyi geldi”

Fatma Çolak, AA muhabirine, oğlunun her zaman en büyük destekçisi olduğunu ve onu hiçbir zaman yalnız bırakmadığını söyledi.

Oğlunun isteği üzerine tiyatroya başladığını aktaran Çolak, “Şimdi birlikte sahnelerdeyiz.” dedi.

Çolak, farklı duygular yaşadığını dile getirerek, “Önceden toplum içine girdiğim zaman kendimi çok iyi ifade edebilen bir insan değildim. İlk tiyatroya geldiğim gün bana rol verdiler. Tanımadığım insanların karşısına çıktım. Orada bir şeyler yapmaya çalıştım, o bana çok değişik geldi. Şimdi bana deseler Oyna', istediğim şekilde çıkıp oynarım. O dönem kendime güvenim yoktu, bakış açım çok farklıydı, şu an çok daha farklı.” diye konuştu.

Oğlunun içine kapanık olduğunu ancak tiyatronun onu değiştirdiğini belirten Çolak, “Evden dışarı çıkmayan bir çocuktu. Eve geliyordu, ya televizyon ya da telefon başındaydı. Ben hastalığımı yatarak geçirdiğim, eşim de çalıştığı için çocuğu dışarı çıkaracak kimsemiz yoktu. Dışarıya karşı ister istemez kapalı oldu. Tiyatroyla bu değişti, kendine güveni geldi. Tiyatro her anlamda bize çok iyi geldi. Hastalığımdan bu yana anne oğul hep yan yana olduk. Şu an sahnelerde de yan yanayız. Tiyatro bizim için çok şey demek. Bize çok güzel şeyler kattı.” ifadelerini kullandı.

– “İyi bir oyuncu olmak istiyorum”

14 yaşındaki Yasin Çolak da tiyatro sahnesinde olduğu için çok mutlu olduğunu aktararak, “Burada kendimi ifade edebiliyorum ve burada beni anlayan çok kişi var. Benimle empati kurduklarını hissediyorum, bu da beni çok mutlu ediyor. Bu da beni psikolojik olarak oldukça iyi etkiliyor.” şeklinde konuştu.

Gelecekte de tiyatro sahnesinde yer almak istediğini anlatan Çolak, “Burada kocaman bir ekip var. Tek bir kişinin rol aldığı iş yok. İyi bir oyuncu olmak istiyorum. Başka tiyatro ekipleriyle de oynamak gibi bir hayalim var.” dedi.