Yeni Zelanda’nın ulusal kuşu “takahelerin” sayısı koruma programıyla arttı

Anadolu Ajansı
Yayın: 28.09.2023 08:00
A+ A-

İSTANBUL (AA) – YETER ADA ŞEKO – Yeni Zelanda'da yaşayan ve bir dönem soylarının tükendiği zannedilirken yeniden keşfedilen takahe kuşlarının sayısı uzun yıllardır devam eden koruma ve çoğaltma çabaları sonucu 500'e ulaştı.

Nesli tehlike altında olan hayvanlar için dünyanın pek çok yerinde çeşitli koruma programları yürütülüyor. Yeni Zelanda'da da ülkenin ulusal kuş türlerinden biri kabul edilen ve uzun yıllar neslinin tükendiği zannedilen takahenin korunması için çeşitli çabalar gösteriliyor.

Yaklaşık 10 milyon yıldır Yeni Zelanda coğrafyasında varlığını sürdürdüğü tahmin edilen kuş türünden bugün yaklaşık 500 tane bulunuyor.

Yeni Zelanda Hükümetine bağlı olarak çalışan Tarih ve Doğal Mirası Koruma Departmanı, bölgedeki halkla işbirliği içinde bu kuşun korunması ve çoğalması için “Takahe Koruma Programı” yürütüyor. Program kapsamında son olarak ağustos ayında 9 çift takahe, doğaya salındı. Ekim ayında 7 alt yetişkin kuşun ve 2024 yılının başında da 10 kadar yavru takahenin araziye bırakılması planlanıyor.

Program bünyesinde çalışan kıdemli saha görevlisi Glen Greaves, bu kuş türünün Yeni Zelanda için önemini ve koruma programının ayrıntılarını AA muhabirine anlattı.

Takahelerin mavi ve yeşil tonlardaki tüyleri ve kırmızı gagasıyla oldukça dikkati çektiğini, ağırlığının ise 4 kiloya kadar çıkabildiğini belirten Greaves, bu kuşların Yeni Zelanda'nın endemik türlerinden olduğunu kaydetti.

Benzer atadan gelmiş kuşların Güney Asya'da ve Afrika'da da olduğunu aktaran Greaves, yine de bire bir takaheye benzeyen başka bir kuş olmadığına dikkati çekti.

Greaves, “Uzun yıllar, takahelerin neslinin tükendiği düşünülüyordu. 1850 ve 1898 yılları arasında sadece 4 takaheye rastlanıyor ve 1898 yılında artık bu türün soyunun tükendiği ilan ediliyor. Sonrasında 1948 yılına kadar bir tane bile takahe görülmüyor, 75 yıl kadar önce yeniden keşfediliyorlar. Bu yıl 75’inci yıl olduğu için bizim için oldukça önemli.” diye konuştu.

Takahelerin yeniden keşfinde bir tıp doktoru olan ve duyduğu hikayeler aracılığıyla bu kuşlara hayranlık besleyen Dr. Geoffrey Orbell'in önemli bir yeri olduğunu anlatan Greaves, şunları söyledi:

“Orbell bu kuş türünün hala olabileceğini düşündüğü bölgelere düzenlediği gezilerden birinde takahe olduğunu tahmin ettiği bir kuşa denk geliyor ve fotoğraf makinesi gibi kayda alabileceği herhangi bir şeyin yanında olmaması nedeniyle elindeki pipoyu bu kuşlardan bir iz alabilmek için kullanabileceğini düşünüyor. Piponun içindeki küllerle kuşun ayak izini oluşturuyor. Geri döndüğünde ise bu iz üzerinden araştırmalar yapıyor. O olmasaydı bu programa da başlayamazdık.”

– “Değişen iklim koşulları takahe için risk oluşturabilir”

Takahelerin iklim değişikliğinden nasıl etkileneceğinin zamanla anlaşılacağını dile getiren Greaves, “Önümüzdeki 10 yıllık, 100 yıllık periyotlara baktığımızda cevaplar farklı olacaktır. Ama buradaki kilit nokta takahelerin uyum konusunda oldukça başarılı olması. Bugün, deniz seviyesinden başlayıp çok yukarılardaki bölgelere kadar, Yeni Zelanda’nın her tarafına yayılmış birçok takahe olduğunu biliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bununla birlikte değişen iklim koşullarının bu kuşlarda bazı hastalıklara sebep olabileceğini düşündüklerine değinen Greaves, su kaynaklarının azlığı, kuraklık, sel ve yoğun kar yağışları gibi faktörlerin takaheler için sorun teşkil edebileceği değerlendirmesinde bulundu.

