Pişkinliğin Bu Kadarı..!

Pişkinliğin Bu Kadarı..!

Yayın: 04.02.2016 10:15
Paylaş:
A+ A-

Pişkinlik diye bir sözcük var.
Herhalde onunla bir şekilde tanışmışsınızdır.
Elbette…
Tanışmanın ekmek yapımı sırasında fırında olduğunu zannetmiyorum.!
Burada zaten bunu tartışmaya konu yapacak da değilim.
Yoksa fırıncıların işine karışmış olurum..
Haddimi asla aşma niyetim yok.
Biz burada…
Görev ve yetkililerin yapmak zorunda olup da savsakladıkları durumları ele alma istiyoruz.
Mihenk noktasındaki sözcük “pişkinlikle” ilişkili.
Niye mi?
Kentlerin günümüzdeki konumunu değerlendirmede ekonomi kadar diğer önemli olan bir hususta eko-sistemleri yani çevreye gösterdikleri önemdir.
Karabük’te çevrecilik bilinci bir türlü filiz vermedi.
Betonlaşma yeşile geçit vereceğe benzemiyor.
Böylece de her yerde stres kol geziyor.
Ayrıca Karabük’teki Çevre Derneklerinin malum o statükocu konumlarından sıyrılması da mümkün görünmüyor.
Yetkililer ve ilgililer bu konuda pişkinlik göstererek sorunları görmemezlikten gelmeye devam ediyorlar.
Ben bu konuda Karabük’te en işlevsel olması gereken il müdürlüğünün ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK olduğunu düşünüyorum.
Ama gelinen noktada ortaya konulmuş bir çaba ve gayretin olmaması çok düşündürücü.
Her biri kendi adıyla anılan Bakanlıkların bulundukları yerde temsilcisi durumunda olan İl Müdürlükleri yürüttükleri mevkiin sorumluluğu ile hareket etmek durumundadırlar.
Pişkinlik yapmamalıdırlar.
Yerel gazetelerde.
Hergün aynı sorunları yaza yaza biz de bıktık.!
Sanki fasit daire içinde kısır döngü filmini oynuyoruz.
Şimdi gelelim son olaya…
2 Şubat sabahı Bulak deresi taştı.
Bostanbükü köprüsü çöktü.
Evler ve tarlalar su içinde kaldı…
Bu ne biçim iştir demeyin.
Herkesi kandırırsınız ama doğayı asla…
Dere yatakları değiştirilmez.
Buralara konut yapılmaz.
Doğanın kanunu bu …
Bu kanunu kimsenin değiştirmeye gücünün yetmediği bir gerçek…
Bizim işimiz gücümüz bu doğruları işimize geldiği gibi değiştirmek.
Sonra da kabahatli /suçlu aramak.
En iyi yaptığımız iş de bu zaten.
Olan olduktan sonra…
21 Mayıs 1998 sel felaketi gibi yöremizin doğal afetler tarihine geçti.
Kastamonu-İstanbul yolu trafiğe kapandı.
Evi sular altında kalan bayanın yüz ifadesini konu alan sosyal medyadaki fotoğrafı bizlere ders verici nitelikteydi.
Çaresizliğin ne kadar acı/hüzün verici bir durum olduğunu anlatıyordu…!
Allah hepimizi bu tür felaketlerden korusun.
İnanın tek tesellimiz cana bir zarar gelmemesi olmuştur.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Enuygun’da doğa otellerine talep yüzde 116 arttı

Anadolu Ajansı
Yayın: 27.04.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Enuygun'un verilerine göre doğa otellerine talep son bir ayda bir önceki aya göre yüzde 116 artış gösterdi.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, en çok rezervasyon yapılan bungalov otellerin olduğu ilk 5 destinasyon Sapanca, Rize, Ağva, Olimpos ve Fethiye oldu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Enuygun Otel İş Geliştirme Müdürü Ferhat Uyanık, şehir hayatına kısa bir mola vermek isteyen seyahatseverlerin doğada vakit geçirmek için doğa otellerine yöneldiğini belirtti.

Doğa konseptindeki otellerin hafta sonu ve resmi tatilleri için akla gelen ilk seçenekler arasında yer aldığını aktaran Uyanık, “Bu durumda konseptin her geçen gün popülerleşmesini sağlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Uyanık, doğa otellerinin uzun yıllar popülerliğini sürdüreceğini düşündüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Artık çok farklı segmentte doğa oteli seçeneği var. Konforlu ve keyifli bir tatil yapmak isteyenler bir glamping tesisini tercih ederek hem doğa içinde vakit geçirebiliyor hem de konfordan ödün vermiyor. Ya da bulundukları şehirden çok uzaklaşmadan kısa bir tatil yapmak isteyen seyahatseverler günümüzde şehirlerine yakın bir konumda otellere ulaşabiliyor. Bu da bizlere doğa otellerinin popülerliğinin kısa süreli bir yükselişten ziyade kalıcı bir tercih olacağını gösteriyor.”

Enuygun üzerinden otel rezervasyonu yapmak isteyenler, “OTEL2024” koduyla 8 bin TL'ye varan anında indirimden yararlanabilecek.