Bölgenin Sesi Gazetesi

Yayın: 03.04.2020 14:23
Paylaş:
A+ A-

AK Parti Karabük İl Başkanı İsmail Altınöz, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) aldığı elektrik ve doğal gaz sayaç okuma değişikliğinin karantina bölgesi ile sosyal mesafenin korunmasının mümkün olmadığı bölgelerde uygulanacağını açıkladı.
İl Başkanı Altınöz, EPDK’nın yeni tip korona virüs (Covid-19) salgınının yayılmasını engellemek ve sosyal izolasyonun sağlanması amacıyla elektrik ve doğal gaz sayaçlarının okunmalarında yapılan düzenlemeyle ilgili Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile görüştü.
Son birkaç gündür elektrik ve doğal gaz faturalarının oluşturulması için sayaç okuma işleminin yapılmayacağı ve son yılların tüketimdeki ortalaması alınarak faturalandırılma yapılacağı ile ilgili kamuoyunda yanlış anlaşılmaların meydana geldiğini ifade eden Altınöz, “Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanımız Fatih Dönmez ile bugün sabah saatlerinde bir görüşme yaptım. Bakanımız, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından bu yönde alınan bazı kararların olduğunu, fakat korona virüs ile mücadele kapsamında kıyasen faturalandırma işlemlerinin sadece karantinaya alınan ve idari kararlarla sayaç okumalarının durdurulduğu yerleşim yerleri ile sayaç okuma yapan çalışanların sosyal mesafelerini koruyamayacağı durumlar için geçerli olacağını ifade etmiştir. Karabüklülere de selamını ileten Enerji Bakanımız Fatih Dönmez, hiçbir vatandaşımızın mağdur edilmesinin asla söz konusu olmayacağını da açık bir şekilde belirtmiştir. Bakanımız, EPDK tarafından kamuoyunun aydınlatılması için bir basın açıklaması yapılacağını da belirtmiş ve nitekim EPDK’nın söz konusu açıklaması basın yayın kuruluşlarında yer almıştır ve hatta Karabük Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından yerel basınımıza da EPDK’nın bu açıklaması servis edilmiştir. Öte yandan EPDK tarafından elektrik ve doğal gaz faturalarının son yılların ortalamasından oluşan kıyasen faturalandırma işleminin Karabük ilimizde uygulanması şu an için söz konusu değildir” dedi.
Uygulamanın yapılacağı bölgeler
Yeni tip korona virüsle mücadele kapsamında elektrik ve doğal gaz faturalarında kıyasen fatura düzenlemesi ülkenin tamamında uygulanmayacağını aktaran Altınöz, şunları kaydetti:
“Aşağıda yer alan bölgeler dışında ülke genelinde rutin sayaç okuma işlemleri devam edecek. Söz konusu düzenleme şu hususlarda yapılacak. Karantinaya alınan bölgelerde. İdari kararlar sebebiyle sayaç okumalarının durdurulduğu bölgelerde. Sosyal mesafenin korunmasının mümkün olmadığı bölgelerde. İdari kararlar nedeniyle faaliyetleri geçici süreyle durdurulan iş yerlerinde sayaç okuma işlemi gerçekleştirilmeyecektir. Mahsuplaşma sonucu fazla alınan tutar olursa ya da itiraz edilir ise tüketicilere muhakkak iade edilecek. Kıyasen fatura düzenlemesi son 3 ayın değil önceki iki yılın aynı ay ortalamaları baz alınarak belirlenecek. Kamuoyunda yanlış anlaşılmalara sebebiyet verecek ve doğru bilgi içermeyen haberlere ve sosyal medya paylaşımlarına lütfen itibar edilmemesi gerektiğini bir kere daha vurgulamak isterim.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Karabük’te “Hız ve Alkol” Tehlike Saçıyor

Yayın: 28.04.2024 20:51
Paylaş:
A+ A-

Özel bir sürücü kursunda yöneticilik yapan Trafik Öğretmeni Mehmet Çetin, Karabük trafiğinin çözüme ulaşması için eğitim, denetim ve alt yapı konularının acilen masaya yatırılması gerektiğini işaret etti.

