Anadolu Ajansı tarafından
18 Ekim, 2024 00:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-

QNB Türkiye, 125 milyon dolarlık yeşil ve mavi tahvil ihracı yaptı


İSTANBUL (AA) - QNB Türkiye, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) işbirliği ile toplamda 125 milyon dolar tutarında yeşil ve mavi tahvil ihracı gerçekleştirdi.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, QNB Türkiye, IFC ve EBRD'nin eşit katılımıyla toplam 100 milyon dolar değerinde yeşil, toplam 25 milyon dolar değerinde ise mavi tahvil ihracı yaptı. Bu ihraçlar, QNB Türkiye'nin sürdürülebilirlik stratejileri ve Türkiye'nin 2053 net sıfır karbon hedefleri doğrultusunda önemli bir adım olarak öne çıkıyor.

QNB Türkiye, IFC işbirliği ile Türkiye'nin ilk mavi tahvilini ihraç ederek su kaynaklarının ve deniz ekosistemlerinin korunmasına yönelik önemli bir adım attı. 25 milyon dolarlık, 5 yıl vadeli bu tahvil, organik tarım, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir turizm gibi projeleri finanse etmeyi hedefliyor. Su yaşam alanlarının sürdürülebilirliğini artırmayı amaçlayan bu kaynak, çevresel sorumluluğun yanı sıra ekonomik kalkınmaya da katkı sağlıyor.

100 milyon dolarlık yeşil tahvil ise enerji verimliliği ve temiz üretim projelerine kaynak sağlayarak Türkiye'nin yeşil dönüşüm sürecine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Özellikle enerji yoğun sektörlerde karbon ayak izini azaltan projelere yönlendirilecek bu kaynak, aynı zamanda Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) yeşil ekonomiye entegrasyonunu destekliyor. Bu projeler, Türkiye'nin küresel sürdürülebilirlik standartlarına uyum sağlaması ve sürdürülebilir büyüme stratejisine katkı sunması açısından önem taşıyor.

- "Geleceğe miras bırakacağımız en değerli servet"

Açıklamada görüşlerine yer verilen QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, bu tahvil ihraçlarının bankanın sürdürülebilir finansman çalışmalarını ileriye taşıdığını belirterek, "Su, hayatın kaynağı ve biz onu korumanın sadece çevre için değil, insanlık için de vazgeçilmez olduğuna inanıyoruz. Türkiye'nin ilk mavi tahvilini ihraç ederken, su kaynaklarımızın sürdürülebilirliğinin güvence altına alınmasına destek oluyoruz. Bu, geleceğe miras bırakacağımız en değerli servet. Yeşil tahvilimizle, düşük karbonlu projelere kaynak sağlarken, sürdürülebilir finansmanın ekonomik büyümenin temeli olduğuna inanıyor, daha temiz ve verimli bir gelecek inşasını güçlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin 2053 net sıfır karbon hedeflerine giden yolda attıkları adımların, çevresel etkileri azaltmanın yanı sıra küresel arenada sürdürülebilir kalkınmaya ulaşmada sağlam bir zemin oluşturduğuna işaret eden Tan, iklim krizinin yarattığı baskının, geleceğin olduğu kadar bugünün acil bir sorunu olduğunu vurguladı.

Tan, şunları kaydetti:

"Biz, bu sorumluluğun bilincindeyiz ve finans dünyasında yeşil dönüşüme liderlik ediyoruz. QNB Türkiye olarak sadece uyum sağlayan bir oyuncu değil, geleceğin sürdürülebilir ekonomisine yön veren bir güç olmayı hedefliyoruz. Doğanın döngüsünü korumak, ekonomik istikrarın ve sosyal refahın teminatıdır. Biz de işte tam bu nedenle, sürdürülebilirliği bankacılık ürün ve hizmetlerinin önemli bir parçası olarak konumlandırıyoruz."

