Anadolu Ajansı tarafından
18 Ekim, 2023 08:48 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Baş edilemeyen “kaygı” durumunda uzman yardımı gerekiyor

İSTANBUL (AA) - Medicana Sağlık Grubu'ndan Klinik Psikolog Sinem Özdener, kaygının günlük hayatta baş edilemeyecek noktaya gelmesi durumunda uzman desteğinin alınması gerektiğini bildirdi.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Özdener, "anksiyete" teriminin "kaygı" terimi ile eş anlamda kullanıldığını, kişinin tarafından kaygı, endişe, panik hali ve sürekli olarak kötü bir şey olacakmış hissi olarak tarif edildiğini aktardı.

Anksiyete veya kaygı durumlarında kalp atışının, nefes alışverişinin hızlanması veya terleme gibi semptomların söz konusu olabildiğini belirten Özdener, şu ifadeleri kullandı:

"Yaşanılan olumsuz bir olay sonucunda kişi kuruntu yapmaya meyillidir ve kendi kendine 'Neden her şey ters gidiyor?' 'Neden bunlar hep benim başıma geliyor?' gibi sorular sorabilir. Mevcut problemin olumsuz yönüne odaklanarak felaketleştirme yapılır. Kişinin odağını bu düşüncelere tekrar tekrar çevirmesi gün geçtikçe endişe seviyesinin yükselmesine sebep olabilir. En başta problemi çözmek için kişinin geliştirdiği sorgulama yöntemi problemin kendisine dönüşür. Bir topluluk önünde ellerinin titremesinin fark edilmesini utanç duygusuyla bağdaştıran bir kişinin bu düşünceyi sürekli olarak tekrar etmesi sonucunda utanç duygusunu daha fazla arttırmasını ve ellerinin titremesinin kaçınılmaz hale getirmesini örnek verebiliriz. Kişinin bu durumla başa çıkması zorlayıcı olabilir ve günlük hayatını olumsuz yönde etkileyebilir."

- Kaygı ne zaman normaldir?

Özdener, kişinin günlük hayat içinde kaygılı hissettiği zamanlar olabileceğini, kaygıya bazen kişinin sorumlulukları, ailesi, kariyeri, para durumu ya da sağlığı gibi faktörlerin de sebep olabileceğini vurgulayarak, kaygının kaynağı zaman zaman değişkenlik gösterse de belli aralıklarla ortaya çıktığını anlattı.

Bu durumun hayatın bir parçası olduğunu, hatta bazen kriz anlarında potansiyeli zorlamaya bile faydası olabileceğine işaret eden Özdener, "Kişinin hayatında kaygı olması normaldir. Ancak kaygının günlük hayatta baş edilemeyecek noktaya gelmesiyle bir ruh sağlığı uzmanından yardım alınmalıdır. Bu gibi durumlarda kişi aşırı kaygı, endişe veya panik halinde olduğundan ve bu duyguyu deneyimleme korkusundan dolayı bazı olaylardan kaçınmaya başlar. Gösterilen bu kaçınma davranışları kişinin hayatındaki işlevselliği bozar ve artık bu durum bir problem haline gelmiş olur." değerlendirmesinde bulundu.

"Yaygın Anksiyete Bozukluğu"na ilişkin de bilgi veren Özdener, bu durumun "kolay yorulma", "halsizlik", "konsantrasyon güçlüğü", "sürekli olarak endişe duyma", "kas gerginliği", "kolayca öfkelenme", "uyku bozuklukları" semptomlarının en az 3 tanesinin, 6 ay veya daha fazla süre kadar görülmesiyle gerçekleştiğini aktardı.

- "Düşünce şeklinizi değiştirin"

Özdener, yaygın anksiyete bozukluklarının tedavisinin psikoterapi, ilaç tedavisi gibi yöntemlerle mümkün olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bireysel ihtiyaçlara göre kişisel bir tedavi planı oluşturulabilir. Bilişsel davranışçı terapi anksiyete tedavilerinde en çok sonuç alınan psikoterapi yöntemidir. Geçmiş tecrübelerimizin oluşturduğu düşünce kalıplarımız bazı duyguların gelişimine sebep olur dolayısıyla otomatik düşüncelerimiz kaygı gibi duygulara yol açabilir. Kişi zaman zaman düşünce şeklinin mantıksız olduğunun bilincinde olsa da bu gerçek dışı düşünce kalıplarının getirdiği duyguları engelleyemez. Bu durum kişiyi bir kısır döngüye sokar. Böyle bir durumda bir ruh sağlığı uzmanından yardım alınmalıdır. Bilişsel davranışçı terapi kalıplaşmış gerçek dışı düşünceleri değiştirmek üzerine yoğunlaşır. Düşünce şekli değiştirildiğinde istenmeyen duygu da değiştirilebilir. Başka bir deyişle kaygıya yüklenilen anlam değiştirildiği zaman kişiye tehlike algısı yaratmaktan çıkar ve günlük hayatımızı sürdürmemize engel olan bir dürtü haline gelmez."

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
18 Nisan, 2025 22:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Bartın’da 5 orman işçisine karavan verildi

Bartın’da 5 orman personeline güneş gücü üretebilen karavan verildi. Yüzde 20 hibe ile verilen karavanlar merasimle sahiplerine teslim edildi.
Bartın’ın Ulus ilçesinde Orman İşletme binasının bahçesinde gerçekleştirilen merasimle, Orköy Projesi takviyesi ile müracaatta bulunan 5 orman köylüsüne güneş gücü üretebilen çekme karavan verildi. Yüzde 20 hibe ile verilen karavanlar ile 8 emekçiye traktör, 3 emekçiye ise çekme vinç ikram edildi.
Teslim merasimine Bartın Valisi Nurtaç Arslan, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Zonguldak Orman Bölge Müdürü Hasan Tekin, il ve ilçe protokolü ile hak sahibi orman köylüleri katıldı. Merasimle teslim edilen karavanları inceleyen Vali Arslan, traktörlerden birinin şoför koltuğuna oturarak test etti.
Traktörleri teslim alan orman personelleri programın bitiminde, ilçede çeşit attı.
Karavan, traktör ve vinçlerin orman envalinin üretim ve nakliyesinde çalışan emekçilerin çalışma kaidelerini kolaylaştırmak ve ailelerin ormanlarda daha sağlıklı koşullarda hayatlarını sürdürebilmesi hedefiyle verildiği belirtildi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.