Son yıllarda artan kazaların hep belirli yollarda olması, o yolların alt yapısının yeniden düzenlenmesi ile ilgili ipucu verdiğini de açıkladı. Eğitim konusunda hiç tahammülümüzün olmadığına da değinen Öğretmen Çetin konuşmasında şunlara değindi: “Trafiğin çözümü üç noktada düğümlenir. Bunları eğitim, denetim ve alt yapı olarak sıralayabiliriz. İnsanı insan yapan değer eğitimdir. Eğitimin temeli de insana değer ve saygıdır. Trafik kurallarını, normal ahlak ve görgü kurallarından farklı düşünmeyeceğiz. Trafik, belli kurallar çerçevesinde bir paylaşım olayıdır. Burada zamanı, otoparkı, kavşağı ve yolu paylaşırız. Günlük hayatta çok basit gibi gelen maç kuyruğunda 10 kişinin önüne geçen birisini, araç kullanırken aynı davranışı yolda sergilemesi gayet doğaldır. Bu şekilde bir davranış sergilemek burada da ahlaki bir davranış, kul hakkı yeme gibi bekleyen 10 kişinin zamanını çalma gibidir. Bunun gibi birçok şeyi söyleyebiliriz. Sadece bununla da bitmiyor. Trafikte çift taraflı düşünmeliyiz. Trafikte kurallara dört dörtlük uymanız da yeterli değil, iki yönlü yolda Karabük Yenice yolunda örneğin, birisinin yapacağı hatalı bir sollama başka birinin hayatına mal olabiliyor. Ya da kurallara uyuyorsunuz, alkol almıyorsunuz. Ama alkollü birisi gelip size çarpıp, sizi bulabiliyor. Trafik kurallarına herkesin uyması gerekiyor. Uymayan bir kişi herkesi ilgilendiren bir hata ile karşımıza çıkabiliyor. Bunun için direksiyona geçmeden düşünmeliyiz. Benim yapacağım en küçük bir hata birinin veya birilerinin hayatına mal olabilir. Her yaya sürücü değildir. Sürücü, hem yaya hem de sürücü olarak duygudaşlık (empati) kurarak trafiğe çıkmanın bilincinde olmalıdır. Burada kaza yapınca hemen acaba suçlu mu oluruz diye değil, insan hayatını düşünerek hareket etmeliyiz. Karşımızdaki kişi veya kişilere yardımcı olmayı erken müdahale ile karşınızdakini yaşatabileceğimizi unutmayalım. Hiçbir suçunuz olmasa bile böyle bir olay ile vicdan azabı çekeriz.”

Eğitim Saati Az

“Günümüz insanı biraz sorunlu, kafaları hep meşgul olabiliyor. İyi bir sürücü yaya geçidini bile izlemek zorundadır. Mesele suçlu olma ya da olmama meselesi değildir. Burada söz konusu olan bir canlı hayatıdır. Sürücüler şunu unutmamalı, 90 km ile giden her araç 1 saniyede 25 metre yol alıyor. Eğimsiz bir yolda, dört dörtlük bakımlı bir araba, azami hızla etkili fren, argo tabiriyle kazık frenle yani ani frenle 72 metre de durabiliriz. Bunu sorduğunda ben 3 metrede 2 metrede dururum diyenler olacaktır. Bunu sürtünme katsayısı ve asfaltın karlı, yağışlı, kuru, nemli ve buzlu yüzeyinde ağırlık transfer, ivme ve sürtünme ile hesaplıyoruz. Biz araç kullanmayı yürütme olarak algılıyoruz. Bir aracı yürütmekle kullanmak çok farklı şeylerdir. 11 günlük teorik eğitimle, 15-20 saatlik direksiyon eğitimi ile şoför olunmaz. Olunur diyen de yalan söyler. Gerçekçi olmalıyız. Ama bu kadar eğitime bile bazıları çok fazla diyerek tahammül edemeyenler oluyor. Çünkü başkalarının hayatına sebep olabileceği hiç aklından bile geçmiyor.”

