Bölgenin Sesi Gazetesi

Yayın: 11.12.2019 19:39
Paylaş:
A+ A-

Büyük Birlik Partisi (BBP) Karabük İl Başkanı Dursun Kıraç, Doğu Türkistan’ın birkaç milyar dolar karşılığında Çin’e peşkeş çekilecek bir yer olmadığını söyledi.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği zulm ve katliamları ile ilgili açıklamalarda bulunan BBP Karabük İl Başkanı Dursun Kıraç, Doğu Türkistan’ın dünyanın en büyük açık hava hapishanesi haline getirilerek Çin’in baskılarıyla sindirilmeye ve yok edilmeye çalışıldığını belirtti.

Kıraç, “Planlı asimilasyon ve soykırım politikalarıyla özlerinden koparılmaya çalışılan soydaşlarımız, katil Çin’in bu zulmüne göğüs gerebilmek için canlarını feda etmektedir. Fakat hiçbir kutsalı olmayan Çin, kardeşlerimizin en insani haklarını dahi kısıtlamakta ve insanca yaşama haysiyetlerini zorbalıkla ellerinden almaya kalkmaktadır. Bütün bunlar yaşanırken koskoca bir İslam alemi ve insanlım kulaklarını tıkamakta hiçbir şey olmuyormuş gibi yaşamlarına devam etmektedir. Gökkubbeyi delen mazlumların çığlıkları Müslümanların yüreklerinden içeri girememektedir” dedi.

Kıraç, Doğu Türkistanlıların topraklarında haysiyetlerini ayakta tutmaya çalıştıklarını da ifade ederek, “Bizi asıl yaralayan Çin’in adice zulmü değil Müslümanların bu zulme topyekün başkaldıramamasıdır. Rahmetli bilge lider Aliya İzzetbegoviç’in dediği gibi ‘Her şey bittiğinde hatırlanacak olan düşmanların sözleri değil dostların sessizliği olacaktır” diye konuştu.

“Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerinin hiçbir habis pazarlığın konusu olamazlar” diyen Kıraç, şunları söyledi: “Doğu Türkistan Çin’e birkaç milyar dolar karşılığında peşkeş çekilebilecek veya Çin ile iyi ilişkiler kurabilmek adına göz ardı edilebilecek bir yer değildir. Bizler insani, İslami ve kültürel olarak bu topraklarda yaşayan kardeşlerimizle et tırnak mesabesindeyiz. Doğu Türkistan meselesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk milletinin namus meselesidir. Çin’in toprak bütünlüğüne dair cümleler kurarak Doğu Türkistanlı Türkleri yok saymak veya onları orada terör faaliyetlerinde bulunuyormuş algısına itmekte bizleri yaralayan ayrı bir husustur. Dört milyon Suriyeliye kucak açacak alicenaplıkta olan devletimiz için bir şekilde Türkiye’ye gelmeyi başarmış Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi havalimanlarında süründürmek fecaatinin ne Türklükle ne İslamlıkla ne de insanlıkla anlaşılabilecek hiçbir tarafı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Çin hükümetine karşı acilen Doğu Türkistan’da yaşananlarla alakalı yaptırımlar uygulamak mecburiyetindedir. Başta şehit liderimiz olmak üzere, Osman Batur’u, İsa Yusuf Alptekin’i ve gönül coğrafyamızı muhafaza etmek namına canını veren tüm şehitlerimiz rahmetle ve minnetle anıyorum.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kaspersky’den 2023 kritik siber olay raporu

Anadolu Ajansı
Yayın: 04.05.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Kaspersky Yönetilen Tespit ve Müdahale (MDR) ekibine göre, doğrudan insan müdahalesi içeren yüksek ciddiyetli olayların sıklığı 2023'te günde 2'nin üzerine çıktı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Yıllık olarak yayınlanan rapor, raporda yer alan olaylar hakkında, niteliklerine, sektörlere ve coğrafi bölgelere göre dağılımlarıyla ilgili bilgi sağlıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Güvenlik Operasyonları Merkezi Başkanı Sergey Soldatov, şirketin geçen yıl daha az sayıda yüksek önem derecesine sahip olay tespit ettiğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

