Yenişehir Sineması Gerçeğiİ…!

Yenişehir Sineması Gerçeğiİ…!

Yayın: 23.06.2015 08:32
Paylaş:
A+ A-

Sosyal medya facebook paylaşım sitesinde bir aydır Karabük ve Safranbolu fotoğraflarını paylaşıyoruz.
Bu fotoğrafların büyük bir kısmı siyah-beyaz…
Yani geçmişe aitler.
Söylemek gerekirse bir nevi tarih olmuşlar.
Her biri kendi içinde çok sayıda anı barındırıyor.
Zaten eski zamanlara ait bu fotoğrafları yayınlama nedenlerimizden biri de bu.
Geçmişle ilgili anıları tazelemek ve bu anılardan yararlanarak sözel tarih çalışması yapabilmek.
Bu sayede çok sayıda Karabüklü ve Safranboluluya ulaşmış durumdayız.
Onlar da sağolsunlar içlerinden geçenleri yazmaktan geri durmuyorlar.
Böylece bizler o yılları yaşamamış ve görmemiş olsak bile anlatılan anılar sayesinde o yılları sanki yaşamış gibi oluyoruz.
Şimdi şöyle bir soru sorulabilir
Bunun bir yararı var mıdır?
Elbette…
Her şeyden önce geçmişle içinde bulunduğunuz anı karşılaştırma fırsatı oluşuyor.
Renkleri ve zevkleri karşılaştırma olanağı doğuyor.
Hayat iyiye mi yoksa kötüye mi gidiyor.
Düşünme ihtiyacı ortaya çıkıyor.
Önlemleri ona göre almak için planlama yapma ihtiyacı hissediyorsunuz.
Her şeyden önce…
Bu ve bunun gibi birçok soruya yanıt arıyorsunuz.
Yaşamı güzelleştirmek ve içinden çıkılmaz hale getirmek bizim elimizde olan bir husus.
Bu bakımdan nereden geldik nereye gidiyoruz sorularının yanıtlarını aramak bizim için çok önem arz ediyor.
Arkadan gelenlere yaşanabilir bir dünya bırakmak için bunu yapmak lazım.
Benden sonra tufan gelse diyorsanız o da sizin bileceğiniz iş tabi.
Karışmak haddimizi aşar.
Ancak insanlığın sorunlarının küreselleştiği bir ortamda sorunları da paylaşmak ve ortak çareler aramak hepimizin mesuliyetinde olsa gerek diye düşünmekteyiz.
Şimdi gelelim esas meseleye…
Yazının başlığına konu olan Yenişehir Sineması ile bu anlatılanların ne ilgisi var diyeceksiniz.
Olmaz mı?
Var tabii ki…
Sosyal paylaşım sitesinde geçenlerde 18 Ağustos 1958’de hizmete açılan YENİŞEHİR sinemasının ilk yapıldığı an ile şimdiki halini konu alan fotoğraflarını yayımladım.
Yüksek Mimar Münci Tangör tarafından yapıldığını söyledim.
Ben Münci Tangör’ün adını ilk kez rahmetli ağabeyimiz Mustafa Yanık’tan duymuştum.
Kendisi Batı Karadeniz Ekspres gazetesinde 06.01.2010’dan itibaren Karabük’ün Belleği ve Tarihi diye bir dizi yazı neşretmişti…
Bunların sayısı 12’yi bulur.
Karabük’ün Belleği ve Tarihi adını taşıyan bu yazı dizisinin dördüncüsünde şöyle bir bilgi veriyor:
“Bulak Yetiştirme Yurdunun mimari Münci Tangör’dür…Değerli okurlarım ben şahsen Münci Tangör’ü görmüş olabilirim.
Belki,ama hiç hatırlamıyorum.Oysa eşi Moris Hanım çok popüler bir kişi olduğu için onu anımsıyorum.Kızıl saçlı,modern görünüşlü,çok şık güzel olan bu hınım kent sokaklarında kendi kullandığı arabasıyla gezen çok havalı bir bayandı…Kısacası kentin modernleşmesine de katkıda bulunmuşlardı.”
Yüksek Mimar Münci Tangör ile ilgili en geniş kapsamlı araştırmayı KÜ Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr Meltem Özkan Altınöz yapmıştır.
Bu konu ile ilgili makalesi ”Endüstri Kenti Karabük’ün Sosyal Yaşantısının Şekillenişinde Yenişehir Sinemasının Rolü” adını taşımaktadır.
Araştırmasını İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisinde ( cilt.4sayı 1) yayımlamıştır.
Şimdi buradan nereye ulaşmak istedik.
Aşağıda Karabük’te 1953-1963 yılları arasında birçok önemli yapıya imzasını atmış olan rahmetli Yüksek Mimar Münci Tangör’ün kızı Sayın Deniz (Tangör)Kayalı hanımefendi’nin çok güzel anlatımıyla Yenişehir Sinemasının yapıldığı günleri anlattığı sosyal paylaşımını verdik.
Sanki o anları yaşar gibi olduk.
Karabük’ün o yıllardaki havasını teneffüs etme imkanını bulduk.
Kendisine gerçekten çok teşekkür ediriz.
Şimdi hep beraber Sayın Deniz (Tangör) Kayalı’nın olaylara yakından tanıklık etmiş çok Yenişehir Sinemasının yapılışı ile ilgili anılarını okumaya çalışalım:
“Yenisehir sinemasi rahmetli babam mimar Munci Tangör’ün en onemli eserlerinden birdir.
Babam icin en onemli olan sinemanin akustiki idi.
Aylarca projeler çizdi. Istediği akustiki saglamak icin.
Sabahleyin biz kalktigimiz zaman onu masada calisirken bulurduk.
O zaman DemirÇelik’te calismiyordu.
Istanbuldan Genel Müdür Ali Çimen’in daveti uzerine gelmistik.
Istasyonda ev tutmustuk.
Babam sinemanin hem mimarı hem de müteahiti idi.
Çamlıca Kiz Lisesinden , Demir Çelik Ortaokulu’na geldim.
Ailece hergün babamın yaninda , insaatta idik.
Sinema insaatinda kalasin uzerindeki cok buyuk bir çivi ayağıma battı
Günlerce hastahanede yattım
Sinema insaatı 1958 bittiğinde başta babam olmak üzere hepimiz cok mutlu olmuştuk.
Rahmetli Muhsin Ertuğrul Türkiye’de bu kadar güzel akustiki olan hicbir tiyatro ve sinema olmadığını belirtip babama çok iltifat etmisti.
Rahmetli Cumhurbaskani Celal Bayar’da babamı tebrik etmişti.
Lale Oraloglu tiyatrosu.
Genco Erkal , Muammer Karaca tiyatrosu, Kenterler tiyatrosu geldi.
Gişede biletleri Musfik Kenter verirdi.
Daha sonra istanbul’a dönmek istedik.
Fakat kalmamiz icin cok baski ( manevi) yapildi.
Babam genel müdürü ve arkadaslarini kıramadı Demircelikte insaat muduru olarak göreve başladı…”
Bilmeyenler ve onu koruyamayanlar için…
İşte…!
YENİŞEHİR SİNEMASI gerçeği…!

