ANKARA (AA) – ŞULE ÖZKAN – İsrail'in saldırısında hayatını kaybeden Dünya Merkez Mutfağı (World Central Kitchen-WCK) çalışanı Nadi Sallout'un kız kardeşi Nedaa Sallout, ağabeyinin ölümüne halen alışamadıklarını belirterek, “Yaşamak bizim de hakkımız. Dünya bunu görmüyor, neden bilmiyorum.” ifadelerini kullandı.

Nedaa Sallout, 19 Ağustos Dünya İnsani Yardım Günü'ne günler kala hayatını kaybeden uluslararası yardım kuruluşu WCK çalışanı ağabeyine yönelik saldırının detaylarını ve yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Deyr Balah yakınlarında 8 Ağustos'ta öldürülen ağabeyi Nadi'den iki yaş küçük olan Nedaa Sallout, “Kelimeler içimizdekileri ifade edemez. O sadece benim değil, onu tanıyan herkesin kardeşiydi. Onun ölümü büyük şok oldu. Her gün belki küçük bir detay görürüm diye arkadaşlarının paylaştıklarına bakıyorum. Onun şehit haberini hala aşamadık.” dedi.

– “Şehit olduğu gün annem sevdiği yemekten yapmıştı”

Sallout, Nadi'nin her gün işten yemek getirip komşu ailelere dağıtacak kadar yardımsever olduğunu ve kendisini çadır kapılarında bekleyen çocukları mutlu etmek istediğini dile getirdi.

Ağabeyinin insanlara yardım etmeyi sevdiğini ifade eden Sallout, “Şehit olduğu gün annem onunla konuşmuştu. O sırada annem Nadi'nin sevdiği yemekten hazırlıyordu. Annem bana, Nadi'yi sevindirmek için beklediğini söyledi. Savaş zamanında yemek seçenekleri yoktu, sadece konserve ve pirinç vardı.” diye konuştu.

Ağabeyinin başlangıçta Refah'ta bölgesinde çalıştığını söyleyen Sallout, daha sonra Deyr Balah'taki depolarda çalıştığını dile getirdi. Öldürüldüğü gün ağabeyi Nadi’nin arkadaşının arabasını kullandığını anlatan Sallout, sözlerine şöyle devam etti:

“Nadi arabayı sürerken yolda bombardıman varmış. Han Yunus bölgesine inen tek ana yol buydu. Bombardıman bitip kardeşimin arabası geçtiğinde tekrar başlamış. O sırada Nadi arabayı geri çevirmeye çalışmış. Ne yazık ki sağ tarafından kulağının altına bir şarapnel parçası gelmiş. Onu Aksa Şehitleri Hastanesi'ne götürdüler. Orada şehit oldu, Allah şehadetini kabul etsin.”

– “Nadi, nisan ayındaki saldırıda aynı arabada olacaktı”

İsrail'in 1 Nisan'da Gazze'deki Deyr Balah bölgesine düzenlediği saldırıda WCK'nin 7 çalışanının daha hayatını kaybettiğini hatırlatan Sallout, “WCK'deki arkadaşları nisan ayında arabada vurulduğunda Nadi de aynı arabada olacaktı ama birkaç dakika geç kaldı. Onlardan özür dileyip başka bir arabayla geleceğini söyledi. Ölümle arasında saniyeler olduğunu söylemişti.” ifadelerini kullandı.

Sallout, ağabeyinin hayatını kaybeden WCK çalışanları için, “Bizi ve acılarımızı hissediyorlar, bizi teselli ediyorlar, çok nazikler.” dediğini aktardı.

Ağabeyi Nadi'nin aç veya ihtiyaç sahibi birini gördüğünde onu görmezden gelemediğini söyleyen Sallout, “Nadi WCK'de birçok kişiye yardım etti, bu onun hoşuna gidiyordu. Ailemizin en büyüğü olarak 25'ten fazla kişiye bakmak zorundaydı. Bana tüm parasını ailemize yardım etmek için harcadığını söyledi.” ifadelerini kullandı.

