İhlas Haber Ajansı tarafından
11 Nisan, 2025 09:23 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Gümüşhane’nin yer altı sarayı Karaca Mağarası ziyaretçilerini bekliyor

Gümüşhane’de bulunan ve kentin "yer altı sarayı" olarak nitelendirilen dünyaca ünlü damlataşı Karaca Mağarası yeni turizm döneminde ziyaretçilerini bekliyor.
Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Cebeli köyü sonları içerisinde yer alan, sarkıt, dikit ve damlataşı hallerinin en ağır, en hoş, en görkemli ve görenleri büyüleyici örneklerine sahip Karaca Mağarası, oluşumların yoğunluğu bakımından Türkiye ve dünyanın en varlıklı mağaralarından birisi olarak kabul ediliyor.
Yoğun sarkıt, dikit ve damlataşı halleriyle dünyanın sayılı damlataşı mağaralarından birisi olarak kabul edilen ve "Gümüşhane’nin yer altı sarayı" olarak nitelendirilen 150 milyon yıl yaşındaki Karaca Mağarası Ramazan Bayramı ile birlikte ziyaretçilere kapılarını açtı.
Uzmanlar tarafından teneffüs yolu hastalıklarının tedavisinde kullanılan alternatif tedavi sistemlerinden birisi olan ve tuz terapisi olarak da isimlendirilen ’Halo Terapi’ye Türkiye’de uygun olan az sayıdaki mağaralardan birisi olarak bilinen Karaca Mağarası içerisinde yapılan yenileme çalışmalarıyla birlikte yeni dönemde ziyaretçilerini bekliyor.

"Başka bir dünyaya gelmiş üzere hissettim"
Karaca Mağarası’nın büyüleyici bir görüntüye sahip olduğunu söyleyen Mihra Sungur, "Bayram tatili dönüşünde Gümüşhane’ye yolumuz düştü ve Karaca Mağarası’na geldik. Sarkıt, dikit ve sütunlardan oluşuyor. Büyüleyici bir mağaraya sahip. Bunun yanında astım hastalarına da düzgün geldiği söyleniyor ben ailemle geldim sizin de yolunuz düşerse kesinlikle gelin. Öteki bir dünyaya gelmiş üzereyim buranın havası beni çok etkiledi 15 derece sabit bir sıcaklığı var. Yazın geldiğinizde serin, kışın ise sıcak oluyor. Bunu burada deneyimlemek çok hoştu dışarısı bu kadar soğukken şu an ılık bir havanın içerisindeyiz" dedi.

"Misafirlerimizi birinci olarak buraya getiriyoruz"
Doğal hoşluk bakımından Karaca Mağarası’nın Türkiye’nin en hoş noktalarından birisi olduğunu tabir eden Ahmet Meydan, "Gümüşhane’mizin çok hoş bedellerinden birisi burası. Konuklarımız geldiği vakit onlara kesinlikle burayı gösteriyoruz, gezdiriyoruz. Doğal hoşluğu bakımından Türkiye’de birinci sıralardadır diye düşünüyorum. Herkese gelip görmesini tavsiye ediyorum. Birinci gördüğümüz vakit çok bir şey canlanmıyor aklımızda ancak oluşum süreçlerini öğrenince insan tuhaf hissediyor. Bu kadar şeyin bu kadar uzun vakit içinde oluşması nitekim şaşırtan. Bu türlü bir yerin memleketimizde olması da bizi ayrıyeten keyifli ediyor" tabirlerini kullandı.
Karaca Mağarası’nın Türkiye’nin öteki mağaralarından çok daha farklı bir hoşlukta olduğunu belirten Onur Latife da, "Karaca Mağarası bölgemizdeki istisnai hoşluklardan bir tanesi. Yapay hoşluklar her yerde var ancak Karaca Mağarası büsbütün doğal. Biraz geç bulundu keşke daha erken keşfedilseydi. Herkesin görmesini tavsiye ederim damlacıklardan oluşan bir mağara. Başka mağaralardan çok daha farklı içeriye girdiğiniz vakit başka bir atmosferle karşılaşıyorsunuz insan resmen büyüleniyor" diye konuştu.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
15 Nisan, 2025 16:14 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Sebze ve meyveleri yıkamadan yemeyin!

Tarım ilaçları tarıma zarar veren etkenleri ortadan kaldırırken, üretilen mahsuller doğru tüketilmediğinde vücuda bazı zararlar verebiliyor. Medicana Konya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Devrim Deniz, tarım ürünlerine zarar veren etkenleri bertaraf etmek üzere üretilmiş olan pestisitlerin mutfakta kullanılan gıdalardan en iyi şekilde temizlenerek tüketilmesi gerektiğini söyledi.

Dünya nüfusunun 2050’de 10 milyara ulaşması beklenirken; tüketilen tarım ürünlerine olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Artan nüfus, azalan tarım alanları nedeniyle sebze ve meyvelerin yetmesi için çeşitli yöntemler kullanılıyor. Kullanılan tarım ilaçlarının insan vücudunda çeşitli hastalıklara yol açabileceğini söyleyen Medicana Sağlık Grubu İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Devrim Deniz, tüketicilere sebze ve meyvelerin mutlaka iyi bir şekilde yıkanarak yenmesi konusunda uyarıda bulundu.

Maruziyet süresi önemli

Zirai mücadelede, kimyasal bazı yöntemler bitkileri korurken; insanlarda bazı sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Kullanılan tarım ilacının çeşidine, maruz kalınan süreye ve nasıl maruz kalındığına bağlı olarak çeşitli sağlık sorunlarına sebep olabileceğine değinen Uzm. Dr. Devrim Deniz, şu bilgileri verdi: "Tarım ilacı kalıntısının vücutta birikmesi, sindirim sistemindeki faydalı bakterilerin ölümüne ve bağışıklık sisteminin zarar görmesine yol açabilir. Farklı sistemlerde sorunlara da neden olabilir. Bu nedenle üretilen mahsuller mutfağa girdiğinde tüketicilerin bazı kurallara dikkat etmesi önem taşır."

"Meyveleri kabuğuyla yiyecekseniz karbonatlı suda bekletin"

Pestisitlerin bilinçli kullanılmasının hem yetiştiricilerin hem de tüketicilerin sağlığı için son derece önemli olduğuna değinen Uzm. Dr. Deniz, "Bu nedenle bilinçli üretici ve bilinçli tüketici olmak gerekir. Bilinçli olurken, organik bile olsa sebze ve meyveler mevsiminde tüketilmelidir. Her ihtimale karşı alınan bir meyve ve sebzenin, dalından taze koparılmış olsa bile yıkanması gerekir. Suda çözünen ve sistemik olmayan bir pestisit kalıntısını, bir bitki kabuğunun içinde yetişen kuru baklagiller için, su ile yıkamak yeterli olabilmektedir. Kabuğuyla yenen meyve ve sebzeleri önce karbonatlı sonra sirkeli suda 15 dakika beklettikten sonra durulamak, kalıntıların büyük oranda arındırılmasını sağlayabilir. Mutfaklarda kullanılan gıdaların yetiştirilme şeklinin yanında tüketilmeden önce hijyen ve pestisitten arındırılmış olması konusunda da dikkati elden bırakmamak çok önemlidir" dedi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.