- "Diğer finansal kurumları da aynı yolu izlemeye teşvik edeceğini umuyoruz"

IFC Finansal Kurumlar Grubu Orta Doğu, Orta Asya ve Türkiye Bölge Başkanı Momina Aijazuddin de iklim finansmanına erişimin iyileştirilmesinin, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele etmesine ve sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmesine destek olmak için hayati öneme sahip olduğunu aktararak, "Bu ilk mavi ihracın, yeşil tahvil ile birlikte, yeniliği teşvik etmeye, işletmelerin sürdürülebilir uygulamaları benimsemelerine destek olmaya ve diğer finansal kurumları da aynı yolu izlemeye teşvik edeceğini umuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

EBRD Finansal Kurumlar Yönetici Direktörü Francis Malige ise Türk finans sektörünün yeşil yatırımlara bağlılığını artırma çabalarını memnuniyetle gözlemlediklerini, QNB Türkiye'nin yeşil finansman alanında güçlü bir geçmişe sahip, güvenilir ortaklarından olduğunu belirtti.


blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
15 Nisan, 2025 16:14 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Sebze ve meyveleri yıkamadan yemeyin!

Tarım ilaçları tarıma zarar veren etkenleri ortadan kaldırırken, üretilen mahsuller doğru tüketilmediğinde vücuda bazı zararlar verebiliyor. Medicana Konya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Devrim Deniz, tarım ürünlerine zarar veren etkenleri bertaraf etmek üzere üretilmiş olan pestisitlerin mutfakta kullanılan gıdalardan en iyi şekilde temizlenerek tüketilmesi gerektiğini söyledi.

Dünya nüfusunun 2050’de 10 milyara ulaşması beklenirken; tüketilen tarım ürünlerine olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Artan nüfus, azalan tarım alanları nedeniyle sebze ve meyvelerin yetmesi için çeşitli yöntemler kullanılıyor. Kullanılan tarım ilaçlarının insan vücudunda çeşitli hastalıklara yol açabileceğini söyleyen Medicana Sağlık Grubu İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Devrim Deniz, tüketicilere sebze ve meyvelerin mutlaka iyi bir şekilde yıkanarak yenmesi konusunda uyarıda bulundu.

Maruziyet süresi önemli

Zirai mücadelede, kimyasal bazı yöntemler bitkileri korurken; insanlarda bazı sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Kullanılan tarım ilacının çeşidine, maruz kalınan süreye ve nasıl maruz kalındığına bağlı olarak çeşitli sağlık sorunlarına sebep olabileceğine değinen Uzm. Dr. Devrim Deniz, şu bilgileri verdi: "Tarım ilacı kalıntısının vücutta birikmesi, sindirim sistemindeki faydalı bakterilerin ölümüne ve bağışıklık sisteminin zarar görmesine yol açabilir. Farklı sistemlerde sorunlara da neden olabilir. Bu nedenle üretilen mahsuller mutfağa girdiğinde tüketicilerin bazı kurallara dikkat etmesi önem taşır."

"Meyveleri kabuğuyla yiyecekseniz karbonatlı suda bekletin"

Pestisitlerin bilinçli kullanılmasının hem yetiştiricilerin hem de tüketicilerin sağlığı için son derece önemli olduğuna değinen Uzm. Dr. Deniz, "Bu nedenle bilinçli üretici ve bilinçli tüketici olmak gerekir. Bilinçli olurken, organik bile olsa sebze ve meyveler mevsiminde tüketilmelidir. Her ihtimale karşı alınan bir meyve ve sebzenin, dalından taze koparılmış olsa bile yıkanması gerekir. Suda çözünen ve sistemik olmayan bir pestisit kalıntısını, bir bitki kabuğunun içinde yetişen kuru baklagiller için, su ile yıkamak yeterli olabilmektedir. Kabuğuyla yenen meyve ve sebzeleri önce karbonatlı sonra sirkeli suda 15 dakika beklettikten sonra durulamak, kalıntıların büyük oranda arındırılmasını sağlayabilir. Mutfaklarda kullanılan gıdaların yetiştirilme şeklinin yanında tüketilmeden önce hijyen ve pestisitten arındırılmış olması konusunda da dikkati elden bırakmamak çok önemlidir" dedi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.