Cahil Cesareti

“Bugün başımıza ne geleceğini bilmeden rahatça kurallara uymayabilirsin. Ya da benim başıma böyle bir olay gelmez de diyebilirsin. Ama inanın bunların çoğu cahil cesareti. Yapacağı davranışın sonunun nereye geleceğini bilmiyor. Bugün Karabük’te 80 bin civarında araç var. Sadece 78 plakalı araçları kastediyorum. Alt yapıda pek bir artış yok. Dar bir alanda 56 bin üniversite öğrencisi olan 200 bin nüfuslu bir şehirde daha sabırlı, daha eğitimli, daha empati kurarak belki trafiğe özel araçla değil, toplu taşımayla çözüm bulunabilir.”

Karabük’te Hız ve Alkol Çok Fazla

Kardemir kavşağı ve balıklar kayası mevkiinde trafik kurallarına uymanın önemine ve dönel kavşak içindeki araçların önceliğinin olduğunu kaydeden Çetin, Medikar Hastanesi önündeki kontrolsüz yaya geçişinin tehlike yarattığını dile getirdi. Karabük’te hız konusu çok önemli. Karabük Yeşil Mahalle, çevre yolu, Bulak yol ayrımına kadar 82 km., Safranbolu Terminali’nden Bulak yol ayrımına kadar 70 km. ile sınırlandırılmış. Vatandaşlar buradaki levhaya hiç dikkat etmiyor. Bu kazaların büyük çoğunluğu Safranbolu-Karabük arasında oluyor. Karabük’te akşam saat 19.00-20.00 arası hayat duruyor. Safranbolu’ya giderek, alkol tüketiminin de arttığı saatler başlamış oluyor. Alkol kontrollerinin sıklaştırılması önem taşıyor. Gece yapılan kazaların çoğu alkol kaynaklı olduğu öğreniliyor. Şu an tek gözü görmeyen, renk körü, görmede kusuru olanların bile trafiğe çıkmasına imkan tanınıyor. Önceden şaşı olana ehliyet verilmezdi. Ama şu an bunu görüyoruz. Kişiye özel araç kullanmanız söz konusu olamaz. Trafikte hakkınızı değil, aklınızı kullanacaksınız. Yolların kralı yoktur, kuralı vardır. Trafikte birini sakat bırakmak ya da öldürmenin cinayetten bir farkı yoktur. Toplum olarak eğitimi pek sevmiyoruz. Şu anda 67 saatlik teorik eğitim 34 saate düştü. Yani 11 günde teorik eğitim bitiyor, buna bile tahammül edemeyenler var. Temelinde eğitim eksikliği yatıyor. Trafik kurallarının iflas ettiği yerlerde var. Kamyon şoförünün otomobil sürücüsüne yol vermesi gerekirken, otomobil kamyona yol veriyor. Özellikle motosiklet sürücüleri 50 cm alandan geçmeye çalışıyor. Kural olarak otomobil kullanan neye uyuyorsa sen de uyacaksın. Trafik ışıklarında zamanla yarışan kuryeler, makas tabir edilen hareketlerle geçişleri yapmaması gerekiyor. Bir de düğün konvoylarının alt geçitte, tünelde bu kamuya açık alanları kapatma lüksleri hiç yok. Bu o kadar tehlikeli ki, ambulans, itfaiye geçişin 2 dakika gecikmeyle ölümle sonuçlandığını düşünün. Avrupa’da böyle bir görüntü asla olamaz. Belen Köy yolunda tam tepeye çıkışta, o yolu bakkalın önünden dönüş vererek tek yönlü hale getirmek gerekiyor. TOKİ, Polis Okulu, Organize Sanayi’nin yoğunluğunu böylece rahatlatacaktır. Kavşağın yükünü de azaltmak için Balık Pazarı’nın önünden postane yoluna dönüşü ışıklarla sağlamak gerekir. 200 Evler’den de Çarşı’ya arabayla gelinmesi bana göre lüzumsuzdur. Safranbolu’dan Karabük, Bartın ve Kastamonu yol çıkışlarında yollarımıza daha çok uyarı levhaları konulması, ışıklı levhalar, çok şeritli yollarda zeminin tırtıklı yapılması da uygun görülebilir. Karabük’e hafif raylı sistemli bir ulaşım ağı yapımı gerekiyor. Ancak toplu taşımacılıkla trafik sorununu çözebiliriz. Bugün Eskişehir örneği var, bunu uygulayabiliriz. Bisiklet yolları ve kullanımı da umarım artar.” ifadelerinde bulundu. (Esra Oğuzkağan Özkan)