Karabük’ün Yeni Yıldızı Olma Yolunda!

Esra Oğuzkağan Özkan
Yayın: 19.08.2024 13:32 |Güncelleme: 20.08.2024 08:09
A+ A-

Karabük Fıstığı hem yüzümüzü güldürecek hem de cebimizi dolduracak.

Karabük’te yaşanan orman yangınlarının ardından yüzleri güldüren bir gelişme yaşandı. Ormanlarıyla dikkat çeken Karabük’te, sakız ağacı (menengiç, Atlantik) üzerinde gerçekleştirilen yenilikçi denemeler sayesinde kaliteli fıstık üretiminin yerel ekonomiye katkı sağlayacağı bildirildi.

Geçtiğimiz yıllarda Karabük’ün yemek kültüründe önemli bir yer tutan Antep fıstığı yetiştiriciliği için Karabük Üniversitesi’nde bir proje oluşturulmuştu. Ancak, o proje gerekli yatırımlarla hayata geçirilemedi. Merkez ilçeye bağlı Çerçiler Mahallesi Eski Muhtarı Halim Kaya’nın öncülüğünde fıstık ağacı yetiştiriciliği çalışmaları devam etti. Ardından Kahyalar Köyü’nde Fatih Yıldız, kendi girişimleriyle 8 sakız ağacını aşılayarak yeni fidanlarda fıstık üretmeyi başardı. Çerçiler’de ise Halim Kaya’nın birkaç yıl önce deneme amaçlı diktiği 4 fıstık fidanı da bu yıl meyve vermeye başladı.

Çerçiler Mahallesi’nde 4 Antep fıstığı fidanı diken Halim Kaya, bu yıl meyve verdiğini dile getirdi. Halim Kaya konuşmasında: “Bana Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nden 4 fidan gelmişti. Onları Çerçiler’de birkaç yıl önce dikmiştik. Bu yıl meyve verdiklerini gördük. Sakız ağacına aşılı olanlar ise 4 yılda meyve vermeye başladı. Bu işlerle uğraşanların sayısı çok az maalesef. Bunlardan biri de Fatih Yıldız, aşılama işlemlerinden vazgeçmedi ve Kahyalar Köyü’nde sakız ağacından fidan dikti ve kendi aşıladığı fidanlardan fıstık üretmeyi başardı. Aslında bizim bunu yıllar önce yapmamız gerekiyordu. Çünkü ülkemizin kalkınması Cumhuriyet döneminde tarımla başladı. Ancak günümüze gelindiğinde tarım pek de iyiye gitmiyor. Köylerde çoğunlukla yaşlılar yaşıyor ve gençler tarım işine yeterince değer vermiyor. Bu konuda Karabük Üniversitesi Eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İzzet Açar ve hocalarımız bir proje geliştirmişti. Ancak bu proje hayata geçmedi. Bizde Karabük’te fıstık üretmek için çalışmalarımıza devam ettik.” ifadelerini kullandı.

Pes Etmediler ve Başardılar

Kahyalar Köyü’nde Atlantik sakızı ağacına barak yıldızı aşı uygulamasını yaparak aşıladığı fidanlarda fıstık üretmeyi başaran Fatih Yıldız ise: “Batı Karadeniz bölgesinde yaygın olarak görülen menengiç ve Atlantik sakızı ağaçlarının genç olan fidanlarına Haziran ayında yaprak aşı denilen bu tekniği uyguladık. Aşı kalemlerini kendi imkânlarımla sağladım ve burada başarılı sonuçlar elde ettik. You tube’dan da aşılama videoları izleyerek, kendi köyümde sakız ağaçlarına barak yıldızı denilen aşı uygulamasını yaptım ve aşı tuttu. Şu an o fidanlar fıstık vermeye başladı.” şeklinde konuştu.

Karabük genelinde kırsal alanlarda ve mezarlıklarda bolca bulunan sakız ağaçlarının, menengiç olarak da bilindiğini belirten Halim Kaya, “Antep, Urfa ve Karaman illerinde menengiç ağaçlarına yapılan aşılama çalışmaları, bölgenin ekonomik yapısını değiştirdi. Bu ağaçlar aşılandığında önemli bir ekonomik değer kazanıyor. Ülke genelinde sakız ağaçlarıyla ilgili projeler hayata geçirildi. Ancak Karabük’te bu alanda şimdiye kadar yaptığımız çalışmalar dışında büyük bir proje hayata geçirilmedi. Eğer bu ağaçların değerlendirilmesi sağlansaydı, ekonomimiz önemli bir boyut kazanabilirdi” dedi.

