“Karabük Demir Hırsızlığı Olayı İle Çalkalanıyor..”

“Karabük Demir Hırsızlığı Olayı İle Çalkalanıyor..”

Yayın: 02.12.2016 09:26
Paylaş:
A+ A-

Tır Şoförü “uyutulup etkisiz hale getirilerek..”, üzerinde bulunan demir bir başka Tır’a aktarılmak sureti ile yapılan “Demir hırsızlığı ve gasp olayı..” Karabük’te günün konusu haline geldi.Cumhuriyet Savcılığı’nın konu ile ilgili çok detaylı bir inceleme başlattığı yolunda sızan haberler,bu Kentte ciddi tartışmalara yol açtı  ve “Hırsızlık demiri 10.5 metre boyunda ve özel bir ürünmüş.Bu ürünün kimlere teklif edildiği,kimlerin başkalarına böyle bir ürünü teklif ettiği çok detaylı biçimde incelenmeli ve Karabük bu tür gelişmelerle anılır olmaktan çıkmalı..” yolunda değerlendirmeler yapılıyor.

İstanbul’da ki bir demir üretim tesisinden, Ankara’da bulunan Ünlü bir İnşaat Firması’na teslim edilmek üzere,Tır aracına yüklenen 105 metre uzunluğunda ki “Özel Üretim..” demirlerin,yükü taşıyan Tır Şoförünün bir şekilde “Etkisiz hale getirilerek..” aracında bulunan malların bir başka Tır’a aktarılması ile meydana gelen enteresan hırsızlık olayı “Karabük’te günün konusu haline geldi..”

Çalınan demirlerin Karabük’e getirildiği ve “Bazı Firmalar tarafından ,pazarlanmak için,Karabük dışında Firmaların arandığı,bu aramalar nedeni ile anılan demirlerin Karabük’te olduğunun meydana çıktığı..” yolunda bilgiler verilmektedir.

Konu hakkında Karabük Cumhuriyet Savcılığı’nın derin bir araştırma başlattığına ilişkin bilgiler verilirken, Karabük Demir Piyasalarının bu olayı enine/boyuna konuştuğu,tartıştığı ve “Çalıntı demirler hangi Firmalara teklif edilmiş.Bu Firmalar kendilerine teklif edilen çalıntı malı,başka Firmalara teklif etmişler mi.Bu soruların cevabı,sanıyoruz Cumhuriyet Savcılığı tarafından detaylı biçimde araştırılacak ve bir sonuca varılacaktır..” gibi değerlendirmeler yapıldığı gözleniyor.

Daha önce “Naylon Fatura olayı ile..” gündeme gelen Karabük demir piyasalarının,bu kez de “Çalıntı demir ve bu demirlerin Tır aracından çalınabilmesi için araç kullanıcısının bir şekilde etkisiz hale getirilmesi sonucu,gasp olayına kadar uzanabilecek,bu olayın Karabük açısından olumsuz bir gelişme olarak görülmesi gerekir..” görüşlerini dile getiren geniş bir demir tüccarı grubunun “Aramızda çalıntı bir malın teklif edilebileceği insanların bulunması bizi gerçekten çok üzüyor..” gibi görüşler vermesi dikkat çekiyor.

Konu hakkında Karabük Cumhuriyet Savcılığı’nın geniş bir araştırma yaptığı da belirtilirken “Ankara istikametine giden Tır aracının nasıl soyulduğu,çalınan malın yüklendiği Tır ve bu işin arkasında kim/kimlerin olduğu yolunda çok ciddi araştırmaların yapıldığını biliyoruz ve sonuç hakkında meraklı beklentimiz sürüyor..” görüşleri de dile getiriliyor.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Yeşilçam’ın komedi ustası: Zeki Alasya

Yayın: 08.05.2024 16:31
Paylaş:
A+ A-

Kariyeri boyunca çok sayıda tiyatro, film ve dizide rol alan Yeşilçam’ın unutulmaz isimlerinden Zeki Alasya’nın vefatının üzerinden 9 yıl geçti.

Seniha ve Prof. Ahmet Reşat Alasya çiftinin oğlu Zeki Şenol Alasya, 18 Nisan 1943’te İstanbul Şehzadebaşı’nda doğdu.

Aslen Kıbrıslı olan sanatçı, Beyazıt İlkokulunun ardından Robert Kolejine devam etti. Alasya, 15 yaşındayken babasını kaybedince, rehberlik, marangozluk ve tabelacılık işlerinde çalışmaya başladı.

Sanat hayatına 1959’da Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Tiyatrosu’nda amatör olarak başlayan usta oyuncu, burada tanıştığı Metin Akpınar ile ayrılmaz ikili haline geldi.

Bazı oyunların kostümlerini kendisi hazırladı

Tiyatro, turizm rehberliği ve dekoratörlük gibi pek çok işte çalışan sanatçı, yaz tatillerinde terzi çıraklığı yaparak, birinci sınıf erkek terzisi kadar iyi dikiş dikmeyi öğrendi, kimi oyunların kostümlerini de kendisi hazırladı.

