Şahin’den Gündeme Dair Değerlendirme

Şahin’den Gündeme Dair Değerlendirme

Yayın: 02.10.2015 12:13
Paylaş:
A+ A-

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, son günlerde terör olayları nedeniyle sandıkların başka bir mahalleye taşınması tartışması ile ilgili olarak, “Benim hukuki görüşüm yasada bir değişiklik yapmadan seçim bölgesindeki sandıkların başka bir seçim bölgesine taşınmasını ben mümkün görmüyorum. Düşüncem bundan ibarettir. Bu konuda benim gibi düşünmeyen hukukçular da var” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, seçim bölgesi Karabük’te katıldığı bir program sonrası gazetecilerin gündeme dair sorularını cevaplandırdı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Cizre seçim kurulu başkanının Cizre’de bazı mahallelerde ki sandıkların başka bir mahalleye taşınacağıyla ilgili açıklamasından sonra Türkiye’nin gündemine oturduğunu belirterek, “298 sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında ki kanunun yanılmıyorsam 3 ve 4’üncü maddelerine göre her muhtarlık bir seçim bölgesidir ve seçim bölgesi içerisinde de yeteri kadar sandık bölgesi oluşur. Dolayısıyla bu mevzuata dayalı olarak değerlendirme yaptığımızda bir muhtarlık sınırı içerisindeki sandıkların başka bir yerdeki mahalleye taşınması yasal açıdan doğru değildir diye değerlendirdim. Ama benim gibi düşünmeyen hukukçu arkadaşlarımızda var. Onlar da diyorlar ki bazı zorunlu sebepler ortaya çıktığında YSK anayasanın 79’uncu maddesindeki seçimlerin düzenli şekilde yapılmasıyla ilgili kendisine verilmiş olan görev bağlamında böyle sandıkların bir başka mahalleye, bir başka yere taşınmasına karar verebilir. Şu anda konu, biz ne kadar tartışırsak tartışalım YSK’nın gündemindedir. YSK bunu kendi arasında tartışıyor, bir karar verecektir. Anayasa gereği YSK’nın kararları kesindir. Onların vereceği karar ne ise her kes ona uymak zorundadır. Benim hukuki görüşüm yasada bir değişiklik yapmadan seçim bölgesindeki sandıkların başka bir seçim bölgesine taşınmasını ben mümkün görmüyorum. Düşüncem bundan ibarettir. Bu konuda benim gibi düşünmeyen hukukçular da var. Ama bütün bu tartışmalara son verecek olan kararı YSK, her halde bugün veya yarın ortaya koyacaktır diye düşünüyorum” dedi.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN OKULLARA SALDIRISI

Terör örgütü PKK’nın eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte okullara yaptığı saldırıyı da değerlendiren Şahin, “İnsanlık tarihi boyunca bir çok terör örgütü faaliyette bulunmuş. Bunların önemli bir bölümünü şu anda kimse hatırlamıyor. Ama bu terör örgütleri içerisinde masum çocuklarımızın eğitim aldığı okullara yönelik eylemler yapanın insanlık tarihinde var olduğunu düşünmüyorum. PKK terör örgütü insani değerlerden tamamen uzak o bölgede haklarını, hukuklarını savunduklarını iddia ettikleri kürt vatandaşlarımızın çocuklarının eğitim yaptığı okullara o çocukların ölümüne yol açsa bile eylem yapabiliyorlar. İnsanlıktan yoksun böyle bir örgütün bu faaliyetlerini inanıyorum ki o çocukların anne ve babaları en iyi bir şekilde değerlendirecekler ve her eylemleri PKK terör örgütünün iç yapısını, amaçlarını daha da ortaya koyuyor. Biran önce bu sevdadan vazgeçmelerini tekrar tavsiye ediyorum” ifadesinde bulundu.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Süper metan salımlarının tespiti yapay zeka sayesinde hızlanıyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 04.05.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – YETER ADA ŞEKO – Hollanda Uzay Araştırmaları Enstitüsü (SRON) Kıdemli Araştırmacısı Prof.Dr. Ilse Aben, küresel ısınmaya neden olan ve “süper salıcılar” olarak adlandırılan büyük boyuttaki metan salımlarının tespitinde uydulara ek olarak yapay zekanın kullanıldığını ve bunun işleyişi hızlandırdığını söyledi.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından küresel ısınmanın yüzde 25’inden sorumlu gösterilen metan gazı emisyonlarının 2030 yılına kadar 2020'ye kıyasla yüzde 30 düşürülmesi için 150'den fazla ülke taahhütte bulundu.

BM, bu ülkelerin metan emisyonlarını azaltmasına destek olmak için 2021 yılında Uluslararası Metan Emisyonları Gözlemevi'ni kurdu.

Hem doğal kaynaklardan hem de insan faaliyetleri sonucu atmosfere yayılabilen metan gazının ana kaynaklarından birini enerji sektöründeki faaliyetler oluştururken Uluslararası Enerji Ajansına (IEA) göre petrol ve doğal gaz sektöründen kaynaklanan metan salımı en çok sızıntılar nedeniyle yaşanıyor.

Metan emisyonlarıyla mücadelede özellikle “süper salıcılar” (super emitters) olarak adlandırılan devasa metan gazı sızıntılarının tespiti önem taşırken çok büyük miktardaki bu sızıntılar özellikle petrol, doğal gaz ve kömür üretiminin gerçekleştiği sahalarda görülüyor ve haftalarca devam edebiliyor.

İstatistik portalı Statista verilerine göre 2022'de en fazla süper salım, tamamı petrol ve doğal gaz kaynaklı olmak üzere 184 vakayla Türkmenistan'da görüldü. Bu ülkeyi, 155 vakayla Hindistan ve ABD izledi. Hindistan'daki süper salımların birçoğunun kaynağı çöp sahaları olarak belirlenirken ABD'deki vakaların kaynağında petrol ve doğal gaz çalışmaları öne çıktı.