“Ancak orta ve düşük önem derecesine sahip olayların sayısında eş zamanlı bir artış gözlemlendi. Olayların bu şekilde yeniden dağılımı, saldırılara aktif insan katılımının görünür izleri olmadan kötü amaçlı yazılımların tespit edilmesiyle ilişkilendiriliyor. Bu durum 'araçların metalaşması' ile açıklanabilir. Bununla birlikte, yüksek nitelikli olayların sayısının düşük olmasının mutlaka düşük hasar anlamına gelmediğini anlamak önemlidir. Hedefli saldırılar artık daha dikkatli planlanıyor ve daha tehlikeli hale geliyor. Bu nedenle, deneyimli SOC analistlerinin yardımıyla yönetilen etkili otomatik siber güvenlik çözümlerinin kullanılmasını öneriyoruz.”

Rapor saldırganların geçen yıl kullandıkları en yaygın taktik, teknik ve araçları da vurguluyor. Bu sonuçlar, Kaspersky Güvenlik Operasyonları Merkezi (SOC) tarafından tespit edilen MDR olaylarının analizine dayanıyor.

Rapora göre tespit edilen tüm ciddi olayların yüzde 22,9'u kamu sektöründe kaydedildi. İkinci sırada BT şirketleri yüzde 15,4 ile yer alırken, onları sırasıyla %14,9 ve %11,8 oranında finans ve sanayi şirketleri takip etti.

– “Saldırıların metalaşması”

Raporda yer alan olayların niteliğine bakıldığında, yaklaşık yüzde 25'inin bireyler tarafından gerçekleştirildiği görülüyor. Bunların yüzde 20'den biraz fazlası, Kaspersky tarafından daha önce hedefli saldırılar olarak sınıflandırılan, ancak müşterinin açık onayı üzerine 'siber tatbikat' olarak belirlenen çeşitli “siber tatbikat” türlerini içeriyordu.

Ciddi sonuçlara yol açan kötü amaçlı yazılım saldırılarının oranı 2023'te önceki yıllara kıyasla biraz düşmüş ve rapor edilen toplam kritik olayların yüzde 12'sinden fazlasını oluşturdu. Bu düşüş, son yıllarda yüksek ciddiyete sahip olayların en küçük payını temsil ediyor ve bu durum “saldırıların metalaşmasına” bağlanıyor.

Bu eğilim, kasıtlı veya kazara sızıntılar nedeniyle yaygın hale gelen hedefli kampanyalar yürütmek için önceden geliştirilmiş araçların yaygın olarak benimsendiğini gösteriyor. Söz konusu araçlar otomatik saldırı senaryoları uygulama girişimlerinde tekrar tekrar kullanılıyor.

2023 MDR'nin raporu ayrıca hedefli saldırı kalıntılarının, kamuya açık kritik güvenlik açıklarının ve sosyal mühendislik kullanımının tespit edildiği olayların yüzde 4-5 oranında olduğunu ortaya koydu.

Gelişmiş saldırılara karşı korumayı artırmak için şirketlere etkili siber güvenlik çözümleri uygulamaları, bunları yönetmek için nitelikli uygulayıcılar tutmaları veya MDR ve Olay Müdahalesi gibi yönetilen güvenlik hizmetlerini benimsemeleri tavsiye ediliyor.

Hizmetler, tehdit tanımlamasından sürekli koruma ve düzeltmeye kadar tüm olay yönetimi döngüsünü kapsıyor. Ayrıca bu hizmetler, kaçamak siber saldırılara karşı korunmaya, olayları araştırmaya ve bir şirketin güvenlik çalışanı olmasa bile ek uzmanlık sağlamaya yardımcı oluyor.