Halim Kaya, köylülerin yakacak olarak kullandığı ve bazen tarlalardan sökme aşamasına geldiği yabani menengiç ağaçlarının, Antep fıstığı aşılanması sonrasında köylülerin ana geçim kaynağı haline gelebileceğini söyledi: “Antep fıstığı, köylüler için önemli bir gelir kaynağı olacaktır. Şu anda Karabük fıstığı diyerek ikram ettiğim fıstıklar herkesin dikkatini çekiyor. Eğer bu işi tam anlamıyla yapsak, fıstık üretiminde Gaziantep’e rakip bile olabiliriz” dedi.

Kaya, geç kalınmadan aşılamaya geçilmesinin önemine vurgu yaparak, bu potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. (Esra Oğuzkağan Özkan)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İSTANBUL (AA) – YEŞİM YÜKSEL – Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin, iklim değişikliği nedeniyle okyanus suyunun aşırı ısınmasının Amerika Birleşik Devletleri'ni (ABD) vuran Helene Kasırgası'nın şiddetini ve yıkıcılığını artırdığını kaydetti.

ABD'nin Florida eyaletinin kıyı şeridine geçen hafta 4 kategorisiyle ulaşan, kısa sürede Georgia, Güney Carolina, Kuzey Carolina ve Tennessee'yi de etkisi altına alan Helene Kasırgası şiddetli fırtına ve yağışları beraberinde getirdi. Ağaçların devrilmesine ve su baskınlarına yol açan kasırganın neden olduğu afetlerde can kaybı sayısı 100'ü geçerken, yüzlerce kişiden de haber alınamıyor.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinin (IPCC) 6'ncı Değerlendirme Raporu'na göre, kasırgaların getirdiği yağış miktarı gelecekte küresel ısınma ve atmosferik nem içeriğindeki yoğunlukla birlikte artış gösterebilir. Raporda, 2 santigrat derecelik küresel ısınma senaryosunda bir fırtınanın 100 kilometre uzağındaki ortalama yağış miktarında yaklaşık yüzde 10 ila 15'lik bir artış yaşanacağı vurgulanıyor. Aynı senaryoya göre, kasırga yoğunluklarının ise ortalama yüzde 1 ila 10 oranında artacağı, kategori 4 ve 5 olarak adlandırılan çok şiddetli kasırgaların da küresel ısınma nedeniyle daha sık yaşanabileceği tahmin ediliyor.

İklim değişikliğinin kasırgaların şiddeti ve sayısı üzerindeki etkisine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Şahin, tropikal okyanus sularında ortaya çıkan kasırgaların siklon şeklinde dönerek ilerlediğini, karaya çıkması halinde ise rüzgarın şiddeti, yağış miktarı ve kabarık fırtına dalgaları nedeniyle hasara yol açtığını söyledi.

Normal iklim şartlarında da kasırgalar yaşandığını ancak iklim değişikliğinin kasırgaların şiddetini artırdığını belirten Şahin, şu değerlendirmede bulundu:

“İklim kriziyle birlikte daha güçlü, kategori 4 ve 5 kasırgalar görmeye başladık. En güçlü olan 4 ve 5 kategorisindeki kasırgaların sayısının arttığını ama toplam kasırga sayısının artmadığını biliyoruz ki bu da mevcut ortaya çıkan kasırgaların şiddetlendiği anlamına geliyor. Çünkü deniz suyu sıcaklığı ne kadar fazla olursa okyanustan gelen enerji miktarı o kadar arttığı için bu enerji kasırgaları daha şiddetli hale getiriyor. İklim değişikliği kasırgaların sadece hızını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda yarattığı yıkımı da artırıyor. Çünkü okyanus suyu daha fazla ısındığı zaman daha fazla buharlaşma olur, bu da tropikal siklonu daha fazla su buharıyla yükler ve bu karaya vurup yoğunlaştığında yağış miktarı çok artar. İklim değişikliği nedeniyle iyice ısınan okyanus suyundan beslenen kasırgalar daha fazla yağış bırakıyorlar. Helene Kasırgası beklenmedik ölçüde yüksek miktarda yağış bıraktı.”

– “Kasırgalar artık daha hızlı yoğunlaşıyor”

Sıcak okyanus sularının rüzgar hızını ve yağış miktarını artırmanın ötesinde iklim değişikliğinin, deniz seviyesinin yükselmesine neden olduğunu ifade eden Şahin, tsunamiye benzer fırtına dalgalarının yüksekliğinin deniz seviyesi yükseldikçe arttığına dikkati çekti.

