Yörüngedeki uzay çöpleri, uydular ve uzay araçları için tehlike oluşturuyor

Yörüngedeki uzay çöpleri, uydular ve uzay araçları için tehlike oluşturuyor

Yayın: 11.04.2023 11:50
Paylaş:
A+ A-

60 yıldan daha uzun süredir devam eden uzay faaliyetleri çerçevesinde 6 bin 50’den fazla roket fırlatıldı ve bu, yörüngede 56 bin 450 takip edilebilir cisme neden oldu.

İnsanlar, uzayı keşfetmeye başladığından bu yana uzayda kirlilik de oluşturuyor. Binlerce kullanılmayan uydu ve fırlatılan roketlerden arta kalan parçalar, Dünya yörüngesinde uydular ve uzay araçları için çarpışma riskini oluşturuyor.

Dünya’dan uzaya 1957 yılından bu yana binlerce roket ve uydu fırlatıldı. Bunların çoğu hala uzayda kalmaya devam ederken, gelecek süreçte daha fazlasının uzaya fırlatılmasının söz konusu olduğu biliniyor. Bu durum, uzay çöplerini artırırken, fırlatılan roket ve uyduların zamanla çarpışma riskini doğuruyor.

Gök taşlarının yanı sıra yörüngede insan yapımı çöpler de bulunuyor. Bunlar artık kullanılmayan uydu ve uzay araçları, fırlatma aracı rampaları ve ayrışma parçalarını içeriyor.

Dünya’ya birkaç 100 kilometre yakındaki bazı cisimler, atmosfere birkaç yıl sonra geri girebiliyor. Bunların çoğu atmosfere girerken sürtünmeden dolayı yanarak yok oluyor. Ancak 36 bin kilometreden fazla irtifada bulunan çöp ve uydular, Dünya’nın etrafında yüzlerce ve hatta binlerce yıl dönmeye devam edebiliyor.

İki uydunun çarpışarak birçok uzay çöpüne neden olmasının yanı sıra ABD, Çin ve Hindistan gibi bazı ülkeler, kendi uydularını yok etmek için füze kullanabiliyor. Bu da yörüngeye binlerce parçanın yayılmasına sebep oluyor.

Şu an yörüngedeki uzay çöpleri, keşif girişimlerine büyük risk teşkil etmese de yörüngedeki diğer uydular için büyük tehdit unsuru olarak görülüyor.

– Çarpışma olayları

Bir Fransız uydusu, 1996’da 10 yıl önce patlayan bir roketten kalan parçalar tarafından darbe aldı.

Çin, Ocak 2007’de uydu savar testinde, eski bir meteoroloji uydusunu füze ile yok etti ve 3 bin 500’den fazla parçanın yörüngeye dağılmasına neden oldu. Bu olay, takip edilebilir cisim oranını yüzde 25 artırdı.

İki uydunun çarpıştığı ilk kaza 10 Şubat 2009’da meydana geldi. Özel Amerikan iletişim uydusu “Iridium-33” ile Rus askeri uydusu “Kosmos2251” çarpıştı. İki uydu da yok olurken, 2 bin 300’den fazla parça açığa çıktı ve bunlardan bazıları tekrar Dünya’nın atmosferine girerek yok oldu.

Mart 2021’de Çin uydusu, çarpışmanın ardından parçalara ayrıldı.

Uydular, uzay çöpleriyle çarpışmadan kaçınıyor

Uydular, hareket alanlarındaki uzay çöplerinden kaçınmaya ve böylece darbe almamaya çalışıyor. Her yıl yüzlerce çarpışmadan kaçınmak için Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) dahil olmak üzere tüm uydular hareket etmek zorunda kalıyor.

ISS, 1999’dan bu yana 25 kez uzay çöplerinden kaçınmak için manevra yaptı.

Avrupa Uzay Ajansının bir uydusu da Eylül 2019’da büyük bir uydu takımıyla çarpışmadan kaçınmak için ilk hareketini yaptı.

UUİ, 2021’de Rusya’nın yaptığı uydu savar füze testinden kaynaklanan uzay çöpü nedeniyle çarpışmadan kaçınmak için manevra yapmak zorunda kaldı. Kasım 2021’de UUİ astronotları, uzay istasyonu bir uzay çöpünün yakınından geçerken nakil uzay aracında sığındı.

