Anadolu Ajansı tarafından
11 Mart, 2024 11:59 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Camilerde Gördüğü Hat Yazılarını 51 Yıldır Oyma Yöntemiyle İşliyor

Genç yaşında tarihi camilerde gördüğü yazılarla başlayan hat merakını ustaların eserlerini örnekleyerek pratiğe döken Zekeriya Tezcan, yarım asrı aşkındır oyma yöntemiyle yaptığı çalışmaları tanıdıklarına ve camilere hediye ediyor. Karabük'te yaşayan 77 yaşındaki Tezcan, gençliğinde babasıyla İstanbul'da ziyaret ettiği Sultanahmet, Süleymaniye ve Nuruosmaniye gibi tarihi camilerde mermerlere işlenmiş hat yazılarından etkilendi. Hattat Hamit Aytaç'ın eserlerini 1973'te örneklemeye başlayan Tezcan, hattatların eserlerini karbon kağıdıyla örnekledikten sonra aktardığı ahşap, plastik, mermer ve strafor gibi yüzeylere genellikle oyma yöntemiyle işliyor. Çalışmalarında ticari amaç gütmeyen ve sergi açmayı hedefleyen Tezcan, çalışmalarını yurt içinde ve dışında yaşayan akrabalarına, camilere ve yeni evlenen çiftlere hediye ediyor. - "Ecdadımız dantel gibi işlemiş" Sanatsal çalışmalarını 51 yıldır sürdüren Tezcan, AA muhabirine, Zonguldak'ın Çaycuma ilçesindeki kağıt fabrikasından 1994'te emekli olduktan sonra Karabük'e taşındığını söyledi. Uğraşına başlamasının rahmetli babası vesilesiyle olduğunu anlatan Tezcan, "Beraber İstanbul'a gitmiştik. Sultanahmet, Süleymaniye ve Nuruosmaniye camilerine gittik. Camilerdeki mermere işlenen hat yazılarından çok etkilendim. Ecdadımız dantel gibi işlemiş." dedi. Tezcan, 1973'te hat yazılarına yönelik araştırmalar yaptığını, basından eserlerini tanıma fırsatı bulduğu ünlü hattat Hamit Aytaç'ın yazılarından çok fazla etkilendiğini ifade etti. Aytaç'ın gazetelerde çıkan eserlerini kopyalayarak hat merakını gidermeye çalıştığına değinen Tezcan, "İlk başta demirlere yazmaya başladım. Çaycuma'nın muhtelif camilerine verdim. Bu işi çok merak etmeye başladım. Ahşaplara, plastiklere, mermerlere ve straforlara işledim." diye konuştu. Tezcan, Safranbolu Merkez Camisi için büyük yuvarlak suntalara 10 sahabenin ismini işlediğini, yaklaşık 1 yıldır uğraştığı bu çalışmanın kendisini çok zorladığını dile getirdi. Genellikle oyma ve kabartma yöntemlerini kullandığını belirten Tezcan, cami görevlilerinden izin almasının ardından çalışmalarını ibadethanelere bıraktığını kaydetti. Tezcan, ücret teklif edildiğinde kabul etmediğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Çalışmalarımı, Ukrayna, Almanya ve Fransa'ya gönderdim, gelen dostlarımızla Avrupa'nın çeşitli ülkelerine gönderdim. Yurt dışında yaşayan akrabalarım Karabük'e geldiği zaman onlara veririm. Hem evlerine hem de gittikleri ülkedeki camilere koyarlar. Hibe ederim. Evlenen çiftlere düğün hediyesi olarak veririm. 100. Yıl Mahallesi'ndeki Yeni Cami'nin bütün hat yazıları acizane bana ait. Hediye ettim." Haber Videosu İçin TIKLAYINIZ!
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
18 Nisan, 2025 03:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Yaralı sürücüye, kovalamaca sırasında peşinde olan polisler yardım etti

Bartın’da arabasını polisin üzerine süren ve "dur" ihtarına uymayan şoför ile polis grupları ortasında kovalamaca yaşandı. Yaklaşık 30 kilometre kaçmayı başaran şoför kaza yapınca yakalandı. Yaralanan şoförün yardımına ise peşindeki polisler yetişti.
Edinilen bilgiye nazaran Orduyeri Caddesi’nde "dur" ihtarına uymayan 74 AAN 037 plakalı Tofaş aracın şoförü E.Y. ile polis aracı ortasında kovalamaca başladı. Bir polisin üzerine aracı süren E.Y., Bartın-Amasra yoluna çıkarak kaçmaya devam etti. Yolda orta refüje çıkan aracın şoförü, kazaya karşın yoluna devam etti. Bartın-Kurucaşile istikametine yanlışsız süratle giden şoför ile polis ortasında yaklaşık 30 kilometre boyunca kovalamaca yaşandı. Şoför peşine taktığı polislere izini kaybettirirken, Bozköy mevkisinde ise araç virajı alamayarak yol kenarındaki su kanalına düştü.
Araçtan çıkarak kanalda sırtüstü yatan yaralı şoförün yardımına ise peşindeki polis grupları yetişti. Bölgede ikinci bir kaza yaşanmaması emeliyle, polis ve jandarma takımları tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı.
Otomobili için feryat etti
Yaralı halde yerde yatan şoför ise aracın halini görünce kendi acısını unutarak aracı için ağladı. Yaralı şoför, "Arabam bu hale gelmeyecekti. Babam bu arabayı bu halde görürse ne der? Babam beni boğar. Ben uygunum ağabey ancak bu otomobilin bu türlü kalmasını ben istemiyorum. Bu otomobil bu hale nasıl geldi? Bu arabayı kim bu hale getirdi? Ben mi getirdim arabayı bu hale? Anne, babam nerde? Kaza yaptım, ehliyetim de yok" diye bağırdı
Ehliyetsiz ve alkollü olduğu belirlendi
Araçta yapılan armada kabahat ögesine rastlanılmazken, 23 yaşındaki şoför E.Y.’nin 231 promil alkollü olduğu ve ehliyetinin bulunmadığı belirlendi. Yaralı şoför olay yerine gelen ambulansa alınarak birinci müdahalesi yapıldıktan sonra Bartın Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada yaralanan ehliyetsiz ve alkollü şoför E.Y’nin babasının mahalle muhtarı olduğu ve aracı müsaadesiz aldığı öğrenildi.
Ailesi kayıp ilanı verdi
Kovalamacanın yaşandığı anlarda ise polisten kaçan E.Y.’yi ailesinin telefonla aradığı ve ulaşılamadığı ileri sürüldü. Çocuğuna ulaşamayan aile ise jandarma karakoluna müracaatta bulunarak kimlik bilgi ve eşkalini verdikleri çocukları E.Y’nin kayıp olduğunu söz etti.
Olayı hastane polisi fark etti
Hastane polisi, kayıp müracaatında bulunulan E.Y’nin yaralı olarak hastaneye getirilen yaralı olduğunu fark etti. Hastane polisinin telsiz anonsu ile durumu haber merkezine duyurması üzerine ise telefonla durum jandarmaya bildirildi.
Jandarma grupları tarafından da kayıp müracaatında bulunan aile bilgilendirilerek hastaneye yönlendirildi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.