Kent meydanına Atatürk anıtı yapmak…
Atatürk’ü Karabük’e getirmek….
Anıta da ünlü şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Atatürk Karabük’te şimdi diye başlayan şiirini nakşetmek…
Ne güzel olurdu değil mi?
Herkes soruyor?
Karabük’e Demir Çelik Fabrikasını kuran kararnamenin altında Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün imzası var…
Ama Karabük Atatürk’e neden gelmedi diye…
Bilindiği üzere….
Bu iş için dönemin Başbakanı İsmet İnönü’yü görevlendiriyor.
O sebepten dolayı fotoğraf karelerinde Atatürk yok…
Düşündürücü değil mi?
Ama gözlerimiz yine de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü arıyor.
Keşke o da kentin kuruluşunu sağlayan Demir Çelik Fabrikalarının temel atma töreninde yer alsaydı diye…
Ne ulvi bir düşünce değil mi?
Ama biz bu güzel düşünceyi hayata geçirebiliriz.
Nasıl mı?
Kent meydanına Atatürk anıtı yaparak…
Bu noktada uzun süren görüşmelerden sonra nihayet bir karara varıldı.
Karabük CHP İl yönetimi ile Belediyesi el sıkıştı.
Mutabakat sağlandı.
Sonrasında….
Kent meydanında yer aranmaya başlandı.
Ancak Karabük Belediyesi’nin gösterdiği yer Karabük CHP il yönetimi tarafından beğenilmedi.
Bulunan mekan daha doğrusu köşe kent meydanının göze çarpmayan, dikkat çekmeyen en ücra yeri olarak nitelendirildi.
Şimdi biz buradan yetkililere ve ilgililere şu soruyu sormak isteriz.
Bir işin yapılmasına karar verdiyseniz ve o işin yapılmasını yürekten istiyorsanız neden herkesi memnun edecek ölçütlere göre hareket etmiyorsunuz?
İşi tabir-i caizse yokuşa sürüyorsunuz?
Burada yapılacak olan ne?
Önce Atatürk’ün maddi mirasına saygılı olmak.
Tarihi objelere uygun hareket etmek….
Yapılacak işin minnete geçmesini sağlamak…
Bunları yapamayacaksanız…
İşin içine hiç girmeyeceksiniz.
Kenti düşkünler şehri haline sokmayacaksınız.
Ve….
Ortak müştereklere göre hareket etmeyi ilke olarak benimseyeceksiniz.
Anlaşıldı mı?….
