Zonguldak açıklarında batan gemide görevli bir denizcinin cansız bedenine ulaşıldı

Zonguldak açıklarında batan gemide görevli bir denizcinin cansız bedenine ulaşıldı

Yayın: 20.11.2023 12:48
Paylaş:
A+ A-

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü, Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde limandan çıktıktan sonra mendireğe çarparak batan Kafkametler gemisinde görevli bir denizcinin cesedine ulaşıldığını bildirdi.

Denizcilik Genel Müdürlüğünün X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, şu bilgi verildi:

“Karaya oturan ve iletişimin kesildiği Kafkametler gemisinde görevli bir denizcimizin naaşı kurtarma ekiplerince Ereğli sahilinde bulunmuştur. Batan gemideki diğer denizcilerimizi arama kurtarma çalışmaları devam etmektedir. Denizcimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Başımız sağ olsun.”

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da sabah saatlerinde yaptığı açıklamada, dün yaşanan gemi kazasına ilişkin bilgi vermişti.

Yerlikaya, “Olumsuz hava ve deniz koşulları nedeniyle İzmir’e gitmek üzere limandan ayrılan Türk bayraklı ‘Kafkametler’ adlı kuru yük gemisi, sürüklenerek mendireğe çarpmak suretiyle batmıştır. Gemide bulunan 12 Türk mürettebat ile halen irtibat kurulamamıştır. Sahil Güvenlik Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri, AFAD, Kıyı Emniyeti, jandarma, emniyet, itfaiye ekipleri hazır beklemektedir. Olumsuz hava koşullarının düzelmesiyle hemen arama kurtarma faaliyetlerine başlanacaktır.” ifadelerini kullanmıştı.

Arama kurtarma çalışmaları başlatıldı

Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde mendireğe çarparak batan gemideki mürettebata yönelik arama kurtarma çalışması yapılıyor.

Kent genelinde etkisini sürdüren fırtına ve sağanağın hafiflemesiyle, dün sabah saatlerinde batan “Kafkametler” adlı kuru yük gemisinin 12 kişilik Türk mürettebatın bulunması için havadan, denizden ve karadan arama kurtarma çalışması başlatıldı.

Sahil Güvenlik, Kıyı Emniyeti, AFAD ekipleri, dalgıçlar, jandarma ve polis ekiplerinin katıldığı faaliyetlere 1 helikopter, 1 uçak ve 2 bot eşlik ediyor.

Şu ana kadar 1 denizcinin cansız bedenine ulaşılan çalışmalar çok yönlü sürdürülüyor.

Öte yandan dün sabah aynı limanda fırtınanın etkisiyle ikiye bölünerek kıyıya vuran Kamerun Bayraklı geminin 13 personelinin itfaiye ekiplerince tahliye edilmesi güvenlik kameralarınca kaydedildi.

Bu arada belediye ekipleri, fırtına ve sağanaktan etkilenen ilçe merkezinde ve sahilde temizlik çalışması yapıyor. İş yerleri zarar gören vatandaşlar da kendi imkanlarıyla dükkanlarında su tahliyesi ve temizlik işlemlerini yürütüyor.

Bakan Uraloğlu’ndan Zonguldak açıklarında batan gemiye ilişkin açıklama

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Zonguldak açıklarında batan geminin mürettebatından birinin cansız bedenine ulaşıldığını, bölgedeki arama ve kurtarma çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.

Uraloğlu, basın mensuplarına, dün Zonguldak açıklarında batan gemiye yönelik çalışmalara ilişkin bilgi verdi.

Ülkenin birçok kesiminde görülen yağışlar konusunda Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarı yaptığını anımsatan Uraloğlu, “O uyarılarla beraber de gerekli bütün ulaşım noktalarında kara, demir, hava ve deniz yolunda ilgili taraflar uyarıldı.” dedi.

Uraloğlu, uyarılar sonucu gerekli önlemlerin alındığını ancak Karadeniz’de iki gemide sıkıntı yaşandığını söyledi.

Yüksek hızda esen rüzgar ve fırtınada Türk bayraklı bir geminin dün limana yanaşırken mendireğe çarparak dalgaların etkisiyle battığını bildiren Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Gemi, sabah saat 10.00 civarında uydu sistemlerinden acil çağrı verdi. Arkadaşlarımız olayı, Deniz Kuvvetleri, Sahil Güvenlik, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz, Denizcilik Genel Müdürlüğümüz takip etti ama o şartlarda oraya müdahale imkanı yoktu ve görüntüleriyle beraber geminin en son battığını tespit ettik. 12 personelin bulunduğu gemide bir arkadaşımızın cansız bedenine ulaşıldı. Diğerleriyle ilgili de arama çalışmaları devam ediyor.”

