Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'nin nüfus yapısı önemli değişimler yaşıyor. Bu değişimlerin en belirgin örneklerinden biri de Karabük ilinde yaşlı nüfus oranında görülüyor. Karabük, yaşlı nüfus oranı %13 ile Kastamonu’nun gerisinde kalırken, ülke genelinde yaşlı nüfus oranının arttığı gözlemleniyor.
2023 yılı itibarıyla Türkiye genelinde, yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il %20,0 ile Sinop oldu. Bunu %,19,5 ile Kastamonu, %18,3 ile Giresun takip ediyor. Karabük’ün %13 oranıyla bu illerin gerisinde kalması, bölgedeki demografik dengelerin zamanla nasıl değişeceği konusunda çeşitli tartışmaları da beraberinde getiriyor. Şu an Karabük'te en yüksek seviyede orta yaş nüfus oranı ile ortalama 37 yaş civarında seyrediyor.
Özellikle orta yaş nüfusunun artışıyla birlikte Türkiye'de yaşlı bireylerin sayısının da önemli bir yükselişe geçeceğinin sinyalini veriyor. Türkiye genelinde toplam 26 milyon 309 bin 332 haneden 6 milyon 458 bin 465’inde, yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 yaş ve üzeri en az bir fert yaşıyor. Bu da hanelerin %24,5'inde en az bir yaşlı birey bulunduğu anlamına geliyor. Karabük’te bu oran, yaşlı nüfusunun arttığı diğer illerle kıyaslandığında, toplum dinamikleri açısından dikkate değer bir durum ortaya koyuyor.
Ayrıca, Türkiye genelinde 1 milyon 669 bin 270 yaşlının tek başına yaşadığı görülüyor. En az bir yaşlı fert bulunan 6 milyon 458 bin 465 hanenin %74,4'ünü yaşlı kadınlar, %25,6'sını ise yaşlı erkekler oluşturuyor. Bu durum, özellikle sosyal hizmetler ve destek mekanizmaları açısından önemli bir gereklilik doğuruyor.
Karabük’te yaşlı nüfusun arttığı bu dönemde, hem yerel yönetimlerin hem de toplumun, yaşlı bireyler için daha fazla sosyal destek, sağlık hizmetleri ve erişilebilir yaşam alanları sunması büyük önem taşıyor. Hane içindeki yaşlı bireylerin artması, yerel halkın bu bireylere yönelik duyarlılığını artırırken, aynı zamanda özel hizmetlerin geliştirilmesi gerekliliğini de ortaya koyuyor.
Bütün bu veriler, Karabük ve benzeri illerde yaşlı nüfus oranlarının artmasının, gelecekteki sosyal, ekonomik ve sağlık politikaları üzerinde nasıl bir etki yaratacağını merak ettiriyor. Özellikle genç nüfusun azalması ve yaşlı bireylerin artışı, yerel yönetimlerin stratejilerini ve hizmet sunumlarını gözden geçirmelerini gerektiriyor.