Kardemir, Türkiye’yi Tren Rayında Dışa Bağımlılıktan Kurtardı

Kardemir, Türkiye’yi Tren Rayında Dışa Bağımlılıktan Kurtardı

Yayın: 08.09.2019 23:37
Paylaş:
A+ A-

Cumhuriyetin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1920’li yıllarda başlattığı “ulusal sanayileşme hamlesi” kapsamında temelleri atılan Türkiye’nin ilk Ağır Demir Çelik sanayisi olan Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) AŞ., Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003’de başlattığı millileşme hamlesiyle bugün Türkiye’nin tek tren rayı üreticisi olurken, Türkiye’yi tren rayında dışa bağımlılıktan kurtardı.

13 haneli köy olan Karabük’te, 3 Nisan 1937’de dönemin temelleri atılan, yıllık 150 bin ton kapasiteyle üretime başlayıp, ülkedeki birçok tesisin yapımını gerçekleştiren ve bundan dolayı “fabrikalar kuran fabrika” unvanını alan KARDEMİR, bugün yıllık yaklaşık 3 milyon ton üretim gerçekleştiriyor.

“Demiryollarına 16 yılda 133 milyar yatırım”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla başlatılan milli atılımla 2003’ten itibaren yeniden devlet politikası olarak ele alınan demiryollarına, 16 yılda 133 milyar lira yatırım yapıldı. Yüksek hızlı ve hızlı trenle tanışan Türkiye, bin 213 kilometresi Yüksek Hızlı Tren hattı olmak üzere 2 bin 149 kilometre yeni demiryolu hattı inşa etti. Türkiye’de, 11 bin 497 kilometrelik konvansiyonel demiryolu hattı baştan aşağı yenilenirken, yaklaşık 4 bin kilometrelik demiryolu hattının inşası da devam ediyor.

TCDD, yaklaşık 13 bin kilometre yeni demiryolu hattı için yapım, ihale ve ETÜD çalışmalarını sürdürüyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi 2007’den bugüne Türkiye’nin ray üretimindeki tek milli markası olan KARDEMİR, çelik kollarıyla Anadolu’yu sarmaya devam ederken, Türkiye’yi tren rayı üretiminde ise dışa bağımlılıktan tamamen kurtardı.

“Raylı sistemlerde yolcu taşımacılık payı artacak”

1950’den sonra adeta unutulan demiryolları, 2003’ten itibaren yeniden devlet politikası olarak ele alındı. Ulaşım politikası değiştirilerek demiryollarını geleceğe taşıyacak olan projeler bir bir hayata geçirildi. 2009’da Ankara-Eskişehir hattının açılmasıyla Yüksek Hızlı Tren ile tanışan Türkiye, 2011’de Ankara-Konya, 2013’te Konya-Eskişehir, 2014’te Ankara-İstanbul ve Konya-İstanbul arasında Yüksek Hızlı Trenleri hizmete alarak, dünyada 8, Avrupa’da ise 6’ıncı hızlı tren teknolojisine sahip ülke konumuna ulaştı. İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Konya, Kayseri, Eskişehir, Adana, Gaziantep, Antalya, Samsun ve Kocaeli’de hizmet veren Kentiçi Raylı Ulaşım Sistemlerinin, yakın gelecekte Diyarbakır, Mersin, Erzurum, Erzincan, Urfa, Denizli, Sakarya ve Trabzon’da da hizmete girmesi ile birlikte raylı sistemlerde yolcu taşımacılık payının daha da artması öngörülüyor.
Türkiye’nin 15 ili ve nüfusunun yüzde 46’sını yüksek hızlı trenle birbirine bağlayacak olan yapım ve proje aşamasındaki yeni hat projeleri de, yük ve yolcu taşımacılığında demiryollarının payını artıracak.

