Muhtevaya Dair…!

Muhtevaya Dair…!

Yayın: 27.01.2016 18:12
Paylaş:
A+ A-

Karabük’ün muhtevası hızlı bir biçimde değişikliğe uğruyor.
Bu yeniden oluşum içinde artık işçi kenti söylemi ile övünmek beyhude bir davranış.
Aslına bakarsanız Karabük işçi kenti oldu ama bunu tarihe miras olarak bırakamadı.
Karabük’te günümüzde yaşanan ve işçi üzerinden söylem oluşturma çabalarının geçmişle hiçbir bağı yoktur.
Endüstri kentlerinin emek sömürüsüne uğramış işçi sınıfı profili Karabük’te hiçbir zaman oluşmamıştır.
Demir-Çelik Fabrikasının devlete ait oluşu ve özel mülkiyet anlayışının olmaması işçi sınıfının geleceğini belirledi.
Bu durum işçi sınıfının kendi çıkarlarına yönelik sınıfsal ideolojiye ulaşmasını engelledi.
İşçiler bunun acısını yakın süreçte sendikal mücadele sırasında yaşadılar.
Aslında bu sınıf bilinci oluşturamama durumu Türk sosyolojisinin önemli bir sorunu.
Karabük’ün bu noktada kendini bulamamış işçi sınıfı tanımlaması aslında Türkiye’yi anlamanın da bir anahtarı olmaktadır.
Gelişen süreç içinde…
İşçileşemeyen kent bir anda yaşlanıp emekli işçi kenti oluverdi.
Bu anlamdaki dinamizmini yitirdi.
Karabük ; Türk-İş gibi bir sendikal hareketin kuruluşunda rol oynamasına karşın Türk İşçi sınıfı tarihine önemli bir katkı yapamadı.
Zaten geleceği bu anlamda anlamaya yönelik bir çaba da olmadı.
Neden?
Çünkü küp doluyor,refah ise Pi sayısı ile dairenin çevresini hesaplamaya yetiyordu.
Ama şimdi öyle mi?
Ortada ne Pi sayısı kaldı ne de daire.
Refahı azaldıkça bina sayısında artış görülen bir şehir oldu Karabük.
Tanımsız bir büyüme.
Bu büyümede Üniversite kenti olma noktasındaki gelişmenin katkısı büyük.
Karabük Üniversitesindeki öğrenci sayısı yeni akademik yılda 40 bini aşmış durumda.
Kentte her boş mekan inşaat sektörüne teslim olmuş durumda.
Konut fiyatları el yakıyor.
Değerleri büyük kentlerdeki ev fiyatlarına ulaşmış durumda.
Büyük bir çoğunluk çarpık kentleşmenin hüznünü yaşıyor.
Kentleşememe sorunu kendini büyük ölçüde hissettiriyor.
Cep telefonuyla konuşmaktan önünü göremeyenler.
Yürürken birbirilerinin önünde kala kalanlar.
Açık havada içtikleri sigara nedeniyle halkı rahatsız edenler…
Bu arada yasak tanımayanlar.
Kabahatler yasasına rağmen o suçu işlemeye devam edenler…
Taşıtlarında yüksek sesle şarkı-türkü dinleyip etraflarına müzik ziyafeti verenler.
Herkes istediğini sınır ve kural tanımadan özgürce yapabiliyor.
Piyasa ekonomisi de bu özgürce oluşumdan nemalanıyor.
Evet Karabük’ün kimliği bu süreçte değişime uğramaya başladı.
Şimdilerde yeni insan halleri sanki bizlerin bir özeti.
Ne demezsiniz…!
Sosyolojik değişimi Türkiye’de bütün kentlerin önemli bir sorunu.
Tanımlamak için yeni kültürel kavramlara ihtiyaç duyulduğu bir gerçek.
Anlama ve anlamama noktasında gelip gitmelerde bocalama yaşıyoruz.
Biz bu durumda ne mi yapıyoruz.
Farklılığı anlamaya çalışıyoruz.
O’nun için çok okuyoruz ve gözlemliyoruz.
Ancak bir türlü işin içinden çıkamıyoruz.
Ortada bir güç mesele var.
Muhtevayı ne belirliyor.
Gelişmelere hangi kültür yön vermeye çalışıyor.
Toplum gelenek ve adabı mı?
Yoksa sürekli topluma sanal ütopyayı tükettiren dijital teknoloji mi?
Sizce hangisi?