7 kişi görüş bildirdi

  1. AYİŞE AYDIN

    BİLMİYORDUM.BU KONUDA AYDINLATTIĞINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.YENİŞEHİR SİNEMASI DEMEK KARABÜK’ÜN KÜLTÜREL YÖNDEN GELİŞMESİ DEMEKTİ.BEN KENDİMİ BİLDİĞİM BİLELİ BU SİNEMADA ÇOK ANILARIM OLDU.1984 DE AYRILDIĞIM TARİHE KADAR ÇOK ŞEY KAZANDIM….ANILARIM DA TAP TAZE YAŞIYOR…GEÇENLER DE KARABÜK’E GİTTİĞİM DE İÇİM YANDI. O YER CIVIL CIVIL İKEN, SÖNMÜŞ KÖHNE, KORKU FİLMLERİNİ ANDIRAN ŞATOLARA DÖNMÜŞ…..HANGİ SİHİR BU İŞİ YAPTI DİYE İÇİMDEN GEÇİRDİM.YAZIK OLMUŞ BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİ HUNHARCA YIKAN YOK EDEN DÜŞÜNCEYE…..

  2. mustafa yaşar

    malesef karabük’ün simgesi olan yenişehir mahallesi ve sinema amerikan filimlerindeki terk edilmiş kasabaların görünümüne benzemekte liseyi ve sonrası yaşamını oralarda geçiren şahsen beni çok üzüyor. oraları yaşataçak proje bulmak çok mu zor…saygılar.