– “Ağabeyimin yeni çocuğu olmuştu”

Sallout, ağabeyinin evinin 2014'te de yıkıldığını ancak 2021’de tekrar inşa edebildiğini hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:

“Nadi savaşın başında bombardıman başladığında, 'Kalbim yanıyor, evim yıkıldı, henüz evime sevinememiştim bile.' dedi. Benden Gazze’ye gelmemi, evini görmemi çok istiyordu. Kendisinin de evinin peşinden gideceğini bilmiyordu.”

Ailesinin de evinin yıkıldığını ve yedi kez farklı bölgelere göç etmek zorunda kaldıklarını dile getiren Sallout, bir süre Refah’ta yaşadıklarını belirtti. Sallout, Refah bölgesinde insani ihtiyacı karşılayacak şartların olmadığını söyleyerek Gazzelilerin yaşadığı göç ve sürgünlerin zorluklarına değindi.

Nedaa Sallout, “O zamanlar ağabeyim ailemizi böyle görmek istemediğini söyledi. Bana, 'Onların gözlerimin önüne ölmesini bekleyemem. Bir şey yapmalıyım, çalışmalıyım.' dedi. O dönemde World Central Kitchen organizasyonunda çalışmak için bir fırsat doğdu. Çok mutluydu çünkü aynı ayda oğlu Yazan dünyaya gelmişti. Nadi'nin üç kızı vardı ve bir de oğlu olmuştu.” diye konuştu.

– “Yaşamak ağabeyimin de hakkıydı”

Savaşın başında ağabeyi Nadi’nin kızlarının yüzünden yaralandığını hatırlatan Sallout, “Nadi kızları için ağlıyordu. Ona kızlarının iyi olduğunu ve ağlamamasını söyledim. Bana kızlarını acı içinde görmeye dayanamadığını, onlara bir şey olmasından korktuğunu söylemişti. Nadi ölümü düşünmezdi, hayatı çok severdi ve çocuklarına çok bağlıydı.” diye konuştu.

Babalarının vefatından sonra çocukların psikolojik durumunun kötüleştiğini belirten Sallout, Nadi'nin defnedildiği gün ailenin içeri alınmadığını, İsrail işgal güçlerinin oğulları için yas tutmalarına izin vermediğini anlattı.

Nedaa Sallout, “Kızımın sınav sonuçlarını ağabeyimle beraber kutlayacaktık, evimi hiç ziyaret etmemişti. Kızıma hediye almak istediğini söylemişti. Kızımın sonuçlarını ona söyleyemeden, beraber sevinemeden şehit oldu. Benim için hala inanılmaz bir durum.” ifadelerini kullandı.

Yaşadıkları durumun kelimelerle ifade edilemeyeceğini vurgulayan Sallout, “Yaklaşık bir yıldır Gazze'de her türlü işkence ve soykırım yapıldı. Kardeşimin çocuklarını görmesi, oğlunun mutluluğunu yaşaması hakkıydı. Yaşamak bizim de hakkımız. Dünya bunu görmüyor, neden bilmiyorum. Kimse bizi anlamıyor. Biz de sizin gibi hissediyoruz ve ağlıyoruz. Çocuklarımız acı çekiyor.” dedi.

– WCK çalışanlarının öldürülmesi

ABD merkezli uluslararası yardım kuruluşu World Central Kitchen, 8 Ağustos’ta yaptığı açıklamada Gazze'de Filistinli çalışanı Nadi Sallout'un Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr Balah yakınlarında öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail'in 1 Nisan'da Gazze'deki Deyr el-Belah bölgesine düzenlediği saldırıda ise WCK'nin 7 çalışanı daha hayatını kaybetmişti. Merkezi ABD'nin başkenti Washington'da bulunan WCK'den yapılan açıklamada, saldırıda ölenlerin Avustralya, Polonya, Birleşik Krallık, ABD-Kanada ve Filistin uyruklu olduğu belirtilmişti.

Açıklamada, ekibin saldırı sırasında çatışmasızlık bölgesinde kuruluş logosu taşıyan 2 zırhlı araçta bulunduğu kaydedilmişti.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) görevlisi Yasmina Guerda, Gazze'de 7 Ekim 2023'ten bu yana 200'den fazla insani yardım çalışanının öldürüldüğünü belirtmişti.