Esaslı düşünmek deyişi sizin için ne ifade eder? Köklü ve etraflıca meselelere bakmayı. Böyle bir bakış açısının faydası var mıdır?... Toplum olarak düşünmeyi sevmeyiz. Günü kurtardık mı oh ne ala…! Felaketleri yaşadıktan sonra önlem almaya bayılırız. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın düşüncesi şiarımızdır. Böyle olunca da denize düşünce yılana sarılmakta sakınca görmeyiz. Hedeflerimizde, bireysel çıkarlara yönelik öngörüler esas menüyü oluşturur. Nemelazımcılığımız neredeyse dünyaya meydan okuyacak bir hale gelmiştir. Ağlanacak durumumuza güleriz. Bir çelişkiler yumağıdır yaşamımız…! Korkarım bu tablo karşısında, Terkedilmişliğin, yalnızlığını yaşayan ürkek/yalnız bir Karabük manzarası… Bizleri üzmekte ve derin düşüncelere itmektedir. Sorun varsa çözümde olmalıdır. Ama bir türlü bu gerçeği kavrayamadık. Sahipsizlik bu mekanda umursamazlığımızın tanımı olmuş neredeyse. Bütün sorun ne.? Kent iradesinin güçsüzlüğü Bunu çözecek olan kim.? Sivil toplum kuruluşları ve siyasi iradeyi temsil edenler… O halde nerede sivil toplumcularımız. Siyasetçilerimiz. Nerede.. Teşkilatları/dernekleri/konseyleri Önerileri var… Görüşleri var… İradeleri yok. Şimdi tam zamanı… Ne için mi? Elbette sorunlara acil çözüm bulmak için.…. Evet… Kent gönüllüleri… Neredesiniz..? Bayram kapıda durakladık diyorsanız ne ala… Yoksa… Tarihi mesuliyet içindesiniz. Bu kente gelenler bizlerden şikayet ediyorsa… O zaman sorun var demektir… Birileri görevini yapmamıştır demektir. Zan altından kurtulmak için iyi olmak gerekir. İyi olmak mesuliyetleri bilerek hareket etmeyi gerektirir. Bizim diyeceğimiz önümüz bayram… Kolları sıvamak için süre var… Bayram sonrası yeni Karabük’ü tartışmaya kaldığımız yerden devam edeceğiz. O nedenle şimdiden hepinize iyi bayramlar diliyoruz. Ramazan bayramımız kutlu olsun. Allah devamına erdirsin…