Hassas bir kuş türü olduğu için takaheleri yumurtadan çıktıkları anda alıp yetiştirdiklerini ve kendilerini koruyabilecekleri olgunluğa geldiklerinde doğaya bıraktıklarını vurgulayan Greaves, daha sonrasında ise ayaklarına ya da sırtlarına bağladıkları takip cihazlarıyla nerede olduklarını ve hareketlerini takip ettiklerini belirtti.

Program kapsamında yetiştirdikleri takahelerin neredeyse yarısının şu an doğada olduğunu ve insanların sık sık onlara denk geldiğini aktaran Greaves, “Burada insanların katıldığı, kapsamlı yürüyüş turları oluyor. Bu turlarda insanların onları doğal ortamında görmesi amaçlarımızdan biriydi.” sözlerini sarf etti.

Greaves, sözlerini “Eskiden insanlar gezerken görüyorlardı, şimdi ise takaheleri görmek için gezilere katılanlar var. Kuşu gördüklerinde mutluluktan ağlayan katılımcılar dahi var.” diyerek tamamladı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kadınların girişimiyle 3 bin 500 yıllık Hitit keteni tekstil endüstrisine kazandırılacak

Anadolu Ajansı
Yayın: 20.09.2024 08:52
A+ A-

ÇORUM (AA) – Hititlerin önemli şehirlerinden Çorum'un Ortaköy ilçesindeki Şapinuva Antik Kenti'ndeki arkeolojik kazıda bulunan yaklaşık 3 bin 500 yıllık keten kumaş parçası, Çorum İş Kadınları Derneğince (İŞKAD) geliştirilen sosyal sorumluluk projesi kapsamında yeniden üretilerek, tekstil endüstrisine kazandırılacak.

“Eski dünyanın yeni masalı” sloganıyla hayata geçirilen proje kapsamında yaklaşık 3 bin 500 yıllık keten kumaşından esinlenilerek hazırlanan ve “Hitit keteni” adı verilen kumaş, tarihi Velipaşa Hanı'nda düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı.

Basın toplantısında, “Hitit keteni” kumaşından tasarlanan ve üzerinde Hitit figürlerinin yer aldığı kıyafetler, Tiyatro Dördüncü Duvar üyeleri tarafından hazırlanan defile ile sergilendi.

İŞKAD Başkanı Semrin Kaleli, toplantıda yaptığı konuşmada, Şapinuva Antik Kenti'ne düzenledikleri ziyarette, dönemin kazı başkanı Prof. Dr. Aygül Süel ile sohbet ederken kumaştan haberdar olduklarını ve binlerce yıllık marka değeri olan kumaş için iş fikri geliştirdiklerini söyledi.

Bulunan kumaşın dokuma tekniği ve kullanılan malzemeyi tespit ederek, Denizli'deki bir kumaş tasarım atölyesinde, “Hitit keteni” adını verdikleri yeni kumaşı geliştirdiklerini belirten Kaleli, yeni ürünle ilgili marka tescil sürecini tamamladıklarını, coğrafi işaret tescili için de çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

Kaleli, “Bu kumaşın atkı ve çözgüsü, yani reçetesi, tarafımızca tescil edildi. Böylece artık Çorum'un bir keteni, Hitit keteni var.” dedi.

Kaleli, yeni kumaşın Çorum'da üretilmesi için dokuma atölyesi kuracaklarını, burada hem kadınlara iş imkanı sağlamayı hem de Çorum'dan bir ürünün yurt dışına ihraç edilmesini sağlamayı hedeflediklerini vurguladı.

Çorum Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Yağbat da Velipaşa Konağı'nda kurulacak dokuma atölyesi ile kadınlara keten kumaş dokuma eğitimi verileceğini bildirdi.

Dönemin kazı başkanı Prof. Dr. Aygül Süel ise tesadüfen buldukları kumaş parçasının 28 yıl sonra bir iş fikrine ilham olmasının mutluluğunu yaşadığını vurguladı.

Bir kumaşın 3 bin 500 yıl sonra bulunmasının mucizevi bir durum olduğunun altını çizen Süel, depo olarak kullanılan küplerin üzerini kapatmak için kullanılan kumaş parçasının özenle bulunduğu yerden alınıp Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi'nde inceleyerek, kumaşın keten olduğunun bilimsel olarak ispatlandığını anlattı.

Süel, Hititlerde keten kullanımının yaygın olduğunun tabletlerden de anlaşıldığını sözlerine ekledi.

Nöbetçi Eczaneler

Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455

Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331