Hava kirliliği ile ilgili duruma ne demek gerekir.?
Bilmiyorum ama…
Ben Karabük’ün halleri demeyi uygun gördüm.
Bildiğiniz gibi…
Maddenin halleri deyince katı,sıvı,gaz nitelemeleri akla geliyor.
Karabük’ün halleri deyince aklımıza ne gelmesi gerekir.?
Havasının durumu tabiî ki …
Karabük bir ağır endüstri kenti.
Her sanayi kentin de olduğu gibi havası kirli.
Coğrafi yapısının tavayı andıran konumu kirliliği artırıcı bir unsur oluşturuyor.
Etrafı dağlarla çevrili.
Saklı kent görüntüsünde…
Hava bu coğrafi ortamda yükselemiyor.
Yükselen havanın soğuması gerekiyor.
Burada ise ısınarak bir süre sonra aşağıya iniyor.
O nedenle var olan hava kirliliğinden kurtulması zor görünüyor…
Bu tür ortamlarda bina ve taşıt sayısının artması büyük tehlike oluşturuyor.
Durum tespiti yaptıktan sonra insanın aklına şu soru geliyor.
Karabük’te hava kirliliğinden kurtarmak mümkün müdür.?
Gerçekçi olmak gerekirse buna verilecek yanıt koskocaman bir hayırdır.
Doğal gaza geçilmesine rağmen yarada herhangi bir değişiklik olmama nedeni budur.
O zaman kirli havayla yaşamak kader midir sorusu akla geliyor.
Kader değil ama yapılacak pek fazla şeyin olmadığı da bir gerçektir.
KARDEMİR yöneticileri konuya ilişkin basını bilgilendirme toplantısında çevre yatırımlarına önem verdiklerini,vereceklerini söylemişlerdi….
KARDEMİR’in üretimini artırdığı/artıracağı düşünülecek olursa bu noktada yapacağı çevre yatırımlarının ne kadar önemli olduğu ortadadır.
Aynı zamanda MARZİNC adlı kuruluşun da üretime geçtiği düşünülecek olursa yapılmış ve yapılacak çevre yatırımlarının ne denli önemli olduğu bir kez daha kendiliğinden anlaşılacaktır.
Karabük’te hava kirliliği tartışmaları sona erer mi?
Bu mümkün değil.
Bizim gayemiz ne olmalıdır.?
Bu tür kuruluşların denetlenmesinin sağlanması ve kural dışı hareket edenlerin yasal çerçeveler doğrultusunda cezalandırılması…
Bir de kamuoyunun ilgililer tarafından bilgilendirilmesi bu noktada çok önemlidir.
Karabük Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri konuya ilgili olarak halkımızı belirli süreçler dahilinde aydınlatmalıdır.
Eğer bunu yapmıyorsa vebali büyüktür.
Yani hava kirliliğinin nedeni olamaz.
Çünkü kirliliğin sebebi bellidir.
Halkın sağlığı her şeyden önemli bir husustur.
Bu noktada doğru bilgilendirmeler yapmak sorumluluk gereğidir.
Hiç kimse bu noktadaki görevini umursamazlık etmemelidir.
Hele bu yer Karabük’se ihmalkarlık hiçbir şekilde hoş karşılanamaz.!
Karabük Çevre Derneği ve Kent Konseyine de bu noktada büyük sorumlulukların düştüğü ortada.
Baskı oluşturacak hal çareleri düşünülmeli ve bunlara başvurulmalıdır.
Kendimizi düşünmedik ama bari çocuklarımızı düşünelim.
Bu arada Karabük Milletvekili Sayın Osman Kahveci’nin kirliliğe neden olanlar üzerinde bir denetleme mekanizması olarak kurguladığı “DEMOKLESİN KILICI“ sözlerini de asla unutmamak gerekir….!