Değirmenci: “Emekçiler Olmadan Üretim Başsız Kalmıştır”

Değirmenci: “Emekçiler Olmadan Üretim Başsız Kalmıştır”

Yayın: 22.11.2020 18:04
Paylaş:
A+ A-

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca desteklenen ve Özçelik-İş Sendikası tarafından uygulamaya konulan ‘Metal Sektörü Çalışanlarının Güvenlik Kültürünü Eğitim Yoluyla Arttırma Projesi’ nin son ayağı İskenderun şubesinde hizmete açılan yeni binasında gerçekleştirildi.

Eğitim toplantısına Öz-Çelik iş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci’nin yanı sıra İskenderun Şube Başkanı Mehmet Güngör, şube yöneticileri, Proje Koordinatörü Pınar Özcan, Proje Asistanı Meltem Toraman Soğuksu, eğitmenler ve İskenderun teşkilatı katılım sağladı.

Eğitim projesinin açılış toplantısında bir konuşma yapan Genel Başkan Değirmenci, ülke gündeminden pandemi sürecine kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

Değirmenci, “Türkiye, hiç olmadığı kadar ağır ve karmaşık bir dönemden geçmektedir. İnanıyorum ki başta siz emekçi kardeşlerim olmak üzere tüm milletimizin azim, sabır, cesaret ve kararlılığıyla, bu zorlu günler geride kalacak, Türkiye hak ettiği yerlere en kısa sürede ulaşacaktır” diye konuştu.

“EMEKÇİLER OLMADAN ÜRETİM BAŞSIZ KALMIŞTIR”
“Bu pandemi sürecinde, işçinin emeği olmadan fabrikaların bacalarından, sadece hüzün ve keder çıkmıştır” diyen Değirmenci, “Emekçinin alın teri olmadan, fabrika çarkları pas tutmuştur. Emekçinin bulunmadığı bir ortamda, akıllı makineler, tabir-i caizse aklını yitirmiştir. Emekçiler olmadan tezgahlar anlamsız, üretim başsız kalmıştır. Bu nedenle herkesin canının derdine düştüğü bir ortamda işletmelerinizi, ülkenizi, bileğinizle, alın terinizle ayakta tuttuğunuz için sizlerle ne kadar gurur duysak azdır” ifadeleri kullandı.
Genel Başkanımız Değirmenci, sözlerini şöyle sürdürdü;

“BU BİNA, İSKENDERUN’A VERDİĞİMİZ DEĞERİN GÖSTERGESİDİR”
“İskenderun şubemizin yeni hizmet binası, yıkan değil, yapan olmak için çıktığımız yolun meyvesidir. Bu bina, İskenderun’a ve bölgedeki üyelerimize verdiğimiz değerin, açık ve net ifadesidir. Bu bina, kimsenin değil, sadece ve sadece sizlerindir. Bu bina birilerinin uykusunu kaçırsa da rahatsızlık verse de bu güzel yapı, gök kubbe altında hoş bir sada bırakma isteğimizin bir sonucudur. Binamız, başta üyelerimiz olmak üzere şubemize, işyerlerimize ve bölgemize Allah hayırlı mübarek etsin.”

“BEDEL ÖDEYECEĞİMİZİ BİLE BİLE DAVAMIZI YERDE KOYMADIK”
“Bizler, dertlere talip olmak için çıktık bu kutlu yolculuğa. Sıkıntılı, yıkık ve mahzun gönüllere ümit olmak için hayırlara anahtar, şerlere kilit olmak için bu davanın bir neferi olmaya karar verdik. Bedel ödeyeceğimizi bile bile itibar suikastına maruz kalacağımızı göre göre, Allah’ın rızasını kazanmak için, davamızı yerde koymadık. ‘Eski köye yeni adet getirmenin’ birilerinin tekerine çomak sokmak olduğunu bile bile doğru bildiğimizden vazgeçmedik. Güzel işler yapmanın birilerini rahatsız edeceğini, şahsiyetimiz yetmezmiş gibi ailemize dahi dil uzatacaklarını bile bile bu davanın neferi olduk. Bu bilinçle, bu anlayışla, durmadan, yorulmadan, çalıştık, çabaladık.”