Çin’in de bilimsel gözlem uydusu, Ocak 2022’de Rusya’nın bu testinden ötürü çarpışma tehlikesi yaşadı.

Şirketlerin, özellikle internet kullanımı için yeni uydu takımlarını uzaya fırlatma planları, uzay çöplerinin artmasına neden olabilir. Bu durumda yörüngede 50 bin daha uydu hareket etmeye başlayabilir ve bu da uzun vadede daha çok çarpışmadan kaçınma manevrasını gerektirebilir.

Kessler Sendromu

NASA bilim insanlarından Donald Kessler, 1978’de yörüngede çok fazla uzay çöpü birikmesi halinde zincirleme bir etki yaratabileceğini, daha fazla cismin çarpışarak yeni uzay çöpleri oluşturabileceğini öne sürdü.

Kessler, bunun sonucunda da Dünya yörüngesinin ileride kullanılamaz hale gelebileceğini iddia etti. Bu fikir, aşırı gözükse de bazı uzmanlar bunun bir çeşidinin bir gün gerçekleşebileceğinden endişe duyuyor. Bu nedenle bu durumdan kaçınılması gerektiği belirtiliyor.

– Yörüngede 28 bin 160 cisim bulunuyor

Avrupa Uzay Ajansının verilerine göre, 60 yıldan daha uzun süredir devam eden uzay faaliyetleri çerçevesinde 6 bin 50’den fazla roket fırlatıldı ve bu, yörüngede 56 bin 450 takip edilebilir cisme neden oldu.

Bu cisimlerin yaklaşık 28 bin 160’ı uzayda kaldı ve bunlar, ABD Savunma Bakanlığına bağlı küresel Uzay Gözetleme Ağı (SSN) tarafından takip ediliyor. Bunların yaklaşık 4 bini aktif uydu görevi görüyor.

SSN, özellikle alçak yörüngedeki 5-10 santimetre arası ile 30 santimetre ile 1 metre arasında değişen jeostatik irtifadaki cisimlere odaklanıyor.

1961’den bu yana yörüngede 560’tan fazla parçalanma olayı kaydedildi. Bunların yalnızca 7’sinin çarpışma ve uzay araçlarının patlaması sonucu oluştuğu belirtiliyor.

Ancak gelecekte uzay çöplerinin kaynağının ağırlıklı olarak çarpışmalar olması bekleniyor.

Bugün yıllık fırlatma sayısının 110 civarında olması ve yılda 10-11 kez kırılma/parçalanma yaşanmasıyla uzaydaki çöplerin sayısının artması tahmin ediliyor. Çöplerin artmasıyla da çarpışma ihtimali artıyor ve bu da yörüngede oluşacak parçaları artırarak daha da fazla çarpışma riski doğuruyor.

Sonuç olarak çöplerinin sayısının artması, daha fazla çarpışmanın meydana gelmesine neden olacak. Ancak Dünya yörüngesinin dışında yapılan keşiflerde uzay çöpleri sorun teşkil etmiyor.

BM, miladı dolan uyduların yörüngeden kaldırılmasını istiyor

Birleşmiş Milletler (BM), tüm şirketlerden görevi sona eren uyduların 25 yıl içerisinde yörüngeden kaldırılmasını talep ediyor.

Ancak bazı uyduların görevleri baştan başarısız olduğunda bu durum karışıklığına neden oluyor. Bu durumda genellikle uyduların atmosfere sokularak yanıp yok olması yöntemi tercih ediliyor.

Uzmanlar, aktif olmayan uyduların yörüngeden kaldırılması durumunda gelecekte yörüngedeki uzay çöpü sorununun hafifletilebileceğini belirtiyor. (AA)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

SMA hastası çocuklarını rahat gezdirebilmek için 50’sinden sonra ehliyet aldı

Anadolu Ajansı
Yayın: 13.05.2024 08:36
Paylaş:
A+ A-

SAMSUN (AA) – ERKUT KARGIN – Samsun'da hayatını SMA (bir tür genetik kas hastalığı) hastası iki çocuğuna adayan 52 yaşındaki Nihal Vural, geçen yıl aldığı ehliyetle çocuklarını istedikleri yere götürebiliyor.

