İşitme tarama programlarıyla sağır ve dilsiz birey sayısı düşüyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 24.09.2024 16:30
A+ A-

İSTANBUL (AA) – MAŞALLAH DAĞ – Biruni Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Abdulkadir Özgür, “Yeni doğan taramasının aktif olarak uygulanmasıyla artık çok erken yaşta tanı koyduğumuzdan dolayı sağır ve dilsiz olarak yetişen bireylerin sayısı da azalmaktadır.” dedi.

AA muhabirine açıklama yapan Özgür, yeni doğan bebeklerde işitme taramalarının hayati öneme sahip olduğunu söyledi.

İşitme engelinde en önemli faktörün mümkün olduğunca işitme engelinin erken yaşta tespit edilmesi olduğunu belirten Özgür, “Ülkemizde 2000'li yılların başlarından itibaren yeni doğan döneminde tüm çocuklara işitme taraması yapılmaktadır. İşitme kaybı tespit edilen çocuklara da mümkün olan en kısa sürede rehabilitasyon sağlanmakta ve böylelikle hem duyan hem konuşan bireylerin yetişmesi ve engellilik durumlarının ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.” diye konuştu.

Özgür, yeni doğan dönemi dışında da işitme kayıplarının ortaya çıkabildiğine dikkati çekerek, Türkiye'de 2008'den bu yana okul öncesi çocuklarda da okula başlamadan bir yıl önce veya 1. sınıfta işitme taramaları yapıldığını, işitme kaybı varsa eğitimine verebileceği zararların ortadan kaldırılmasının hedeflendiğini dile getirdi.

– “2,5 milyon engelli vatandaşımız bulunmaktadır”

Taramalarla toplumda işitme kaybının yavaş yavaş ortadan kaldırıldığını aktaran Özgür, “Ülkemizde son verilere göre yaklaşık 2,5 milyon engelli vatandaşımız bulunmaktadır. Bunların içerisinde yaklaşık 180 bini işitme engelli bireylerdir. Bu bireylerin topluma adapte edilebilmesi için çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Çalışmalar sonucunda işitme engelli bireyler duyabilen, konuşabilen, topluma adapte olabilen ve engelleri kısmen de olsa ortadan kalkmış olarak yetişmektedirler.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Özgür, işitme engelinin erken tespit edilmesi kadar doğru tedavi edilmesinin de önemli olduğunu vurgulayarak, işitme kaybı tespit edilen bireylerde öncelikle işitme seviyesini belirlediklerinin ifade etti.

İşitme kaybının derecesine göre kullanılan uygun rehabilitasyon yöntemlerine ilişkin bilgi veren Özgür, şöyle konuştu:

“Hafif, orta veya kısmen ileri derecede işitme kayıpları varsa işitme cihazlarından faydalanabiliyoruz. Daha ileri kayıplarda ise son yıllarda geliştirilen en büyük medikal teknolojilerden koklear implant, koklear implantın uygun olmadığı durumlarda ise beyin sapı implantı gibi daha yeni elektronik cihazlar kullanılmaktadır. Böylelikle, daha önce sağır ve dilsiz olarak tanımlanan bireyler artık bu durumdan kurtulmaktadır. Hem yeni doğan işitme taramaları hem okul öncesi taramalarla, çocuklara erken dönemde işitme kaybı tanısı koyduğumuz zaman uygun rehabilitasyon yöntemleriyle engellerini ortadan kaldırmaktayız.”

Özgür, gelişen teknolojilerin önemine dikkati çekerek, yeni doğan işitme taramalarının gelişmesi, okul taramalarının artmasıyla, hastalara erken dönemde tanı konulduğunu ve gelişen teknolojilerle tedavi edilebildiğini bildirdi.

Her 1000 doğumdan 4'ünde görülen işitme kaybına artık çok rahatlıkla tanı konulduğunu ve tedavi edebildiğini belirten Özgür, işitme engelini ortadan kaldırdıklarını ve böylelikle sağır ve dilsiz bireylerin sayısında azalma yaşandığını ancak işitme kaybının hala toplum için bir engel oluşturduğunu söyledi.

– “Yaşlı nüfusta işitme kaybı yaygınlaşıyor”

Prof. Dr. Özgür, işitme kaybının, özellikle yaşlı bireylerde halk sağlığını tehdit eden önemli bir sorun haline geldiğinin altını çizerek, “Toplumumuzda ve diğer gelişen toplumlarda beklenen yaşam süresi uzamaktadır. Önceden 60-70 yaşındaki insanları yaşlı olarak nitelendirirken, artık bu yaş daha ileriye taşınmaktadır. Daha uzun yaşam sürelerine sahip olan insanlar, yaşa bağlı işitme kaybı nedeniyle toplum açısından daha büyük bir engel oluşturmaya başladı. 85 yaşına gelmiş bireylerin yüzde 50'si işitme cihazına veya işitme rehabilitasyonu sağlayacak farklı teknolojilere ihtiyaç duymaktadır.” değerlendirmesini yaptı.

Erken tanı ve müdahale yapılmadığında, işitme kaybı yaşayan bireylerin sosyal hayattan uzaklaştığını dile getiren Özgür, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu insanlara doğru tanı koyamazsak işitme kaybıyla hayatlarına devam etmekte… Bu da demans, alzheimer ve depresyon gibi hastalıkların artışına sebep olmakta ve bu bireyler toplumdan soyutlanmaktadır. Önceden sağır ve dilsiz bireyleri engelli olarak nitelendiriyorduk. Şimdiyse yaşlılarda bu durum bir halk sağlığı sorunu olarak ortaya çıkmaya başladı.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Ordu’da yaylada çıkan yangında bir ev kullanılamaz hale geldi

Anadolu Ajansı
Yayın: 24.09.2024 20:52
A+ A-

ORDU (AA) – Ordu'nun Korgan ilçesine bağlı Korgan Yaylası'nda bir evde çıkan yangında maddi hasar oluştu.

Alınan bilgiye göre, Korgan Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Korgancı'ya ait tek katlı yayla evinde henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı.

İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi.

Ekiplerin müdahalesiyle söndürülen yangında ev kullanılamaz hale geldi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Nöbetçi Eczaneler

Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455

Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331