Apandis Ameliyatı Olan Genç Hayatını Kaybetti

Apandis Ameliyatı Olan Genç Hayatını Kaybetti

Yayın: 25.08.2015 10:36
Paylaş:
A+ A-

Karabük’te apandis ameliyatı sonrası vücudunun enfeksiyon kapması sonucu hayatını kaybeden Kadir Orhan’ın (27) ailesi, ihmalkarlık yapıldığı iddiası ile savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Edinilen bilgiye göre, 14 Ağustos akşamı şiddetli karın ağrısı sonucu avukat arkadaşı ile birlikte Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giden 27 yaşındaki Kadir Orhan’a burada yapılan ilk teşhiste apandis patlaması teşhisi konuldu. O gece ameliyata alınan Orhan, taburcu edildikten sonra evinde rahatsızlanınca tekrar hastaneye başvurdu. 3 gün boyunca hastanede serum ve iğne yapılarak geri gönderilen hasta Cuma günü gece tekrar hastane aciline başvurdu. Burada Acil doktorunun yapılan tetkik ve filmler sonrası vücudun enfeksiyon kaptığını belirlemesi üzerine yeniden ameliyata alınan Orhan, sabaha karşı hayatını kaybetti. Oğullarının ölüm haberini alan yakınları hastanede sinir krizleri geçirdi. Oğlunun ölümünde ihmalkarlık olduğu iddiası ile baba Hakkı Orhan Cumhuriyet Savcılığı’na giderek doktor hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcının incelemesinin ardından Orhan’ın kesin ölüm nedeninin belirlenmesi üzerine Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

Olayla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı Kadir Orhan’a ait hastane giriş ve ameliyatla ilgili bütün dosyalarına el koyarak soruşturma başlattı.

TÜRKİYE BURASI, BEN BABAYIM

Oğlunu kaybeden acılı baba Hakkı Orhan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun ameliyattan sonra taburcu edilerek eve gönderildiğini ancak daha sonra rahatsızlanınca 3 gün boyunca hastanede sadece serum ve iğne yapılarak geri gönderildiğini ve ilgilenilmediğini söyledi.

Baba Orhan, “3 gündür buraya gelip gidip serum yapıp göndermişler. Bu hastanede en ufak bir apandis ameliyatından 27 yaşındaki çocuğumu ben kaybediyorsam bu hastaneyi buraya kurmasınlar. Birde sözde büyük hastane. Türkiye burası, ben babayım, baba” diyerek gözyaşlarına boğuldu.

İHMALDEN DOLAYI SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK

Kadir Orhan’ın avukat arkadaşı Orhan Gülbağ ise 14 Ağustos Cuma günü arkadaşını hastaneye getirdiğini ve apandis ameliyatı olduğunu kendisinin de bir gece refakatçi olarak yanında kaldığını belirterek, “Ameliyat sonrası hastanede iki gün bir şey yoktu ilaç ve serum sayesinde. Akabinde eve gidiyor daha sonra rahatsızlanınca acile geliyor ve burada serum yapıp gönderiyorlar. Bir zaman sonra artık konuşamamaya başlıyor ve yine acilde serum iğne ile geçiştiriyorlar. Ardından tekrar fenalaşınca yeniden ameliyata alıp yoğun bakıma aldılar. İlk ameliyat sonrası yapılması gereken vücuttaki pis kanın atılması işlemi yapılmadığından vücuda bulaşınca hayatını kaybetti. Olayla ilgili ihmal olduğundan savcılığa suç duyurusunda bulunduk” dedi.

