2023 yılına ait Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri, Türkiye'deki sosyal ve ekonomik durum hakkında önemli veriler sunuyor. Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre, göreli yoksulluk oranı %13,5 olarak belirlenirken, bu oran bir önceki yıla göre 0,9 puanlık bir azalış göstermiş durumda. Medyan gelirin %60'ı dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranı ise %21,3 ile yine bir azalma kaydetti.
Yoksulluk sınırı hesaplamalarında, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %50'si kriter olarak alındı. Hane halklarının yapısına göre yapılan incelemelerde, çekirdek aile dışındaki çoklu bireylerden oluşan hanelerin yoksulluk oranı %7,7'ye düşerken, tek kişilik hanelerde bu oran %7,3 olarak belirlendi. Tek çekirdek aileden oluşan hanelerde yoksulluk oranı %13,3 olarak hesaplandı.
Eğitim durumuna göre yapılan analizler de dikkat çekici sonuçlara işaret ediyor. Okur-yazar olmayan bireylerin %25,4'ü, yükseköğretim mezunlarının ise yalnızca %2,7'si yoksul olarak sınıflandırıldı. Bu, eğitim seviyesinin yoksulluk üzerindeki etkisinin belirgin bir göstergesidir.
Maddi ve sosyal yoksunluk oranı ise 2022 yılında %16,6 iken, 2023 yılında %14,4'e gerileyerek iyileşme sinyalleri verdi. Maddi ve sosyal yoksunluk, bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılama kapasitesini etkileyen kritik bir faktör olarak toplumsal refah açısından umut verici olarak değerlendirildi.
Sürekli yoksulluk oranı da 2023 yılı itibarıyla %13,0 olarak belirlendi. Bu oran, yoksulluk durumunun kalıcılığını gözler önüne sermekte ve bu durumdan etkilenen bireylerin sosyoekonomik durumlarına dair önemli veriler sunuyor.
Bölgesel bazda değerlendirildiğinde, en düşük yoksulluk oranı %3,1 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) bölgesinde gözlemlenirken, en yüksek oran ise %14,6 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) bölgesinde tespit edildi. Bu veri, yoksulluk ile coğrafi faktörler arasında önemli bir ilişki olduğunu gösteriyor. Türkiye haritasında 25 bölgeye ayrılan iller arasında; Karabük, Kastamonu, Bartın, Sinop ve Zonguldak yüzde 13,9 ile yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgede yer aldı.

Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kalan bireylerin oranı ise %30,7 olarak hesaplandı. Bu oran, özellikle 0-17 yaş grubunda %40,1 gibi yüksek bir seviyeye ulaşarak genç nüfusun yoksulluk riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor.
Konut sahipliği oranı %56,2 olarak belirlenirken, konutunda izolasyondan kaynaklı ısınma sorunları yaşayan bireylerin oranı ise %32,6 olarak tespit edilmiş. Bu, yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve sosyal hizmetlerin gözden geçirilmesi için önemli bir istatistik sonuç olarak görülüyor.
2023 yılı Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri, Türkiye'deki yoksulluk durumunu ve sosyal dışlanma riskini anlamak için kritik bilgiler sunuyor. İlgili kurumlar ve politika yapıcıların, bu verileri dikkate alarak toplumsal refahı artırmaya yönelik stratejiler geliştirmesi büyük önem taşıyor.