  3. sevim donkal kayıcan

    ben 11-12 yaşlarındaydım ki deniz arkadaşımızdı moris hanımı da tanırdım çok sevecen ve güzel bir hanımdı .sinema açıldığındaki sevincimiz anlatılamaz .çok tiyatro ve konser gelirdi. ole bir seyirciydiki çıt çıkmazdı o konserlerde ve sanatkar çok takdir ederdi biz seyircileri .çok kültürlü bir camia vardı . çünki d.ç fabrikaları kurulmuş mühendis dr. mimar jeolog hep okumuş meslek sahibi kalite li insanlar yurdun dört bir yanından gelmişti . sinema karabüklülülere bir çok katkıda bulunmuş bir yapıydı münci bey in bu hizmeti unutulamaz .saygı ve rahmetle anıyorum .

  4. Hızır PENSE

    50 yaşıma geldim, Yurdun birçok şehrinde gezdim sinemalara da gittim ama hala Yenişehir Sineması gibi bir sinema görmedim.
    Karabük çocukluğumun, gençliğimin geçtiği yer.En son dayım rahmetli olduğunda 3 sene önce gittim, ne çocukluğumdan bir anı ne de gençliğimden.
    Herşey yerle bir edilmiş beton yığınları haline getirilmiş. Hal içi olmuş AVM, İlk okulum yıkılmış, orta okul yıkılmış, yıllarca insanlara ev sahipliği yapmış 100 evler, 38 Evler (ben 38 Evler çocuğuyum) ve diğer lojmanlar yerlerinde yok. Büyük şehir olmuş ! küçük bir çanağın içinde etrafa yayılacğına dikey büyümüş.
    Yenişehir tanınmaz halde, Sinema herkesin dediği gibi, Yazlık Sineması olan kaç şehir biliyorsunuz?
    Malesef ekmek için Karabük’ten çıktık ama orada kalanlar da para hırsına rant kavgasınayada her ne ise yaşadıkları şehri görmediler, yaktılar yıktılar. Paralarıyla şimdi Karabük’ten uzaklarda yaşıyorlar.
    Çocukluk ve gençlik yıllarımızı dolu dolu geçirmemize sebep olan tüm büyüklerime hayatta olanlara saygı ve ellerinden öpüyor, hakkın rahmetine kavuşmuş olanlara da Allahtan rahmet diliyorum.

  5. Mehmet ÇETİNKAYA (ELK.Çİ)

    KARABÜK ,Bir zamanlar CUMHURİYET Kenti idi,içinde her türlü aktivite yapılabilen sinemaları,sosyal imkanları ile halka açık kulubleri,yine halka açıkhavuzlu bahçesi ile modern insanları ile mükemmel bir kentti. KARABÜK’ Ü bu günkü hale getirenlere lanet okuyorum,

  6. kadir dilek

    dereevlerden il okula havuzlu bahce sokağından cıkar idik sinema inşatına geldikmi 3-5 dakika seyir eder ,cocukça yorumlar yapar idik acıldığı zaman rhm annem bayrama gider gibi bizleri giyindirdi gittik ağzı acık gezdik salonu o pamuk gibi koltuğa oturup kalkarken arkadan azar işittim ,binlerce anımız vardır o sinema da ve eski zevk sineması ,site sineması diğer yazlık sinemalarda ve ilk sinemamız bu gün hastane polikiniği olan d.ç yenişehir sineması tahta koltukları ile zevk ile filim seyir eder idik .

  7. m hikmet ocakli

    Özelleştirme ile gelinen nokta. Maddiyatın patronlarda ki yansıması..

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Samsun’da çıkan yangında iki katlı ahşap ev ile samanlık ve depo yandı

Anadolu Ajansı
Yayın: 27.04.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

SAMSUN (AA) – Samsun'un Havza ilçesinde iki katlı ahşap ev ile samanlık ve depo yandı.

Ortaklar Mahallesi'nde Seyfettin Tural'a ait ve kullanılmayan iki katlı ahşap evde henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen alevler, bitişikteki samanlık ve tarım aletlerinin bulunduğu depoya da sıçradı.

İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık, jandarma ve elektrik şirketi ekipleri sevk edildi.

Samsun Büyükşehir Belediyesi Havza İtfaiye Amirliği ekiplerin müdahalesiyle söndürülen yangında ev, samanlık ve depo tamamen yandı.

Samanlıkta bulunan yaklaşık 300 balya saman yandı, depoda bulunan tarım aletleri de kullanılamaz hale geldi.