SMA hastalığı nedeniyle yaşamlarını tekerlekli sandalyede sürdüren 35 yaşındaki Fulya ve 32 yaşındaki Emre Vural kardeşlerin annesi Nihal Vural, Kovid-19'a yakalanan eşini 3 sene önce kaybetti.

Çiftin çocuklarını rahat gezdirebilmek amacıyla özel olarak dizayn ettirdikleri, içinde portatif rampa bulunan panelvan, Vural'ın eşinin ölümünün ardından bir sene evlerinin önünde durdu.

Nihal Vural, çocuklarını gezdirebilmek için geçen yıl ehliyet almaya karar verdi.

Girdiği sınavı kazanarak ehliyetini alan Vural, boccia sporuyla ilgilenen çocuklarını hafta içi antrenman yapmaları amacıyla Atakum Engelsiz Yaşam Merkezi ile gitmek istedikleri başka yerlere aracıyla götürme imkanına kavuştu.

Nihal Vural, AA muhabirine, eşini kaybettikten sonra bir yıl sosyal hayatlarının durduğunu, bunun üzerine harekete geçtiğini söyledi.

Daha önce hiç araç kullanmadığını belirten Vural, “Kontağı çevirmeyi bile bilmiyordum. Bir yıl önce ehliyet kursuna yazıldım, ehliyetimi aldım. Şimdi arabamı kullanıyorum. Çocuklarımı istedikleri yere getirebilmek, hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek için çaba gösteriyorum. Onların sosyal hayatlarını sürdürmek için mücadele veriyorum.” dedi.

Vural, eskiden araç kullanma fobisi bulunduğunu ancak bunu yenerek ehliyetini aldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Çocuklarım için yapmalıydım. Oğlum fanatik Trabzonsporlu, maçlara babasıyla gidiyordu. Ben bunu devam ettirmeliydim. Elimden ameliyat oldum, ehliyet derslerine ameliyatlıyken gittim. Evde çocuklarım bana çok yardımcı oldu. Televizyondan soruları açıyorlardı, benimle beraber çalışıyorlardı. Yani sınava girseler, bir seferde alacaklardı ehliyeti, o derece olmuştu. İki çocuğum da hastalandı. Direksiyon sınavında çocuklarımı hastaneye bıraktım ve sınavı geçtim. Defalarca çocuklarımı maça getirdim. İstedikleri her yere getiriyorum ve hayata güzel bakmaya çalışıyoruz.”

İnsanın isterse her şeyi başarabileceğine işaret eden Vural, “51 yaşında ehliyetimi aldım, çocuklarımı özgürlüğüne kavuşturmak için. Ehliyetimi aldıktan sonra hemen yollara düştük. Önce babanın kabristanına gittik. Onu ziyaret ettikten sonra Trabzon'a gittik. Oğlumun çok dostları var orada. Onları ziyaret ettikten sonra Of'a geçtik. Oradan tekrar Samsun'a döndük.” diye konuştu.

– “Annem yol arkadaşımız, sporda asistanımız, dışarıda kankamız, evde annemiz”

Emre Vural ise engelliler için araç sahibi olmanın çok önemli olduğunu dile getirerek, “Çünkü özgürlüğünüz bir o kadar artıyor. Babam koronavirüs döneminde vefat ettikten sonra, evet bir aracımız vardı ama kullanabilecek biri yoktu. Bu sebeple annem 50 yaşından sonra ehliyet almaya karar verdi. Kaldı ki 50 yaşından önce ne araba sürmüşlüğü ne de kontak çevirmişliği var. Keza ciddi araba fobisi de vardı ama biz üçümüz bu zorlu yola çıktık.” ifadelerini kullandı.

Annesine ders çalıştırdıklarını anlatan Vural, şunları söyledi:

“Her zorlu yolun sonunda mutluluk ve güzellik var. Bizlere de Allah onu nasip etti. Hayatımız bundan sonra çok çok daha özgürleşti. Antrenmana, gezmeye, memleketimiz Trabzon'a veya birçok yere rahatlıkla gidebiliyoruz. Annem hem yol arkadaşımız, sporda asistanımız, dışarıda kankamız, evde annemiz.”