Yüksek fırtına dalgalarının boyunun Helene Kasırgası'nda 5-6 metreye ulaştığı bilgisini veren Şahin, kasırgaları şiddetlendiren diğer faktörleri şöyle sıraladı:

“Bir tanesi yine büyük ihtimalle aşırı sıcak okyanus sularının neden olduğu kasırgaların daha hızlı şiddetlenmesi. Yani bir kasırga birkaç günde ortaya çıkar, birkaç gün içerisinde karaya yaklaşır ve bu arada şiddetlenir. Ama bu kadar hızlı şiddetlenmesi çok nadir görülürdü. Helene Kasırgası, Meksika Körfezi'nin güney ucunda henüz tropikal fırtınayken 1-2 gün içerisinde kuzeye geçene kadar kategori 4'e yükseldi. Yani bu kadar hızlı yoğunlaşması, hızlanması ve normal bir tropik fırtınadan 4'üncü kategori bir kasırgaya yükselmesi pek çok uzman tarafından iklim değişikliğine bağlanıyor. Bu kadar hızlı ve büyük bir kasırga bu kadar fazla su buharı yüküyle geldiği zaman da kara üzerinde oluşan sistem daha kalıcı olabiliyor ve daha derinlere kadar girebiliyor. Helene Kasırgası'ndan sadece Florida sahilleri değil, 4-5 eyalet daha etkilendi. En büyük yıkımı da Kuzey Carolina'nın dağlık Asheville kentinde yaptı. Bütün bunlar eskiden çok fazla görmediğimiz, iklim değişikliğiyle giderek daha fazla görmeye başladığımız şeyler. Yani kasırgaların hem yoğunluğu artıyor hem bıraktığı yağış miktarı artıyor hem de kasırgalar artık daha hızlı yoğunlaşıyor.”

Okyanus suyu sıcaklıklarının geçen yaz ortalamanın 2 derece üzerine çıkarak 31-32 derecelere kadar yükseldiğini hatırlatan Şahin, bu sıcaklık artışının normal şartlarda okyanuslarda meydana geldiğini ancak Akdeniz'deki deniz suyu sıcaklığının da geçen yıl 31 dereceye kadar yükseldiğini dile getirdi.

Şahin, “Bu hızla giderse yakında Akdeniz kasırgalarını daha sık görmeye başlayabiliriz ki birkaç yıl önce zaten bir iki tane gördük. Bu kadar sıcak deniz suyu Akdeniz'de bile kasırga yaratmaya başlıyor. Helene Kasırgası da muhtemelen iklim değişikliği nedeniyle bu kadar büyük ve yıkıcı oldu. Bu kadar yıkıcı kasırgalar çok sık olmazdı. Şimdi giderek daha fazla görmeye başlıyoruz.” diye konuştu.

– “Uzun süren kuraklıkların ardından şiddetli yağışlar gelebiliyor”

Kasırgaların denizin üzerindeyken büyüdüğünü, karaya vurduktan sonra ise küçülerek sona erdiğini bildiren Şahin, Helene Kasırgası'nın karaya vurmasının ardından hızla durmadığını, karaya doğru fazla girerek Kuzey Carolina'ya kadar ulaştığını aktardı.

Şahin, sistem üzerinden yaptığı kontrollerde 2 veya 3 tane daha kasırga gelme ihtimali bulunduğu öngörüsünü paylaştı.

İklim değişikliğinin Türkiye'deki hava olaylarına yansımasını da değerlendiren Şahin, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Türkiye'deki etkiler temelde bir kuraklık, iki sıcak hava dalgaları. Tabii en sık gördüğümüz seller var. Kastamonu'da 2021'de yaşanan selde, Karadeniz'de yüzey sıcaklıkları o yaz çok fazlaydı ve ona bağlandı. Buharlaşmanın fazla olması yağışların ani ve şiddetli olmasını sağlayabiliyor ve uzun süren kuraklıkların ardından şiddetli yağışlar gelebiliyor. Türkiye'de birbiriyle çelişir gibi görünmekle beraber hem kuraklık hem sellerin artmasını bekliyoruz. Deniz seviyelerinin yükselmesi birçok kıyı şeridine sahip olduğumuz için bizi etkileyecektir ama uzun vadede yani önümüzdeki 50 yıl içerisinde olabilir. Ama kuraklık, sıcak hava dalgaları, seller ve orman yangınlarındaki artış başladı bile.”

Nöbetçi Eczaneler

Yeni Eczane
Adres

Beşbinevler Mahallesi, Şahin Tepesi Betim 1 İş Merkezi No:10/C

Telefon

(370) 433-3444

Birsen Eczanesi
Adres

Sırınevler Mahallesi Mehmet Akif Caddesi Pınar Apartmanı No:1 Karabük

Telefon

(370) 424-3375

Melis Eczanesi
Adres

Barış Mahallesi, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Bostanbükü Bulvarı Boğaziçi Konutları E Blok No:14E/1 Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-3388

Şifa Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi İnönü Caddesi Sen Is Hanı No:1 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3500

Betül Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, İnönü Caddesi, No:7/A Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-3737

Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331