Atmosfere ciddi anlamda metan yükü bırakan süper salıcıların tespiti uydular aracılığıyla yapılan gözlemlerle mümkün olabilirken bu uydu hizmetini sağlamak için küresel çapta girişimler bulunuyor. Avrupa Birliği (AB) Uzay Ajansının Sentinel-5 Precursor adlı uydusunun verileriyle çalışmalar yürüten TROPOMI (Troposferik İzleme Aracı) programı, bu girişimler arasında en kapsamlı veriyi sağlayanlardan biri olarak gösteriliyor.

SRON'daki kıdemli araştırmacılık görevinin yanı sıra TROPOMI programının eş baş araştırmacısı olan Prof.Dr Ilse Aben, uyduların metan sızıntılarını tespit etmesindeki rolünü AA muhabirine anlattı.

– “Sızıntıları önlemek firmalara da katkı sağlar”

Uyduların, metan sızıntısı ölçümlerini, atmosferden geçen güneş ışığının dalga boyu üzerinden yaptıklarını belirten Aben, “Metan ya da diğer moleküller ışığı emerler ve bu ışık üzerinde belirli bir parmak izleri kalır. Sonrasında bu ışınlar yer yüzeyinden uzaya yansır. Biz de bu ışınların renklerinden ölçümleri gerçekleştiriyoruz.” dedi.

Aben, uydular aracılığıyla dünyanın her yerinden, her boyuttaki metan emisyonuna dair veriler elde edebildiklerini, süper salım yapan noktaların yoğunlukla petrol ve doğal gaz üreten bölgeler ile kömür madenciliği ve çöp sahaları olarak karşılarına çıktığını kaydetti.

Bu sızıntıların önüne geçilmesinin özellikle petrol ve doğal gaz üreten firmaların gelirlerine katkı sağlayacağına dikkati çeken Aben, “Petrol çıkarmayı hedefleyen şirketlerin çalışmalarından da gaz yayılıyor. Bu şirketlerin temel amaçları petrol çıkarmak ama çıkan gazı yakalasalar onu da satabilirler. Doğal gaz şirketleri ise zaten doğal gaz çıkarıyorlar, aslında her sızıntı onlar için birer kayıp demek.” tespitinde bulundu.

– BM ülke ve şirketleri bilgilendirip uyarıyor

Uydular sayesinde ilk defa küresel ölçekte süper salıcıların nerede olduğunu görebildiklerini ve bunun bir devrim olduğunu dile getiren Aben, “Daha önce böyle bir şey yaşanmamıştı. Bu kadar çok sayıda olduklarını ve bu kadar büyük olduklarını bilmiyorduk.” ifadelerini kullandı.

Aben süper salımların tespiti sonrası işleyen süreci şöyle özetledi:

“Uluslararası Metan Emisyonları Gözlemevi bir metan uyarı sistemi kurdu. Bu sistem tamamen süper yayıcılar üzerine ve verileri de uydular üzerinden alıyorlar. Biz tam olarak neyin sızıntı yaptığını tespit ediyoruz, onlar da bundan sorumlu olan şirkete ya da hükümete ulaşıp durumu iletiyorlar. Bu durum hakkında ne yapacaklarını ve onlara nasıl yardımcı olabileceklerini soruyorlar. Bu işleyiş aslında geçtiğimiz aralık ayında aktif olarak hayata geçirildi, henüz çok yeni bir uygulama. Biz bilim insanları olarak birkaç yıldır sızıntıların kaynaklarını arayıp durumu bildiriyorduk. Ama tahmin edeceğiniz üzere bir bilim insanı Orta Asya'daki birini arayıp 'Bakın sizin bir sızıntınız var.' dediğinde hiç bir şey olmuyordu.”

Uygulamanın başladığı 1 Aralık 2023'ten bu yana BM tarafından ülke ve şirketlere 127 uyarı gönderildiği ve bu uyarılar sonrasında şu ana kadar sadece 1 sızıntının önlendiği bilgisini veren Aden, sürecin hızlandırılması ve daha fazla sızıntının giderilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu sızıntılar sonucu atmosfere devasa boyutlarda metan yayıldığının altını çizen Aben, “Eğer metan gazı salımlarını düşürmek için bir şeyler yapılması hedefleniyorsa süper salıcılar konusunda bir şeyler yapılması aslında çok kolay ve etkili bir adım olacaktır.” sözlerini sarf etti.

– Yapay zeka katkısı

Uydular aracılığıyla elde edilen verilerin değerlendirilmesi sürecinde yapay zekadan faydalandıklarına değinen Aben, şöyle devam etti:

“TROPOMI her gün milyonlarca gözlem yapıyor. Dolayısıyla bu gözlemler arasında süper salımları tespit etmek için etkili bir yönteminizin olması gerekiyor. Biz de bu noktada yapay zekayı, tespit edilen tüm noktaları tanıması üzerine eğittik. Doktora öğrencilerimizden biri bunu yapabilen bir model geliştirdi. Bu çalışmalar yapay zeka olmadan da sadece uydularla yapılabilirdi ama belirli bir noktada bunu makine öğrenimi ile yapmaya karar verdik. Aksi halde bu çok fazla zaman alıyordu ve yapay zeka aslında büyük bir fark oluşturdu.”

Yapay zekanın bu alana entegre edilmesi üzerine çeşitli girişimler olduğundan bahseden Aben özellikle Google ve Planet gibi haritalama verilerine sahip kurumların teknolojilerinin bu alana adapte edilmesiyle bu sızıntıların tespitinin daha hızlı yapılacağı değerlendirmesinde bulundu.