Anormal sıcaklıklar inme kaynaklı ölümleri artırabilir

Anormal sıcaklıklar inme kaynaklı ölümleri artırabilir

Anadolu Ajansı
Yayın: 28.06.2024 20:00
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – GÜLSELİ KENARLI – Küresel sıcaklık artışının neden olduğu inme vakalarından kaynaklı 2019'da 521 bin 34 kişi hayatını kaybederken bilim insanları ilerleyen yıllarda vaka sayılarının artacağını söylüyor.

Bilim dergisi Neurology'de yayımlanan “204 Ülke ve Bölgede İdeal Olmayan Sıcaklığa Atfedilebilir İnme Yükü” çalışmasına göre, 2019'da 12,2 milyon inme vakası kayıtlara geçerken bunun 6,5 milyonu ölümle sonuçlandı.

Çalışmada bu ölümlerden 521 bin 34'ünün küresel düzeyde sıcaklıklara bağlı inme sonucu meydana geldiği, anormal sıcaklıkların, ölüm dışında 9,42 milyon sağlıklı geçirilebilecek yıl kaybına neden olduğu belirlendi.

Anormal sıcaklıklar nedeniyle inme sonucu ölüm oranları, erkeklerde 100 binde 7,7, kadınlarda 5,89 olarak saptanırken 100 binde 18,12 kişinin hayatını kaybettiği Orta Asya en fazla ölüm vakası kaydedilen bölge, 100 binde 32,97 kişinin yaşamını yitirdiği Kuzey Makedonya ise en çok can kaybı yaşanan ülke oldu.

Felç yükünün özellikle 10 yaşın üzerinde hızla arttığı ve düşük sosyo-demografik indekse sahip bölgelerde orantısız bir şekilde yoğunlaştığı kaydedilen araştırmada, karbondioksit emisyonu ve 2,5 mikron partikül maddenin neden olduğu hava kirliliğindeki her 1 birimlik artışta ölüm oranının 100 binde 0,15 yükseldiği belirlendi.

Çalışmayı yapan bilim insanları, gelecekte yüksek sıcaklıklara bağlı inme vakalarının artacağı uyarısında bulundu.

– “35 derecenin üzerini risk kabul ediyoruz”

Yüksek sıcaklıklar ve felç yükü arasındaki bağlantıya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, Uzak Doğu, Afrika ve Güney Amerika başta olmak üzere az gelişmiş bölgelerde sıcaklığa bağlı inme vakalarının daha sık görüldüğünü kaydetti.

Sıcaklık artışıyla birlikte insan vücudunda bazı değişimler olduğunu belirten Özkardeş, “Herkesin sıcaklığa karşı farklı bir direnci var, biz 35 derecenin üzerindeki hava sıcaklığını risk kabul ediyoruz. Vücutta aşırı sıvı ve mineral kaybı oluyor, eğer bu yeterince yerine konulamazsa kanın konsantrasyonu, pıhtılaşma eğilimi artıyor ve böylece inmelerde bir artış oluyor. Bu tamamen sıvı azalmasına bağlı kanın kıvamının artmasıyla ilgili bir şey. Hissedilen sıcaklık farkının etkisi de burada söz konusu. Aşırı bunaltıcı, terleten, bitkin düşüren çok nemli ortamda inme riski daha fazla.” dedi.

Sıcaklık artışı kadar olmasa da soğuk havaları da bir risk faktörü olarak nitelendiren Özkardeş, düşük sıcaklıkta sempatik sinirlerin uyarıldığını, bunların da kalp üzerinde baskı oluşturarak ritim bozukları meydana getirdiğini ve pıhtı atarak inmeye neden olabildiğini anlattı.

İnme vakaları açısından risk grubunda olan 65 yaş üstündekiler, hamileler ve 16 yaşından küçüklerin, sağlıklarını korumak için özel önlemler almaları gerektiğini vurgulayan Özkardeş, bu önlemleri şöyle sıraladı:

“Su çok önemli. Sıcak havalarda sıvı kaybı aşırı olduğu için bunu yerine koymak gerekiyor. Kan konsantrasyonunun yoğunluğunu tekrar normal hale getirmek için bol sıvı almak gerekiyor. Aşırı sıcağa maruz kalmamak, en azından yaşanılan, çalışılan yerlerin sıcaklık olarak makul olmasını sağlamak çok önemli. Maden suları mineral içeriklerinden dolayı tüketilebilir ama önceliği suya vererek günde en az 2 litre su tüketmek gerekiyor.”

– İklim değişikliğinin neden olduğu diğer hastalıklar

Özkardeş, iklim değişikliğinin ölümle sonuçlanmayan hastalıkları da tetiklediğine dikkati çekerek, özellikle yüz felci vakalarının görülme sıklığının arttığını, sıcaklıkların artmasıyla ilişkilendirilen diğer hastalığın da Multipl Skleroz (MS) olduğunu söyledi.