3 GÜN GELİP GİTTİK İLGİLENMEDİLER

Amca Mustafa Orhan ise, yeğeninin rahatsızlanınca kendisini aradığını ve arkadaşı tarafından Acil’e başvurduğunu söyleyerek, “Acile gittikten sonra beni tekrar aradı ve apandisten dolayı ameliyata gireceğini söyledi. Ameliyata girdi ve çıktı iki gün sonra taburcu ettiler. Çarşamba günü kontrole çağırdılar, baktılar bir şey yok deyip geri gönderdiler. O akşam evde rahatsızlanınca Acil’e getirdik ve burada akciğerlerinde ufak bir enfeksiyon var dediler. Antibiyotikle geçer dediler. Eve gelince sabaha karşı yine rahatsızlanınca Perşembe günü tekrar hastaneye geldik. Ameliyat yapan doktorun ameliyatı olduğundan başka bir doktora gösterdik. Film ve tomografi çeken cerrah doktor bizlik bir şey yok deyip göğüs cerrahına gönderdi. O da baktı benlik bir hasta değil ve genel cerrahın, ameliyatı yapan doktorun bakması lazım dedi. Ameliyat eden doktora tekrar gittik tahlillere baktı serum yazayım acilde yaptırın yarın muayeneye gelin dedi. Cuma günü tekrar muayene getirdik yeniden tahlil ve film istedi. Hastanın benle alakası kalmamış dedi ve göğüs doktoruna gönderdi. O da baştan sona baktı ameliyattan önce her şeyin temiz olduğunu ne olduysa ameliyattan sonra olduğunu ve göğüs alanında sıvı toplandığını ve burada cihaz olmadığından büyük şehre gitmemiz gerektiğini söyledi. Sevk yapın dedim ben yapamam ameliyat ettiği doktora gitmeniz gerek deyince hemen doktorun yanına gittim ama izne çıkmış hemen. Tekrar göğüs doktoruna geri geldim ve diğer doktorun izne çıktığını söyleyince serum yazayım en azından ağrısını dindirir dedi. Biz de serum yedikten sonra eve gittik ve çocuk gece tekrar rahatsızlanınca ambulansla tekrar hastaneye geldik. Acilde bayan doktor bize bağırıp çağırıp bu hastayı bu zamana kadar niye getirmediniz diye kızdı. Biz de 3 gündür gelip gittiğimizi söyledik. Nasıl ilgilenmezler böyle şey olur mu diye kızdı. Daha sonra göğüs ve genel cerrah doktorunu çağırdı. Vücudunun enfeksiyon kaptığını ve bekleyecek bir dakikası bile yok acil ameliyata alıp bölgeyi temizlememiz lazım dediler. Doktorlar ellerinden geleni yaptılar ama bugün sabaha karşı kaybettik. Bunun üzerine savcılığa gidip ilk ameliyatı yapan doktor hakkında şikayetçi olduk. Ölüm sebebi; ihmalkarlık. Bu hastayı oradan oraya göndermeleri sonucu kaybettik. Hasta üç gündür hastaneye gelip gidiyor ilgilenmiyorlar ve enfeksiyon kapmış” ifadesinde bulundu.

ÖLÜM BELGESİNDE BÜYÜK HATA

Öte yandan, apandis ameliyatı sonrası vücudunun enfeksiyon kapması sonucu girdiği ikinci ameliyat sonrası hayatını kaybeden Kadir Orhan’ın hastane tarafından düzenlenen ölüm belgesinde de büyük bir hataya imza atıldı. Orhan’ın yakınları ellerine verilen ölüm belgesinde, Orhan’ın hastanede değil evde öldüğü ve doğal ölümle hayatını kaybettiğini görünce ikinci şoku yaşadı. Yakınlarının bu hatayı fark etmesi üzerine hastane yetkilileri evrak düzenlenirken hata oluştuğunu ifade ederek düzelteceklerini belirtti.

ANNENİN FERYADI

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde temizlik görevlisi olarak çalışan acılı anne Döndü Orhan’ın feryatları ise yürekleri dağladı.

Savcının incelemesi sonra Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderilen oğlunun tabutunu gören anne gözyaşları içinde “Kurtaramadım seni ben, kurtaramadım, çok uğraştım. Bakmadılar sana, şimdi niye gönderiyorlar Ankara’ya. Sen beni bırakıp nerelere gidiyorsun. Ben senin için çok uğraştım” diyerek feryat etti. Gözyaşlarına boğulan anneyi eşi ve oğlu Mehmet Orhan teselli etmeye çalıştı.

Öte yandan abisini kaybeden acılı kardeş Mehmet Orhan ise hastanenin acil kısmına yalın ayak koşarken, arkadaşları olay çıkarmaması için güçlükle durdu.