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

AK Parti Safranbolu Belediye Başkan Adayı Ali Büyüközdemir: “Safranbolu’ya Hizmet Aşkıyla Geliyoruz”

Yayın: 29.03.2024 13:42
Paylaş:
A+ A-

Adalet ve Kalkınma Partisi, Safranbolu Belediye Başkan adayı Ali Büyüközdemir, Birlik Medya’nın dün canlı yayın konuğu olarak “Seçim Özel” programına katıldı. Büyüközdemir konuşmasında hizmet vaktinin geldiğini dile getirdi. Konuşmasına şöyle devam etti: “Gönlümüzün muradı olan sevdamız Safranbolu’ya hizmet etmeyi ve bu hizmetlerin bize de Safranboluluların gönüllerini kazanabilmeyi nasip etsin. Her gün başka bir heyecan yaşıyorum. Safranbolu’ya hizmet aşkıyla geliyoruz. Bu hizmet aşkı, bu hizmeti yapabilmek için sabırsızlanıyoruz. Bunun da bir göstergesi olan Safranbolu mitinginde, AK Partililerin dışında hiçbir parti ayırt etmeksizin gelenler vardı. Öncesinde yürüyüşümüz vardı. Güzel bir katılım oldu. Hafta içi ve mesai saatlerinde ve o esnada başlayan yağmura rağmen çok kalabalıktı. Safranbolu’da bu birlik ve beraberlik inşallah seçim sonrası da devam eder. Bu beraberlik duygusuyla oraya gelen herkese bir söz verdim. Ben sizin ailenizden olmak istiyorum, kardeşiniz, evladınız, yeğeniniz olmak istiyorum diye seslendim. Beni ailenize kabul eder misiniz diye sordum. Allah, bu birlik ve beraberliği hiç bozmasın.”

Safranbolu’ya Hizmet Aşkı

“Safranbolu’ya hizmet etmiş, eser bırakmış büyüklerimizin yanımızda olması beni onurlandırıyor. Seçim atmosferinde kimseyi ayrıştırma yapmadan, birlik ve beraberlik içerisinde olmasının faydasını seçimi kazandıktan sonra göreceğiz. Projelerimiz içerisinde yer alan, katlı otopark, yaya geçitleri ve kavşak düzenlemeleri, tek yönlü yollar, bekleyen Barış mahallesi imar projesi, alt yapılar, yeni yapılaşma alanları, Emek mahallesi girişi revize edilebilir, uzmanların incelemelerine göre biçimlenmesi ve istişarelerle hayata geçireceğiz. Barış köprüsü, Göztepe mevkiinden mezarlık yoluna uzanacak köprüyol projesi, Kastamonu ve Bartın yollarına oradan alternatif bir yol projesidir. Bakanımızın bir müjdesi olarak projemizde bu çalışmayı da sunduk. Yeraltı otopark projesi gibi tarihi çarşıyı rahatlatmak amacını taşıyoruz. Belediye eliyle lunapark yapılabileceğini bizim projelerimiz arasında olduğunu bilen diğer adaylarda projelerinde yer verdiğini gördük. Yeni belediye binasını da halkımıza kazandıracağız. Belediye Başkanlığı makam kapısı olmayacak. Makamdan Safranbolu’yu yönetmeye gelmedim. Sahada olacağım. Randevunuz var mıydı? diye sormayacağız orda çaylarını içecekler. Belki de insanların makama gelmelerine gerek kalmayacak zaten ben sahada olacağım için çoğu zaman ayaklarına kadar gelmiş olacağım. Beni her zaman görebilecekler. Sadece seçim sürecinde değil, beni her zaman göreceklerine yeniden söz vermiş olayım. Bu memlekete hizmet etmiş, tüm başkanlara ve tüm milletvekillerimize Allah razı olsun diyelim. Rabbim bize de nasip etsin.”

Hep Birlikte Safranbolu’ya Hizmet Projeleri

“Bu projelerin hayata geçirilmesi için uluslararası fonlardan, özel yatırımcılardan, bakanlıklardan destek alacağız. Tuvaletten kazanılacak paraya ihtiyacımız olmayacak. Çünkü bu projeler bu parayla yapılamaz. Safranboluluların yararına olan hizmetleri devam ettireceğiz. Ancak bazı konularda daha doğrusu ve daha iyisini yapacağız. Sarıçiçek’i hem turizme hem de Safranboluların hizmetine açacağız. Hem Safranbolu büyüsün, ekonomisi güçlensin ve iş imkânı doğsun. Spor alanları olacak, konaklama imkanı da sağlanacak. Bungolov evlerle bunu sağlayacağız. Safranbolu’da birkaç gün konaklama sağlanabilsin. Safranbolu’nun sakinliğinden gençlerimizin sıkıldığını görüyoruz. Yaşam ve eğlence merkezi sayısını arttırmak bizim için önem taşıyor. Dünya turizm pastasından Dünya Miras Kenti Safranbolu’nun hak ettiği payı yeterince alamadığını düşünüyorum. UNESCO’ya alınması da Mustafa Eren zamanıdır. Ondan sonra gelen başkanlarda çalışmalar yapmıştır. Ancak bizimle birlikte gerçek sahip olduğu değeri, hizmeti sunacağız. Bizim hayalimiz Safranbolu’nun sorunlarını çözmeye yönelik ortak hizmetlerdir. Bunlar şimdiye kadar hayata geçirilememiş projeler veya hiç bugüne kadar dile getirilmemiş projeler de olabilir, bizim amacımız Safranbolu’ya hizmet getirmek ise bu projeler artık ihtiyaç haline gelmişse, bizler bu projeyi o yapmamış, bu daha önce projelendirmiş gibi söylemlere bakmaksızın sadece yapmak için çabalayacağız.” ifadelerinde bulundu. (Esra Oğuzkağan Özkan)