TCDD’nin stratejik ortağı: KARDEMİR

Türkiye’nin ilk entegre demir çelik fabrikası olan KARDEMİR’in, 2007’de işletmeye aldığı yeni haddehanesinde 72 metre boya kadar ray üreterek, ülke demiryollarının son 16 yıldaki hızlı gelişimine önemli katkı sunduğunu ifade eden KARDEMİR Genel Müdürü Hüseyin Soykan, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2004 yılında talimatıyla başladığımız ray üretim tesisini 2007 yılında tamamlayarak işletme aldık. Türkiye’deki tek ray üretim tesisi olarak geçen 12 yıl içerisinde 12 bin kilometreye yakın ray üretimi yaptık. Ülkemizin yurt dışına bu alanda bağımlılığı tamamen ortadan kaldırılarak, milyarlarca dolarlık dövizin ülkemizde kalmasına vesile olduk. Aynı zamanda çok sayıda ülkeye ihracat yaparak da ülkemize döviz girişi sağladık. Yatırım sürecinde Devlet Demiryolları’nın ana partneri halinde çalışan şirketlerimiz, bu günlerde de tamamladığı ve demiryolları için kritik bir malzeme olan demiryolu tekeri üretimini de kısa süre içerisinde memleketimize, ülkemize kazandıracak, bunun haklı gururu yaşıyoruz” dedi.

Soykan, KARDEMİR’in kurulduğu dönemde nasıl ülkenin kalkınmasında görev üstlendiyse, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023 hedeflerine ulaşmak içinde canla başla, gece gündüz gayret sarf ettiğini, alın ve akıl teri dökerek Türkiye ve Karabük’e katkı vermeye devam ettiğini kaydetti.

“Ülkemizde kullanılan tüm rayları üretebiliyoruz”

“KARDEMİR olarak bu tesiste şuanda yılda 100 bin ton civarında üretim yapma kapasitemiz var” diyen Soykan, şunları söyledi: “Yüksek hızlı tren hatlarında ve diğer demiryollarında kullanılan çok farklı sayıda ray türünü üretebiliyoruz. Özellikle ‘mantarı sertleştirilmiş ray’ dediğimiz dünyada çok az firmanın üretebildiği rayı üreterek çok önemli bir çalışma gerçekleştirdik ve hafif metroda, hızlı tren hatlarında şuanda ülkemizde kullanılan tüm rayları üretebiliyoruz.”

“40’ın üzerinde yatırım yapıyoruz”

Her geçen gün yurt dışından artan bir talep olduğunu bu taleplere yönelik de çalışmaların devam ettiğini anlatan Soykan, “Özellikle Türkiye’de bir malın üretimi gerçekleştirilebilir hale geldiğinde ithalat fiyatlarının düştüğünü görüyoruz. Geçmişte 3-4 katına aldığımız bir ürünü KARDEMİR üretmeye başladığı zaman fiyatların geri seviyeye geldiğini görüyoruz. Bu aslında ithalata bağımlılığın, milli bekanın en önemli konularından biri haline geliyor. KARDEMİR şuanda 40’ın üzerinde yatırım yapıyor. Zaten demiryolu konusunda hem rayı, hem de tekeri üreten tek firmayız. Bu alandaki yetkinliğimizi önümüzdeki süreçte farklı yatırımlarla ihtiyaçları karşılayacak şekilde çeşitlendirmeye, geliştirmeye ve ülkemizin gelişimine katkı vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Soykan, KARDEMİR’in bugüne kadar; Suriye, İran, Bulgaristan, Makedonya, Hırvatistan, Romanya, Birleşik Arap Emirlikleri, KKTC ve Etiyopya’ya ray satışı gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi.

Yorumlar

  1. verim

    verimlere dikkat et sayın genel müdür, ray yapmak sorun değil, % 93-94 gibi verimlerde yapabilmek sorun. Bir ara hurda rayların kesimi için özel kesim ekibi kurulmuştu,hurda rayların sevkine vagon yetişmiyordu.Kardemir ve yöneticileri hakkında rapor düzenleyip sıvışan üstüne bir de tazminatları son kuruşuna kadar ödenen büyük haddeci arkadaşın verimlerle pek işi yoktu,o işin şov tarafındaydı.Şovu da iyi becerdiği için ödüllendirilip gönderildi, ona toz kondurmayan üst yönetimde çok güzel,bomba bir raporla bunun karşılığını aldı.Her neyse verimlere dikkat

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Akbank’tan yenilikçi dönüşüm hareketi

Yayın: 19.03.2024 13:57
Paylaş:
A+ A-

Akbank, genel müdürlük binasında kapsamlı mimari dönüşüm hareketi başlattığını duyurdu.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, şirketin köklü ve dinamik yapısını, teknoloji ve yenilik odaklı çalışma modelini, ilkeli ve sürdürülebilir bankacılık anlayışını yansıtan bu dönüşümle Akbanklılara yeni nesil bir çalışma alanı sunuluyor.