İHMAL VE KASIT OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Yönetici Doç. Dr. Alaaddin Polat, üzgün olduklarını söyleyerek, “Olayda herhangi bir ihmal veya ilgisizlik varsa her türlü bilgi ve belgeyi savcılığa vereceğiz. Bu konuda hasta yakınları müsterih olsun. Biz ihmal ve kasıt olmadığını düşünüyoruz ve inanıyoruz. Şu an savcılığa intikal etmiş soruşturmada her türlü bilgiyi, belgeyi ve açıklamayı vermekte mükellefiz” dedi.

Yorumlar

  1. mustafa ÖZTÜRK

    allah belasını versin bu doktorun bu kacıncı hatasıymış bunu bu başhekim ve saglık bakanlığı veye bu devlet neden görevinden alıp cezalandırmadıki bu gibi öküz doktorların yüzünden daha çok canlar yanacak bu olaya devlet acil önlem alsın

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Güven Hastanesi’nden “Avrupa’nın obezite oranı en yüksek ülkesi Türkiye” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, 18 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteye ilişkin son verilerini değerlendirerek uyarılarda bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirci, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Demirci, özellikle çocuklarda obezite sıklığının erişkinlere göre daha hızlı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Henüz toplum olarak sağlıklı yaşam için beslenmenin ve egzersizin önemini tam kavrayamadık. Genel olarak, yüksek kalorili besleniyoruz. Yemek yemek bizim için hobi ve eğlence niteliğinde. Arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluştuğumuzda planlarımızı yemek üzerine kuruyoruz. Vakit geçirirken, yemek yemeyi seviyoruz. Seçeneklerimiz arasında birlikte yürüyüş yapmak çok fazla tercih edilmiyor. Hala, toplumumuzun bazı kesimlerinde kilolu insanların daha sağlıklı olduğu düşünülmekte. Kültürün, geleneklerin ve adetlerin etkisiyle toplumumuz yemekle arasına mesafe koyamıyor.

– Endokrin bozucu kimyasallar obeziteye yol açıyor

Son zamanlarda tüm dünyada miktarı artan endokrin bozucu kimyasalların da obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Demirci, işlenmiş ve hazır gıdalar konusunda uyarılarda bulundu.

Demirci, endokrin bozucu maddeler arasında, solunan hava, içilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren ve biriken, endokrin sistemini olumsuz etkileyen ve bu etkilerini nesilden nesile aktarabilen kimyasal maddeler olduğuna işaret ederek, “Endokrin bozucu kimyasallardan tamamen uzak kalmak mümkün olmasa da sağlıklı ürünler tüketerek ve hayatımızda plastik kullanımını minimuma indirerek en azında bu zararlı kimyasallara maruziyetimizi elimizden geldiğince azaltmamız gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artığına ve son 20 yıldır obezite artışını durdurabilen bir ülke olmadığına vurgu yapan Demirci, eğer obezite sıklığındaki artış önlemez ise 2035'te dünya nüfusunun yarısından fazlasının kilo fazlalığı ve yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

– “Obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek”

Demirci, sağlık verilerine bakıldığında durumun iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Yıldan yıla daha kötüye doğru gidiyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023 verilerine göre tüm dünyada obezite sıklığı yüzde 14 civarında. Bu yüzdeye, kilo fazlalığı olanları da eklediğimizde yüzde 38'e ulaşıyor. Artış hızı durdurulamaz ise 2035'te dünya nüfusunun yarıdan fazlası kilo fazlalığıyla mücadele etmek zorunda olacak. Ayrıca dikkat çekmek istediğimi önemli bir nokta, obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek. Çocukluk çağı obezitesi de günümüzde bir tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.”

Türkiye açısından durumun biraz daha ciddi boyutta olduğuna vurgu yapan Demirci, “Türkiye İstatistik Kurumu 2022 verilerine göre ülkemizde kilo fazlalığı yüzde 35.6, obezite sıklığımız ise yüzde 20.2. Verilere göre Avrupa'nın obezite oranı en yüksek ülkesiyiz.” bilgisini paylaştı.

Obeziteye karşı başarılı mücadele etmek için farkındalığın artması gerektiğini belirten Demirci, obeziteyle mücadelenin “ülke politikası” olarak benimsenmesi ve sosyal yaşamın sağlığını ön planda tutacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.