Anılar bugünü,geçmiş geleceği kovalıyor… İnsanlar sürekli olarak bir yerden bir yere hareket halindeler… Tüketim ile üretim arasındaki zıtlık savaşa ortam hazırlıyor. Her ikisi de birbirleriyle itiş-kalkış içindeler. İnsanlar tükettikçe,üretim hırsı artıyor Hırs rekabet noktasına ulaşınca insanların/devletlerin gözü kararıyor. Bu noktada.. Savaşı konu olan kötü düşünceler ilişkilere yön vermeye başlıyor. Şimdi böyle bir ortamda… Günler geçerken,yarınlara umutla bakabilmek… Her şeyden önce yaratandan ötürü yaratılmışları sevebilmek… İnsan merkezli güzel düşünceleri paylaşabilmek. Her konuda insanı temel almak … O’nun sonsuz mutluluğu için düşünceler üretebilmek… Kin ve nefretten uzak durabilmek. Barışa özlem duyan… Şiddete geçit vermeyen, Bireyi koruyan ve yücelten değerlere sahip çıkmak. Böyle düşünmenin kime/ne zararı olabilir… Aynı zamanda… Yaşadığımız bu toprakların kıymetini bilmek… Bunu tarihsel bilinçle besleyebilmek Kutsal değerlere sahip çıkmak Bu topraklarda yaşayan insanlar için en güzel olanı düşleyebilmek Oyuna gelmeden…! Kimseye alet olmadan…! Yaşayabilmenin kime/ne zararı olabilir. Ne yapsak ne yapmasak diye düşünenler… İki bilinmeyenli bir denklemin kurbanı olmak istemeyenler… Gözleri kin ve hasetten başka hiçbir şeyi göremeyecek durumda olanlara alet olmamak gerek. Güzelliklerin tarafımızdan bir bir yok edildiği dünyamızda sevgiyi temel almak ana düşüncemiz olmalı. Güzellikler adına… İnsanlık adına… Yaşam adına…! Üretimde bulunmak. Refahı artırmak. Barışa ve birlikte yaşamaya katkıda bulunmak. Kavgaya… Şiddete Teröre Vandallığa pirim vermemek. Ne dersiniz… İnsanlık adına çok şey mi istedik… Niye öyle bakıyorsunuz bana. Kime ne zararı var barış içinde birlikte yaşamanın… Söyleyin… Kime/ne zararı var.?