“ARSIZA, HIRSIZA BOYUN EĞMEDİĞİM İÇİN YALAN VE İFTİRAYA BAŞVURDULAR”
“Birileri üzerime geliyor diye, kutlu olduğuna inandığım bu hizmetleri yapmaktan vazgeçmeyi asla düşünmedim, düşünmeyeceğim de. Yanlışa kucak açarak menfaat elde etmektense, doğru yolda yapayalnız ölmeyi tercih etmeye devam edeceğim. Birileri rahatsız oluyor diye, sizlerin hizmetkârı olmaktan asla vazgeçmeyeceğim. Biliyorum; adeta bir enkazı andıran bir sendikayı, bugün güzel günlere taşıdığımız için birilerinin uykuları kaçıyor. Onların uykuları kaçıyor diye, yolumdan elbette ki dönecek değilim. Biliyorum; arsıza, hırsıza boyun eğseydim, iftiralara, yalanlara maruz kalmayacaktım. Biliyorum; işçinin sırtından haybeden geçinenlere geçit verseydim, benden iyisi olmayacaktı. Çalışmadan, alınteri akıtmadan bu sendikadan menfaat sağlayanları saf dışı bırakmasaydım, onların gözünde en başarılı genel başkan ben olacaktım. Tüm bunlara rağmen işçi adına ne doğru söylemekten korktum, ne de doğru yoldan bir milim saptım. Ne arsızın iftirası, ne menfaatçilerin karalamaları, emekçilere olan hizmet aşkımızın önüne geçemedi, geçemeyecek de. Bu kutlu yolda bedel ödemeye, dün olduğu gibi bugün de hazırım. Bu böyle biline… Birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhumuza zarar vermek isteyenlere kulak asmadan, üyelerimizi yeniliklerle, ilklerle tanıştırmaya devam edeceğim.

 

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Enuygun’da doğa otellerine talep yüzde 116 arttı

Anadolu Ajansı
Yayın: 27.04.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Enuygun'un verilerine göre doğa otellerine talep son bir ayda bir önceki aya göre yüzde 116 artış gösterdi.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, en çok rezervasyon yapılan bungalov otellerin olduğu ilk 5 destinasyon Sapanca, Rize, Ağva, Olimpos ve Fethiye oldu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Enuygun Otel İş Geliştirme Müdürü Ferhat Uyanık, şehir hayatına kısa bir mola vermek isteyen seyahatseverlerin doğada vakit geçirmek için doğa otellerine yöneldiğini belirtti.

Doğa konseptindeki otellerin hafta sonu ve resmi tatilleri için akla gelen ilk seçenekler arasında yer aldığını aktaran Uyanık, “Bu durumda konseptin her geçen gün popülerleşmesini sağlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Uyanık, doğa otellerinin uzun yıllar popülerliğini sürdüreceğini düşündüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Artık çok farklı segmentte doğa oteli seçeneği var. Konforlu ve keyifli bir tatil yapmak isteyenler bir glamping tesisini tercih ederek hem doğa içinde vakit geçirebiliyor hem de konfordan ödün vermiyor. Ya da bulundukları şehirden çok uzaklaşmadan kısa bir tatil yapmak isteyen seyahatseverler günümüzde şehirlerine yakın bir konumda otellere ulaşabiliyor. Bu da bizlere doğa otellerinin popülerliğinin kısa süreli bir yükselişten ziyade kalıcı bir tercih olacağını gösteriyor.”

Enuygun üzerinden otel rezervasyonu yapmak isteyenler, “OTEL2024” koduyla 8 bin TL'ye varan anında indirimden yararlanabilecek.