Bankanın köklü değerlerinin ve vizyoner bakış açısının temsili inşa edilen mimari dönüşüm projesinin, bu yıl tamamlanması planlanıyor. Bu vesileyle Akbank, örnek gösterilecek çalışma alanlarından birini Türkiye’ye kazandıracak.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Pınar Anapa, Akbank’ta şube ve çalışma ofislerindeki mimari dönüşümün, Akbank kültürünün ve değerlerinin bir yansıması olduğunu belirterek, “Bu dönüşümün temelinde, şeffaf, yenilikçi, işbirliğine dayalı çalışma ortamları, sanatın ilham verici gücü, teknoloji ve inovasyonun getirdiği olanaklar, sosyal ve insan odaklı alanlar ve sürdürülebilirlik ilkeleri yatıyor.” ifadelerini kullandı.

Bu bakış açısıyla önce şubelerin mimari dönüşümünü gerçekleştirdiklerini ve geleceğin bankacılığını bugünden şubelerinde deneyimlenebilir kıldıklarını kaydeden Anapa, şimdi de genel müdürlük merkezinde Akbanklıların iyi olma hali ve memnuniyeti, müşteri deneyimindeki kalite ve etkinlik, toplum ve çevre için yarattıkları değerler odağında yeni bir dönüşüme imza attıklarını anlattı.

Anapa, “Bu çalışmalarımızla bir kez daha gösteriyoruz ki Akbank olarak sadece bankacılık hizmeti sunmuyor, aynı zamanda yaşamı ve iş dünyasını şekillendiren bir güç olma yolunda ilerliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

– İşbirliğine ve etkileşime açık alanlar

Akbank’taki mimari dönüşümle, işbirliği ve etkileşimi artıran, birlikte çalışmayı, yeni fikirler üretmeyi kolaylaştıran alanlar yaratılıyor. Esnek kullanıma uygun ve sanat ile zenginleştirilen yeni tasarım, Akbanklıların yaratıcılığını destekliyor, daha verimli ve keyifli çalışabilmeleri için yeni alanlar sunuyor.

Uzun yıllardır sanatın güçlü destekçisi olan Akbank, sanatı iş ortamına entegre ederek Akbanklılara ilham veren bir atmosfer sunmayı hedefliyor. Girişten itibaren göze çarpan sanat eserleri, binanın her köşesinde estetik bir deneyim sunuyor. Akbank’ın yenilenen binasında, sanatçı Refik Anadol’un bankaya özel tasarlayacağı bir eseri de bulunacak.

– Geleceğin iş ortamı oluşturuluyor

Dönüşüm projesinde ileri teknolojiler ve inovasyon önemli bir yere sahip. Tasarlanan alanlar, çağın gereksinimlerine uygun şekilde bağlantılı teknolojilerle donatılıyor. Birbirine dijital araçlarla bağlı alanlar Akbank’ın merkezinden dünyanın dört bir yanında profesyonellerle ortak çalışma imkanı sağlıyor.

Müşterilerinin iyi olma halini ön planda tutan Akbank, bu dönüşüm sürecinde de sosyal alanlara ve ergonomik düzenlemelere özel önem veriyor.

Hibrit çalışma modeli ekseninde Akbank ofisleri ev konforuna taşınırken, farklı nesillerin bir arada çalışabileceği ve sosyalleşebileceği alanlar yaratılıyor. Bu alanların sağlıklı yaşam tarzını destekleyici olması için yüksek hava kalitesi ve uygun sıcaklık seviyesinin sağlandığı, gün ışığından maksimum seviyede yararlanılan, ergonomik mobilyalarla vücut sağlığının desteklendiği bir çalışma ortamı sunuluyor.

– Akbank, sürdürülebilir bir değer yaratıyor

76 yıllık deneyimiyle dinamik ve köklü bir banka konumundaki Akbank, tüm çalışmalarında olduğu gibi mimari dönüşüm projesinde de sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine alıyor.

Tüm süreçlerde, geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımına özen gösteriliyor. Mimari dönüşüm hareketi, çocukların ve gençlerin geleceğine değer sunan, çevreye ve ekonomiye katkı sağlayan alanında öncü bir ileri dönüşüm projesiyle desteklenecek. (AA)