Kentin Adresi…!

Kentin Adresi…!

Yayın: 06.05.2015 08:39
Paylaş:
A+ A-

Karabük’ün şu andaki durumu aslında onun kentleşme sürecinin bir ifadesidir.
Aynı zamanda ; kanıtı ve renksiz ,ilginç bir anlatımıdır.
Karabük’ü kuran ve gelişmesine ön ayak olanlar yakın tarihin simalarıdır.
Kentin kurulup gelişmesinde tarihsel olarak birkaç dönem vardır.
Bu dönemler Cumhuriyet döneminde kentleşme sürecine tanıklık yaparlar
Doğrusunu söylemek gerekirse kentin şu andaki durumu da bizlerin birer tanığı ve aynasıdır.
Yani durum;belediye başkanlarını ilgilendirdiği kadar bizleri de ilgilendirmektedir.
Bir başka deyişle;hangi tarihte nereye, ne yapılmışsa o süreç kentin belediye başkanlarının ve bizlerin kente verdiği önem kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
Başka bir deyişle bu açıdan bakıldığında belediye başkanlarının yaptığı hizmetleri kaleme almak çok kolaydır.
Bunun için tarihsel süreçleri izlemek yeterlidir.
Bu bakış size aynı zamanda yapılan hizmetler açısından çarpıcı bilgiler sunar.
Halkın ve yöneticilerin kente gösterdiği ilgiyi ve titizliği açıklar.
Karabük’ün boydan boya bir caddeye hapsedilmesi,caddenin dar tutulması ne büyük bir ızdıraptır.
Statükocu zihniyet Karabük’ü soluk almaz bir caddeye adeta hapsetti.
Bundan sonraki süretçte düzensizlik ve keşmekeşlik Karabük’ün kentleşmesine damgasını vurdu.
Karabük’ü , üniversite gençliğinin beklentileri karşısında çaresiz bıraktı.
Kent meydanı sorunu…
Çok önemli bir sorun…!
İnsanlar kent meydanından gereği gibi yararlanamıyorlar.
Bölgenin Sesi gazetesi genel yayın yönetmeni Sayın Metin Kaya’nın facebookta paylaşımı çok dikkat çekici boyutta….
Sıcakların artması ile birlikte kent meydanını kullanmak mümkün olmayacak.
Oysa Karabük’te insanların ihtiyacı;yeşillik,gölgelik ve bir de dinlenebilecekleri serin bir yerdi.
Bu haliyle kent meydanı işlevsiz kalacak diyor.
Yapılanların toplumda bir karşılığının olmaması o işi yaptım zanneden kişi için de çok büyük acı bir gerçektir.
Ne diyelim….!
Mekan problemi çeken Karabük’te beton yığını yapılar ,bizler için bir anlam taşımıyor.
Kentin ucube görüntüleri olarak ruhsuzluğu temsil ediyor.
Estetik bakımdan ise haz vermiyor.
Ya Adnan Menderes Caddesindeki yapılaşmaya ne demeli?
Diyecek bir şey yok.
Karabük için sözün bittiği yer.
Oysa biz hurdalık gibi duran bu cadde üzerindeki üst geçit dükkanları olarak bilinen yapıların kaldırılması sırasında ne kadar çok sevinmiştik.
Kent bir hava alacak ve yeşile kavuşacak diye.
Sevincimiz kursağımızda kaldı.
Ucube yapılar konusunda burada anlatacağımız çok öykü var.
Bu öykülerin içinde yer alan insan ilişkileri…
Kapitalizmin maskaralıkları…
Adına ne koyarsanız koyun.
Şimdi buradan soruyoruz.
Karabük’te…
Çözümün adresi nedir.?
Adres vermek…
Ancak adrese gidecek yön tabelasından kenti mahrum bırakmak mıdır.?

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bolu’da “Sürdürülebilirlik, Geri Dönüşüm ve Sıfır Atık Zirvesi” düzenlendi

Anadolu Ajansı
Yayın: 03.05.2024 16:48
Paylaş:
A+ A-

BOLU (AA) – Bolu'da “Sürdürülebilirlik, Geri Dönüşüm ve Sıfır Atık Zirvesi” gerçekleştirildi.

Bolu Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İl Kadın Girişimciler Kurulunca sıfır atık ve geri dönüşüm konularında farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen program TSO konferans salonunda yapıldı.

Vali Yardımcısı Abdullah Şen, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, çevrenin çok önem arz ettiği bir asırda yaşandığını vurguladı.

Şen, bu konuda toplumun topyekun mücadelesinin gerekliliğine dikkati çekerek, “Toplumsal katılım açısından farkındalık gerekiyor. Bu konu katılımcılardan hane halkına kadar çok detaylı olması lazım. Evlerdeki duyarlılık, şuur, bakanlığımızın ve belediyelerimizin koymuş olduğu geri dönüşüm kutularına çöp atarken de öne çıkmalı.” diye konuştu.

Bolu TSO Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Ayarcan, artan tüketim ve üretim faaliyetlerinin doğal kaynakların tükenerek çevre kirliliğinin artmasına yol açtığını belirtti.

Sürdürülebilir geri dönüşüm ve sıfır atığın, iş dünyasında da çevresel etkileri en aza indirerek doğal kaynakları korumak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Ayarcan, israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılabilmesi, atığın miktarının azaltılması, toplama sisteminin kurulması ve atıkların geri dönüştürülebilmesinin her yeni günde daha çok önem kazandığını kaydetti.

TOBB Bolu İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Emine Yüce de sıfır atığın sadece azaltmak değil aynı zamanda tüketim alışkanlıklarının değişmesi anlamına da geldiğinden bahsetti.

Tüketim alışkanlıklarının değiştirilerek kaynakların daha bilinçli kullanılmasının sürdürülebilir yaşam tarzının benimsenmesi anlamına geldiğini de söyleyen Yüce, “Ülkemizde başlatılan Sıfır Atık Projesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla küresel çevre hareketine dönüşmüştür. Tüketimin arttığı günümüzde, satın aldığımız ürünlerden kullandığımız malzemelere kadar her gün bilinçli seçimler yapmak, alışkanlıklarımızı, seçimlerimizi ve üretim süreçlerimizi tabiata uyumlu hale getirmek zorundayız.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından sunum yapan TOBB Çevre Müdürlüğü uzmanı Esin Özarslan, sıfır atık ve geri dönüşüm konularında Türkiye ve Avrupa'da yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler verdi.

Programda ayrıca, tarımda ve sanayide sürdürülebilirlik, sanayide sıfır atık stratejileri ve uygulamaları, iklim değişikliği, yeşil mutabakat ve karbon ayak izi oturumları gerçekleştirildi.