Afetlerin ilk anlarından itibaren, iki temel ihtiyacımız ile yüzleşiriz. Birisi barınma diğeri ise beslenme. İklim koşulları açık havada yaşamamıza müsaade ettiği zamanlarda ise, beslenme daha öne çıkabiliyor.
İnsan yaşamı için en zor koşullar afet zamanları. Afet zamanlarının, bu zor koşulları ile at başı giden bir başka durumda, savaş zamanları. Burada karşımıza öncelikli olarak temiz su gereksinimini karşılamak çıkıyor. Günümüzde, bu sorunu nispeten daha kolay halledebiliyoruz. Nede olsa, bütün marketler uygun sular ile dolu.
Gıda gereksinimi; yeterli ve dengeli besini tedarik etme ve iaşesini sağlama olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye, bu konuda en deneyimli ülkelerin başında gelir. Mutfak kültürümüz, bu sorunu en iyi şekilde halledebilecek seviyededir.
Bu gibi durumlarda, insanın besin gereksinimini karşılamakta üstün olan bazı yiyecekler, imdadımıza yetişir. Bunlar nelerdir? Bunlar, kurubaklagiller, tahıllardan bulgur, tam buğday ekmeği, kuru yemişler, her çeşit peynirler ve tahin helvasıdır.
Tahin helvası; taşınması, dağıtılma kolaylığı ve yüksek besin ögeleri ile zirvede olan bir gıda maddesi. Böyle durumlarda, enerji açığı için mükemmelken, önemli oranda protein gereksinimini de karşılar. Susamdan elde edildiği için Omega 3 te içerir. Demir, çinko gibi medensel maddelerce ve sinir sistemi için B grubu vitaminlerden de zengindir. Zaten, bu nedenlerle her türlü askeri harekatlarda kullanılan en gözde besindir.
Bir diğer önemli besin grubu, kuru yemişlerdir. Kuru yemişler, yüksek enerji, protein, vitamin ve mineraller içerir. Ülkemiz, başta fındık olmak üzere ay çekirdeği, Antep fıstığı, yer fıstığı ve leblebi kaynaklarını afetlerde kullanıma alabilir.
Mutfağımız, kurubaklagil yemek zenginliği ile kendini kanıtlamıştır. Barbunya, beyaz fasülye, yeşil ve kırmızı mercimekten yapılan yemekler, nohut ve bezelye... Bunların hepsinin bulgur ve pirinçle tüketimi yüksek oranda protein demektir. Afetlerde insanların enerji ve protein ihtiyacı üst seviyelere çıkar. Kurubaklagiller ve bulgur B grubu vitamin ihtiyacını da karşılar. İnsanın sinir sisteminin en darma duman olduğu bu zor şartlarda B grubu vitaminlerin desteği yadsınamaz. Uygun paket sütler ve yoğurt ile beslenme desteklenir.
En önemli sorun, sebze sağlanmasıdır ki, bu sorunu gidermek bir hayli zordur. Neyse ki, bu konudaki açığı meyvelerle karşılamak mümkündür. Özellikle C vitamini ihtiyacını karşılamak, müsait olmayan koşullarda ki yaşama katkı verir. Portakal, mandalina, limon, altın değerindeki meyvelerdir. Yazınsa özellikle yeşil ve kırmızı sivri biber aynı ehemniyette oluyor. Biber sebzesi, hem dayanıklılığı ile hem de C vitamini oranı ile diğer sebzelere fark atar.
Allah her türlü felaketlerden ve savaş durumlarından bizleri korusun. Afetzedelere geçmiş olsun diyor yetkililere kolaylıklar diliyorum.
Sevgilerimle.
Sevgi özgürlüğün çocuğudur.