Anadolu Ajansı tarafından
07 Kasım, 2024 20:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Bel fıtığı ağrıları ameliyatsız tedavi edilebiliyor


İSTANBUL (AA) - Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Özdoğan, bel fıtığının ameliyatsız olarak da tedavi edilebileceğini belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Selçuk Özdoğan, bel ağrısının en sık nedeninin, mekanik bel ağrısı olarak adlandırılan ve sıklıkla belin kas, bağ ve eklemlerinin hasarlanması veya doğru çalışmamasından kaynaklanan ağrı tipi olduğunu belirterek, bel ağrısının nedeninin basit bir kas spazmı olabileceği gibi omurga tümörleri, bel kayması, omurga kanal daralması ve omurga kırıkları gibi daha ciddi nedenlerin de olabileceğini aktardı.

Bel ağrısı için ameliyatsız tedavi seçenekleri olduğu bilgisini aktaran Özdoğan, "Hastamızı muayene ettikten ve radyolojik görüntüleme yöntemlerini inceledikten sonra transforaminalenjeksiyon, faset eklem enjeksiyonu, radyofrekans termokoagülasyon veya ozon tedavisi yöntemlerinden uygun olanları öneriyoruz. Bu tedavi yöntemleri, genel anestezi almadan, lokal anestezi ile hasta uyanıkken ameliyathane ya da tam donanımlı görüntüleme merkezlerinde röntgen cihazı altında uygulanmalıdır. Transforaminal enjeksiyonda, fıtık baskısı altındaki sinir bölgesine röntgen görüntüsü kılavuzluğunda doğrudan ilaç verilerek ağrının giderilmesi ve sinir ödeminin azaltılması amaçlanır." açıklamasını yaptı.

Uzun süren bel ağrılarına dikkati çeken Özdoğan, "3 ay veya daha fazla süreli bel ağrısı şikayetiniz mevcutsa, doktorunuza muayene olmanız gerekir." ifadesini kullandı.

Faset eklem enjeksiyonu ve radyofrekans termokoagülasyon yöntemlerinde ise omurların birbiriyle yaptığı eklemlerin neden olduğu ağrıların, radyofrekans cihazı kullanılarak ağrı bölgesine verilen ısı ve ilaçlarla yok edilmeye çalışıldığına işaret eden Özdoğan, ozon tedavisinde de disk içine ozon verilerek fıtık parçalarının küçültülmesi sağlanmaya ve disk basıncı azaltılmaya çalışıldığını vurguladı.

Özdoğan, travma, obezite, ağır kaldırma, bilinçsizce yapılan spor aktiviteleri, sürekli ayakta durma, ofiste uzun süre kötü oturma pozisyonu, kişisel yatkınlık ve bazı metabolik hastalıkların bel fıtığı etkeni olabildiğini belirterek, "Bel, bacak ağrıları, ayakta kuvvet kaybı, karıncalanma ile uyuşma hissi, idrar ve gaita kaçırma bel fıtığı belirtileridir." değerlendirmesinde bulundu.

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
15 Nisan, 2025 16:14 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Sebze ve meyveleri yıkamadan yemeyin!

Tarım ilaçları tarıma zarar veren etkenleri ortadan kaldırırken, üretilen mahsuller doğru tüketilmediğinde vücuda bazı zararlar verebiliyor. Medicana Konya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Devrim Deniz, tarım ürünlerine zarar veren etkenleri bertaraf etmek üzere üretilmiş olan pestisitlerin mutfakta kullanılan gıdalardan en iyi şekilde temizlenerek tüketilmesi gerektiğini söyledi.

Dünya nüfusunun 2050’de 10 milyara ulaşması beklenirken; tüketilen tarım ürünlerine olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Artan nüfus, azalan tarım alanları nedeniyle sebze ve meyvelerin yetmesi için çeşitli yöntemler kullanılıyor. Kullanılan tarım ilaçlarının insan vücudunda çeşitli hastalıklara yol açabileceğini söyleyen Medicana Sağlık Grubu İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Devrim Deniz, tüketicilere sebze ve meyvelerin mutlaka iyi bir şekilde yıkanarak yenmesi konusunda uyarıda bulundu.

Maruziyet süresi önemli

Zirai mücadelede, kimyasal bazı yöntemler bitkileri korurken; insanlarda bazı sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Kullanılan tarım ilacının çeşidine, maruz kalınan süreye ve nasıl maruz kalındığına bağlı olarak çeşitli sağlık sorunlarına sebep olabileceğine değinen Uzm. Dr. Devrim Deniz, şu bilgileri verdi: "Tarım ilacı kalıntısının vücutta birikmesi, sindirim sistemindeki faydalı bakterilerin ölümüne ve bağışıklık sisteminin zarar görmesine yol açabilir. Farklı sistemlerde sorunlara da neden olabilir. Bu nedenle üretilen mahsuller mutfağa girdiğinde tüketicilerin bazı kurallara dikkat etmesi önem taşır."

"Meyveleri kabuğuyla yiyecekseniz karbonatlı suda bekletin"

Pestisitlerin bilinçli kullanılmasının hem yetiştiricilerin hem de tüketicilerin sağlığı için son derece önemli olduğuna değinen Uzm. Dr. Deniz, "Bu nedenle bilinçli üretici ve bilinçli tüketici olmak gerekir. Bilinçli olurken, organik bile olsa sebze ve meyveler mevsiminde tüketilmelidir. Her ihtimale karşı alınan bir meyve ve sebzenin, dalından taze koparılmış olsa bile yıkanması gerekir. Suda çözünen ve sistemik olmayan bir pestisit kalıntısını, bir bitki kabuğunun içinde yetişen kuru baklagiller için, su ile yıkamak yeterli olabilmektedir. Kabuğuyla yenen meyve ve sebzeleri önce karbonatlı sonra sirkeli suda 15 dakika beklettikten sonra durulamak, kalıntıların büyük oranda arındırılmasını sağlayabilir. Mutfaklarda kullanılan gıdaların yetiştirilme şeklinin yanında tüketilmeden önce hijyen ve pestisitten arındırılmış olması konusunda da dikkati elden bırakmamak çok önemlidir" dedi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.