“Zirai ambulans” bitki sağlığı için tarlalarda

“Zirai ambulans” bitki sağlığı için tarlalarda

Anadolu Ajansı
Yayın: 02.07.2024 00:07
Paylaş:
A+ A-

KASTAMONU (AA) – ÖZGÜR ALANTOR – Kastamonu'da yaşayan 5 girişimci, satın aldıkları ve “Zirai ambulans” adını verdikleri eski bir ambulansla çiftçilere ücreti karşılığında hizmet götürüyor.

Kastamonu'da kullanım ömrünü dolduran bir ambulans satışa çıkarıldı. Ziraat mühendisi ile çiftçilerden oluşan 5 kişi, aracı satın alarak içine su deposu, jeneratör, zirai dron ve gerekli diğer malzemeleri yerleştirdi.

“Zirai ambulans” ismini verdikleri araçla çiftçilere ücreti karşılığında hizmet veren girişimciler, çiftçilerin zararlılarla mücadelede kullanacağı tüm malzemeleri araçlarında bulunduruyor.

“Zirai ambulans”ın üzerinde “Bu araç, bitki sağlığı için yollarda” yazısı bulunuyor.

– “Neden zirai ambulans olmasın diye yola çıktık”

Ziraat mühendisi Yavuz Cebecioğlu, AA muhabirine, zirai dron almaya karar verdiklerinde bunun için bir araca ihtiyaçları olduğunu fark ettiklerini söyledi.

Araç için araştırma yaparken eski bir ambulansın ömrünü doldurduğu için ihale ile satışa çıkarıldığını öğrendiklerini belirten Cebecioğlu, “Bu aracı ihale ile aldık. Ambulans, insanlara hizmet ediyor, hastaları taşıyordu. Biz de zirai ambulans olsun, yine insanlığa hizmet etsin, bu sefer de insanların yiyeceği olan bitkilere hizmet etsin diye zirai ambulans olarak hizmet veriyoruz.” dedi.

Ambulansın içini zirai mücadeleye uygun dizayn ettiklerini anlatan Cebecioğlu, şöyle devam etti:

“Çiftçimizin yeni bir ilaca ihtiyacı olur ya da ilacı bitebilir diye zirai ilaçlar bulunduruyoruz. Burada bitkiye anından müdahale edebiliyoruz, o yüzden 'Zirai ambulans' dedik. Ambulansımızla önce araziye geliyor, kontrol ediyoruz. Hangi hastalık varsa tespitini yapıyoruz. Çiftçimizi bilgilendiriyoruz. Çiftçimiz bununla ilgili hizmet almak isterse ilaçlamayı yapıyoruz.”

Zirai dronun yeni bir teknoloji olduğuna dikkati çeken Cebecioğlu, “Dron ile yapmamız, iş gücü olarak kolaylık sağlıyor. Büyük araziler, kısa sürede ilaçlanabiliyor. Zamanımızdan, paramızdan, suyumuzdan tasarruf ediyoruz.” diye konuştu.

Tarlasında ilaçlama yapılan çiftçi Emin Yavuz ise “Zirai ambulans” sahiplerine teşekkür ederek, “Bizim için zaman çok önemli. Dron bizim için birinci çözüm oldu. Traktörler tarlaya girdiğinde yüzde 5 ürüne zarar veriyor. Bu da 100 dekarlık arazide 2 ton buğdaya tekabül eder. Bu, milli servet.” ifadesini kullandı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Gümüşhane’de kazanlar pestil için kaynıyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 06.07.2024 16:52
Paylaş:
A+ A-

GÜMÜŞHANE (AA) – Gümüşhane'de kadınlar, dutların olgunlaşmasıyla geleneksel yöntemlerle pestil üretimine başladı.

Kentte geçmişte evlerde kışlık çerez olarak yapılan pestil ve köme, 2004'te coğrafi işaretli ürün tescil belgesi aldı.

Hem ticari hem de geleneksel yöntemlerle üretimi devam eden pestilin ana maddesi olan dut, bugünlerde olgunlaşarak toplanmaya başlandı.

Köylerde ve kırsal kesimde sabahın ilk ışıklarıyla kolları sıvayan kadınlar, dutları ağaçlardan silkeleyerek topladıktan sonra ateş üzerindeki kazanlarda süt ve şekerle kaynatıp “herle” adı verilen karışım elde ediliyor.

Herlelerin ikinci gün bezlerin üzerine serilip fındık veya ceviz eklenerek kurutulmasının ardından kadınlar, üçüncü gün 1-2 saat güneşte ısıtıldıktan sonra hazır hale gelen pestili bezden ayırıyor.

Torul ilçesinde pestil yapan 69 yaşındaki Mücevher Özer, AA muhabirine, pestil yapmayı 9 yaşında annesinden öğrendiğini söyledi.

Dut pestili yapımını anlatan Özer, ürettiği pestili satarak ev ekonomisine katkıda bulunduğunu, bir kısmını da çocuklarına ve akrabalarına verdiğini belirtti.

Özer, pestil yapımını kızlarına da öğrettiğini ifade ederek, “Onlar da benimle birlikte yapıyor. Komşular gelip yardımcı oluyor.” dedi.

Özer'in kızı Pınar Çelik ise küçüklüğünden beri annesine destek olduğunu dile getirerek, “Organik olduğu için kendimize ve çocuklarımıza yapıyoruz. Ara ara satış da oluyor.” diye konuştu.

Pestil yapımının zorluğuna işaret eden Çelik, “3 gün sürüyor, çok meşakkatli. Tek kişinin yapacağı iş değil. Bir komşu sererken diğer komşu ona yardıma gidiyor. İmece usulü yapıyoruz.” dedi.