Anadolu Ajansı tarafından
12 Mart, 2024 11:15 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Jeoloji profesörü Gökçeoğlu, Olası Marmara Depremine Karşı Uyardı

Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, olası Marmara depreminde her zaman İstanbul'un gündeme geldiğini ancak depremin bölge illerinin tamamını etkileme potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Gökçeoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zarar verme potansiyeline sahip doğa olaylarının, yapılaşma ve planlamadaki yanlışlar, mühendislik prensiplerinin yeterince veya hiç dikkate alınmaması sonucu afete dönüştüğünü vurguladı. Özellikle depremlerin, afete karşı hazırlıklarını tamamlamayan, yoğun yerleşik nüfus ve ekonomik aktiviteye sahip bölgelerde gerçekleşmesi sonucu kayıp ve zararların arttığına dikkati çeken Gökçeoğlu, nerede hangi doğal tehlikenin gelişebileceğinin farkında olunması gerektiğini söyledi. Gökçeoğlu, "Bu farkındalığa göre yapacağımız planlamalarla, seçeceğimiz yerleşimlerle, yapacağımız binalarımızla, kamu ve hizmet binalarımızla, demir yolu, kara yolu, otoyol gibi ulaştırma yapılarımızla; bunların altyapı sistemlerini, elektrik, kanalizasyon, su sistemlerini buna göre planlar, projelendirir ve yaparsak hiçbir doğal tehlike bizim için afete dönüşmez. Ufak tefek kayıplarımız olabilir ama afete dönüşmez." dedi. - Depremin ardından deniz altı heyelanları tsunami etkisi gösterebilir Karlıova'dan başlayıp Saros Körfezi'ne kadar giden Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun birçok segmentten oluştuğuna değinen Gökçeoğlu, bu segmentlerin neredeyse tamamının son yüzyılda kırıldığını dile getirdi. Gökçeoğlu, kırılmayan iki segmentten birinin Marmara Denizi, diğerinin Bingöl-Erzincan arasındaki Yedisu segmenti olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: "Dolayısıyla bu ikisi üzerinde bilimsel olarak da teknik olarak da deprem beklentisi var. Depremin, Marmara Denizi'nde daha yakın zamanda olması muhtemel çünkü 1999 depreminden 3 ay sonra Düzce Depremi gerçekleşti. Oradaki segment de kırıldı. 1912'de Saros Depremi var. 1912 ile 1999 depremleri arasındaki bölge şu anda depreme hazır biçimde bekliyor. Halk arasındaki deyimle artık eli kulağında bekliyoruz. Kimilerine göre bu iki parçada kırılır 7'yi bulmaz, kimilerine göre tek parçada kırılır 7,4'e ulaşır." Gökçeoğlu, Marmara Denizi'nde sismik çalışmalardan yola çıkılarak elde edilen verilerin olduğunu ancak deniz dibini karadaki kadar net göremediklerine değinerek, "Bu deprem ister 6,9 ister 7,2 olsun öyle ya da böyle İstanbul'u, Kocaeli'yi, Yalova'yı, Bursa'yı, Bandırma'yı hatta Tekirdağ'ı ciddi biçimde etkileme potansiyeline sahip. Yani Marmara Bölgesi'ne hep 'İstanbul İstanbul' deniyor ama o bölgenin neredeyse tamamını ciddi biçimde etkileme potansiyeline sahip." değerlendirmesinde bulundu. Depremi üretecek aktif fay Marmara Denizi içinde kaldığından kıyısı bulunan kentlerin etkileneceğine işaret eden Gökçeoğlu, İstanbul'a dikkati çekerken diğer şehirleri de gözden kaçırmamak gerektiğini çünkü fayın diğer illere de oldukça yakın konumda bulunduğunu söyledi. Gökçeoğlu, Marmara Denizi'ndeki fayın kuzey bölgesinde olan ciddi boyuttaki deniz altı heyelanlarının depremin ardından tetiklenmesinin söz konusu olduğunu, bu nedenle tsunami etkisinin görülebileceğini kaydetti. Bu kapsamda Anadolu yakasının Avrupa yakasına göre jeolojik açıdan biraz daha şanslı olduğunu belirten Gökçeoğlu, yine de yapı kalitesi, ulaşım ve altyapı ağının, yaşanması muhtemel depremdeki kayıpların boyutunu etkileyecek parametreler olduğunu anlattı. İstanbul'daki yeni yapıların birçoğunun iyi mühendislik hizmeti aldığını ifade eden Gökçeoğlu, olası depremde İstanbul'daki köprü, tünel ve metro sistemlerinde hasar oluşmasını beklemediklerini, eski, birbirine girmiş, planlama ve mühendislik hizmeti doğru olmayan eski yapılarda ise hasarın kaçınılmaz olduğunu sözlerine ekledi.   Haber Videosu İçin TIKLAYINIZ!
blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
15 Nisan, 2025 17:42 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Endüstriyel robotlara kadın eli değdi

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü tarafından 2025 yılı teması olarak belirlenen "Kadın Girişimciliği ve Bayan İstihdamı" çerçevesinde, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) uyumunda yürütülen endüstriyel robot operatörlüğü eğitim programı Samsun’da başladı.
Samsun’da bayan istihdamını artırmak ve bayan girişimciliğini desteklemek hedefiyle Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO), TOBB Kadın Girişimciler Kurulu ve Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı iş birliğiyle imzalanan "Kadın İstihdamı ve Kadın Girişimciliği İş Birliği Protokolü" kapsamındaki değerli faaliyetlerden biri olan Endüstriyel Robot Operatörlüğü Eğitim Programı; OKA, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Yeşilyurt Demir Çelik Meslek Yüksekokulu (MYO), Samsun Merkez Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü (OSB), TMMOB Makine Mühendisleri Odası Samsun Şubesi ve TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Samsun Şubesi ortasında imzalanan alt protokol ile hayata geçiyor.
Program, bölgede otomasyonla dijitalleşen sanayilerde bayan istihdamını artırmayı ve bayanların bu alanlarda nitelikli iş gücü olarak yer almasını sağlamayı hedefliyor. Eğitim programı, 14 Nisan’da OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle’nin iştirakiyle başladı. Açılışta konuşan Genel Sekreter Mehlika Dicle, "Ajansımız öncülüğünde kamu, üniversite ve sanayi iş birliği modeliyle bölgemizin endüstriyel dijital dönüşümüne katkı sağlayacak insan kaynağını yetiştiriyoruz. Bilhassa bayanların sanayi ve yüksek teknoloji kesimlerinde daha fazla yer almasını önemsiyoruz" dedi.
Eğitimlere, Samsun’da yaşayan mühendislik yahut teknikerlik kısmı öğrencisi yahut mezunu 25 bayan katılıyor. Program kapsamında iştirakçilere teorik ve uygulamalı olmak üzere kapsamlı bir eğitim sunuluyor. Teorik eğitimler, OKA merkez hizmet binasında, Samsun Teknopark’taki bir yazılım firması tarafından veriliyor. Toplam 6 gün sürecek eğitimlerin devamında ise programlama, Robot Studio, Otomasyon Tahlilleri ve Robot Üretimi üzere ileri seviye uygulamalı eğitimler gerçekleştirilecek.
Eğitimin birinci gününde robot çalışma modları, panel ekranı kullanımı, eksen hareketleri, koordinat sistemleri, güvenlik tahlilleri üzere hususlar işlendi. İkinci gün ise OMÜ Yeşilyurt Demir Çelik Meslek Yüksekokulu’ndaki endüstriyel robot eğitim alanında uygulamalı dersler yapıldı. Kursiyerlerin teorik bilgilerini kullanma imkânı bulduğu uygulamalı eğitimlerde, pek çok dalda kullanılan endüstriyel robotların temel çalışma prensipleri ve robotun farklı eksenler üzerindeki hareket kabiliyeti ve denetimi ile ilgili bilgiler aktarılıyor.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.