MS'nin, sinir iletimlerinde problemlere yol açan ve beyinle omurilikteki sinirlerin erimesine neden olan bir hastalık olduğunu, bu hastaların aşırı sıcaklara maruz kalmalarının semptomları artırabileceğini dile getiren Özkardeş, bu kişilere güneş altında uzun süre kalmaktan kaçınmaları, serin ortamlarda bulunmaları, ılık duş almaları ve sıvı tüketimine özen göstermeleri tavsiyesinde bulundu.

İklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olaylarının migren krizlerini tetikleme potansiyelinden de bahseden Özkardeş, “Özellikle aşırı sıcaklıklara, güçlü esintilere veya sıcaklıkta ani düşüşlere maruz kalmak migren ataklarının sıklığını artırabilir. Bu nedenle, migren hastalarının da hava koşullarına dikkat etmeleri gerekmektedir.” diye konuştu.

Özkardeş, sözlerini, “Tüm sağlık riskleri göz önünde bulundurularak, iklim değişikliğinin sağlık politikalarında ve bireysel sağlık pratiğinde daha fazla dikkate alınması gerekiyor. Hastaların bilinçlendirilmesi ve uygun önlemlerin alınması, iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini minimize etmede önemli bir adım olacaktır.” diyerek tamamladı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Dijital fırsatlar kırsala taşınıyor, köyler dünyaya bağlanıyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 02.07.2024 20:52
Paylaş:
A+ A-

KARS (AA) – İş Bankası, 100. yılında iştiraki İşNet'le başlattığı “100 Köye İnternet” projesiyle internete erişimi elverişsiz köylere uydu internet bağlantısı sağlıyor.

İş Bankası ve bilgi teknolojileri alanında faaliyet gösteren iştiraki İşNet, bu yılın başında hayata geçirilen “100 Köye İnternet” projesiyle günlük yaşamda olduğu kadar eğitim ve üretimde de önemli yere sahip internetin, kırsal alanlara da ulaşmasını destekliyor.

“100 Köye İnternet” projesine dahil olan köyler, ilgili köyde internet bağlantısının olmaması, kablolu internet altyapısının bulunmaması, herhangi bir mobil operatörün kapsama alanının dışında kalması ya da çok kısıtlı erişimin olması, elektrik ve ulaşım imkanlarına sahip olması gibi kriterlere göre belirlendi.

Projeyle, internetin günlük yaşamda, eğitimde ve üretimde oynadığı önemli rolün kırsal alanlarda da hissedilmesi sağlanarak, dijital fırsat eşitliğinin artırılması hedefleniyor.

Bu kapsamda bugüne kadar internet erişimi sağlanan köyler arasında yer alan Kars'ın Akyaka ilçesine bağlı Geçit köyünü ziyaret eden İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, proje hakkında değerlendirmelerde bulundu.

– “Torunuma köyde internet olduğunu ona söyledim artık tatilde bize gelecek”

Aran, Akyaka Geçit köyünde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, internete erişimin hala tüm dünyada en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'ndaki hedefler arasında yer aldığını söyledi.

İnternet bağlantısının sağlandığı köylerdeki dönüşüme ilişkin olarak köy sakinleriyle yaptıkları görüşmelere de değinen Aran, “Örneğin torunu olan büyüklerimizden bir tanesi, 'Burada internet olmadığı için torunum yaz tatillerinde bize gelmiyordu şimdi internet olduğunu ona söyledim artık tatilde bize gelecek' dedi. Bazı çocuklar internet yok canım sıkılır diye gelmiyor ama internet varsa torun dedeyi ziyarete geliyor. Bu bizim öngörmediğimiz köylülerle yaptığımız görüşmelerde ortaya çıkan bir artı değerdi.” diye konuştu.

Aran, 2000'li yıllardaki projeyle köy okullarına da yerleştirilmiş olan akıllı tahtaların, internetle birlikte kullanılabilir hale geldiğini anlattı.

İnternette köye özgü olan ürününü satmak isteyen birisinin köyü pazar yerine çevirebildiğini dile getiren Aran, sözlerini şöyle tamamladı:

“İnternet erişimi, yaptığı el işini, ürettiği ürünü satmak isteyen köy sakinleriyle müşterileri buluşturarak köyü pazar yerine çevirme imkanı sağlıyor. Bunlar projenin en öne çıkan sonuçları oldu. Böyle bir toplumsal etkisi, sosyal boyutu olan bir projeye imza atmaktan, köylerimizin teknolojiye ve internete erişimine, geleceğin fırsatlarından yararlanmasına vesile olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”