Avatarı
Güner Erbay kaleminden...

GİDERKEN BIRAKTIĞIN ASMALAR….

Güner ERBAY tarafından
28 Temmuz, 2023 15:09 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:05
A+ A-

GİDERKEN BIRAKTIĞIN ASMALAR….

Bugün  İlhan İremin gitme yıldönümü. Bir yıl önce bugün aşağıdaki yazıyı yazmıştım. Şimdi, sene-i devriyesinde, sizlerle buluşsun istedim. Allah bir evren yaratmış . Evrende canlı cansız bir çok varlık varmış . Hatta belki de herşey canlıymış . Kimisi bunu bilir kimisi bilmezmiş . Evrenin bir düzeni vede ahengi varmış .Milyonlarca , milyarlarca  belki daha daha çok daha  fazla yıldızlar , gezegenler , nebulalar , kara kara delikler hepsi hepsi bir düzen içinde karanlık maddede  ahengle  yüzerek dönerlermiş.  Bir zaman gelmiş; Rab bu koca evrenin içinde dünyayı da  oluşturmuş  . Sanki buraya daha bir özenmiş . Hiçbir şeyin sebepsiz olmaması gibi bu özen de sebepsiz değilmiş. Burada hayy sıfatını zirvede tezahür ettirmiş. Bir çok değisik canlılarla dünyayı bezedikten sonra,  insanı yaratmış . Yaradan insana büyük  lütuflarda bulunmuş. Diğerlerinden farklı olarak akıl ve irade  vererek onurlandırmış. İnsansa çabucak anlamış kendindeki bu üstün meziyetleri . Havaya girmiş hemen  . Demiş ki ; dünyada var olan her şey benim için yaratıldı! Hepsi benim hizmetimdeler ! Bu fikir nereye kadar doğruymuş bilinmese de, çok da yanlış gibi durmuyormuş. Yaratılanların pek çoğu, gerçekten insanın hizmetine değişik nimetler olarak  verilmiş Her bir nimet çok cafcaflı bir hediye paketiymiş . İnsin gözleri kamaşıyormuş  kamaşmasına ancak her seferinde, verileni  çabucak  kanıksıyor ve sıradanlaştırıyormuş .Böylece nankörlüğün kapısı aralanıyormuş. Yine de, nimetler öyle çeşitli öyle çeşitliymişki ardı arkası gelmiyormuş. Oysa ki bu varlıkların niceliği sınırlıymış. Bu nedenle  birçok  kavgalar, savaşlar çıkıyormuş. Ne ki tüm canlıların hayatı da sınırlıymış. Ölüm varmış ! Belki de bu nedenle, HAYATın kendisi en cazip  armağanmış.. Kimse onu terk edemiyor , sıkı sıkı tutuyormuş. Hep, bu hayatta kimbilir benim bilmediğim  daha başka neler neler  var  dedirtiyor, iştah kabartıyormuş . Zaten insandaki nefsin de hududu yokmuş . Çok arsızmış. İhtiyacı olsun olmasın birisinde gördüğünü o da istermiş .Onda olan bende de olmalı dermiş .  Son nefese kadar herkesin  ilk amacı yaşamakmış . Yaşamak onurlu veya sefilce . Fakat illede yaşamak , hiç ölmemecesine ! Yaşarken, sahip olduğu varlıklar onu mutlu edecekken daha da mutsuz  yapımış . Bir türlü aradığı mutluluğu, huzuru  bulamıyormuş. Hayat hep dev dalgalı deniz olmuş inse. Sonunda hepsi asık yüzlü  Nemrut'a dönüşmüş. Ne var ki , Allah ın en sona sakladığı bir süprizi varmış. Kurtuluş bundaymış. İnsin kalbinin içine sevgi adında bir mücevher bırakmış. İns kendi kalbindeki  sevgide mutluluğu,  kendisinin  sevilmesinde huzuru bulmuş...Ne yapsa etse de bunları sıradanlaştırıp kanıksayamamış .Sevgi insan kalbinde hep parıl parıl ışıldamaya devam etmiş. Sevmeyi ve sevilmeyi  bulanların obur  iştahları körelmiş . Dev dalgalar sönmüş, denizler durulmuş. İns dünya yüzünde gördüğü  her şeyin ama her şeyin ne kadar değerli ve güzel olduğunu, sevgiyi bulunca anlamış. Bu mücevher öylesine değerli öylesine değerliymiş ki hiç kimse onsuzluğa katlanamaz, bulmak için her şeyini  verirmiş. Sevgisizlik, diğer bütün hediye paketlerini yutan  kocaman bir karanlıkmış çünki.  Bu karanlık,   en sonunda en büyük hediye paketini, HAYATI da yutar , yokluğa sürüklermiş. Hayatın yutulmaması için, Yaratan dünyaya bu sevgiyi dağıtan insanlar gönderiyormuş. Onların görevi sevgiyi çoşturmak ve hissedilmesini kolaylaştırmakmış.  Bunlardan birisi Yunus Emreymiş, birisi Mevlana, birisi Hacı Bektaşı Veliymiş, birisi Cem Karaca, birisi birisi  birisi    de  İLHAN İREM. Sen hiç sensiz kalmadın ki Mevsimleri saymadın ki Dedin, sen de erken gittin.İlk, Yazık oldu yarınlara ile uzayın derinlerindeki  yıldızın parlayıp,  ışığını ulaştırdı bizlere. Yarınlara yazık eden insanların varlığına dikkat çektin. Onlar hala var, sanırım hepte var olacaklar.  Giderken bıraktığın asmalar da  üzüm olmadı, ama olanlar oldu yine. Sevgili İlhan İrem, umudumuzu kaybetmeden asmaların üzüm olmasını ve anlayanı bulabilmeyi  bekliyoruz, bekleyecegiz. Ne güzel bir ruhtun.  Yaşadığın zaman boyunca hayata  güzellik katanlardan oldun. Huzur veren yumuşacık sesinle ve sevgiyi coşturan  eserlerinle yaşama verebileceklerinin hepsini verip, dünyadan güzel bir ruh olarak ayrıldın. Bu ayrılık akşamında sen sustuğuma bakma Konuşmaya gücüm yok beni anla Söyleyemediklerimi bak gözlerimden anla Her zaman yanımda kal hiç bırakma Sen hem müzik hem söz insanı olabilen ender ruhlardandın. Ben de bugün, söylenemeyenleri gözlerden anlayacak insanların çoğalmasını dileyerek yazımı sonlandırıyor, sana ve tüm güzel ruhlara rahmet diliyorum. Sevgilerimle..