Yabancı bayraklı bir geminin yaşadığı sıkıntıyı da anlatan Uraloğlu, “O da sahile gelip birkaç defa çarptıktan sonra bölündü ancak içindeki mürettebat, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, itfaiyenin, Kıyı Emniyetinin ve o bölgedeki kurtarma ekiplerinin müdahaleleriyle sağ salim çıkarıldı. Orada çok şükür bir can kaybımız yok. An itibarıyla da arama kurtarma çalışmaları sürdürülüyor.”(AA)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Arıcılıkta 50 yılı geride bırakan emekli öğretmen, bilgilerini yeni nesillere aktarıyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 20.05.2024 08:00
Paylaş:
A+ A-

KARABÜK (AA) – ORHAN KUZU – Karabük'te yaşayan emekli öğretmen Ahmet Çetin, öğretmenlik yıllarında başladığı arıcılıkta yarım asrı geride bıraktı.

Eflani ilçesi Gökgöz köyü Topuzlu Mahallesi'nde arıcılık yapan 74 yaşındaki Çetin, Bolu Erkek İlköğretmen Okulundan 1969'da mezun oldu.

Anadolu'nun çeşitli illerinde öğretmenlik yapan Çetin, 1974'te Eflani ilçesinin Karlı köyü ilkokulunun bahçesinde arıcılığa başladı.

Öğretmenlikten 1995'te emekli olan Çetin, arıcılık faaliyetlerini sürdürdü.

Çetin, 50 yılı geride bıraktığı arıcılığın yaygınlaşması için 18 yıldır il ve ilçe tarım müdürlükleri ile halk eğitim merkezlerinde düzenlendiği kurs ve seminerlerle katılımcılara teorik ve pratik bilgiler aktarıyor.

– “Arılar tarımın olmazsa olmaz yardımcı aktörleridir”

Ahmet Çetin, AA muhabirine, arıcılığa başladığı yıllarda öğretmenlerin ya hindi yetiştirdiğini ya meyvelik kurduğunu ya da arıcılık yaptığını söyledi.

O yıllarda daire amirleri ve müfettişlerin köy okullarındaki öğretmenleri üretim yapmaya teşvik ettiğini aktaran Çetin, “Üreticilik yapan öğretmenler yazın okulları terk etmezler, bahçede üretim yaparken okulun tesislerini geliştirirler, örnek çalışmalar yaparlardı. O ortamda başladık. O gün bugündür 50 yıl geride kaldı.” dedi.

Çetin, o yıllarda arıcılığı geleneksel yöntemlerle yaptıklarını anlatarak, şöyle devam etti:

“Daha sonra bilimsel verilere ulaşabilmek için seminerler, kurslar, arıcılıkla ilgili kitap ve yayınlara ulaşmaya çalıştık. O gün bugündür devam ediyoruz. 2004'te Karabük Arıcılar Birliğini kuruncaya kadar el yordamıyla kendi kendimizi geliştirdik. Arıcılar birliğinin örgütlenmesiyle birlikte bilimsel verilere ulaşmak çok daha hızlı oldu. Tartışmalara, ulusal ve uluslararası düzeydeki kongrelere ve sempozyumlara katıldık. Birikimlerimizi paylaştık, uzmanları dinledik. Onların bilgilerinden faydalanmaya çalıştık.”

Bugün Türkiye'de arıcılıktaki standartların yükseldiğini dile getiren Çetin, Türkiye'nin bal veriminin arttığını, ülkenin yıllık bal üretiminin 100 bin tonu geçtiğini kaydetti.

Çetin, tarımsal ilaçlama ve çevre kirliliğinin olmadığı bölgenin arıcılık için elverişli olduğuna işaret etti.

Arıcılığa 50 yıldır katkıda bulunmaya çalıştığını belirten Çetin, daha çok kişinin bu alana yönelmesi ve bu faaliyeti bilimsel veriler ışığında yapması için kurs ve seminerler düzenlediğini anlattı.

Çetin, uygulamalı eğitimlerin olumlu yansımalarının görüldüğünü aktararak, gerek arı hastalıklarının azalması gerekse bal verimindeki artışların buna bağlanabileceğini söyledi.

Arıların önemine değinen Çetin, “Arılar tarımın olmazsa olmaz yardımcı aktörleridir. Arıların olmadığı yerde tarımsal verim olmaz. Arıcılık yapan genç kardeşlerimiz aslında doğrudan tarımsal üretimin de artışına katkı sağlamış oluyorlar. Arıcılığa meraklı olan genç arkadaşlarımızı kutluyorum.” diye konuştu.

Çetin, arı sağlığına zarar verecek kontrolsüz tarımsal ilaçlamaları doğru bulmadığını vurgulayarak, “Üreticilerimiz aslında fazla ürün almak amacıyla bu tür çalışmalara giriyorlar ama bir taraftan da arı sağlığını bozan bu tür ilaçlar aslında tarımda verimi düşürüyor.” dedi.