Zeki Alasya, profesyonel oyunculuğa başladığı İstanbul’daki Arena Tiyatrosu’nda “Mister Nato” ve “Kargalar Okulu” adlı oyunlarda rol aldı. Daha sonra girdiği Ulvi Uraz Tiyatrosu’nda sahnelenen “Hababam Sınıfı” oyunu ile 1965’te adından söz ettirmeye başladı.

Haldun Taner, Metin Akpınar ve Ahmet Gülhan ile 1967’de Devekuşu Kabare Tiyatrosunu kuran sanatçı, bu tiyatronun tüm oyunlarında oyuncu, yazar ve yönetmen olarak görev yaptı.

Taner ve Gülhan’ın ilerleyen yıllarda Devekuşu Kabare Tiyatrosundan ayrılması üzerine, Alasya ve Akpınar, kabaredeki çalışmalara devam etti.

Sinemaya “Karaoğlan Geliyor” ile adım attı

Sinemaya ilk olarak 1972’deki “Karaoğlan Geliyor” filminde “Çalık” karakterini canlandırarak adım atan Alasya, aynı yıl “Sev Kardeşim” filmindeki rolünden sonra yapımcı ve yönetmen Ertem Eğilmez’in ısrarıyla sinema kariyerini sürdürdü.

Usta oyuncu, bir yılda yedinin üzerinde filmde rol alarak Yeşilçam’a başarılı bir giriş yaparken, Metin Akpınar ile 1973’ten itibaren Türk sinemasında yeni bir beraberlik oluşturdu ve ikili rol aldıkları filmlerle sinemaseverlerin gönlünde önemli yer edindi.

Alasya ve Akpınar ikilisi, 37 yıl komedi ağırlıklı filmlerde beraber rol aldı, uzun süre “Hastane” dizisinde birlikte oynadı.

1977’de yönetmenlik yapmaya başladı

Kartal Tibet, Cüneyt Arkın, Tarık Akan, Münir Özkul, Kemal Sunal, Adile Naşit, Emel Sayın ve Halit Akçatepe gibi birçok ünlüyle rol arkadaşlığı yapan Alasya, canlandırdığı rollerde mağdur, savurgan ve mülayim kimlikleriyle ön plana çıktı.

Film yönetmenliğine 1977’de başlayan Zeki Alasya “Aslan Bacanak”, “Sivri Akıllılar”, “Cafer’in Çilesi”, “Petrol Kralları”, “Doktor”, “Köşe Kapmaca”, “Vay Başımıza Gelenler” ve “Elveda Dostum” filmlerinde yönetmen koltuğunda oturdu.

Yönettiği yapımların çoğunda oyuncu olarak da yer alan Alasya, 56 yıllık sanat hayatında 75 filmde rol aldı, 10 filmin senaryo yazarlığını ve 25 filmin ise yönetmenliğini üstlendi.

Zeki Alasya, 1998’de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Devlet Sanatçısı” ünvanına layık görülürken, 1999’da Akpınar ile yollarını ayırdığını açıkladı.

Daha sonra Metin Akpınar ile yeniden bir araya gelen Alasya, eski dostu ile son kez 2002 yapımı “Rus Gelin” filminde oynadı.

Son yıllarında dizilere ağırlık verdi

Kariyerinin son döneminde daha çok dizilerde görülen, oynadığı karakterlerle özdeşleştirilen Alasya, uzun yıllar canlandırdığı rollerle bir komedi ustası olarak anıldı.

Sanatçının rol aldığı son film 2009 yapımı “Aşk Geliyorum Demez”, son dizi ise 2014’te ekranlara gelen “Küçük Ağa” oldu.

Alasya, 2010’da “Altın Portakal Yaşam Boyu Onur Ödülü” ile 2011’de 30. İstanbul Film Festivali’nde “Yaşam Boyu Onur Ödülü”ne değer görüldü.

Karaciğer rahatsızlığı sebebiyle 2 Nisan 2015’te hastaneye kaldırılan sanatçı, 8 Mayıs 2015’te tedavisi devam ederken hayatını kaybetti.

“Tarkan Altın Madalyon” filminde ilk ve son kez kötü adam rolünde yer alan, heykel ve araba koleksiyonları bulunan, Metin Akpınar’ın “Benim yarımdı. Canım gitti.” dediği Alasya, Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

Usta oyuncu “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” , “Vatan Kurtaran Şaban”, “Astronot Niyazi”, “Ha Bu Diyar”, “Haneler”, “Keşanlı Ali Destanı”, “Aşk Olsun”, “Deliler”, “Geceler”, “Yasaklar”, “Beyoğlu Beyoğlu”, “Reklamlar”, “Dün Bugün” adlı oyunlarda rol aldı.

Alasya’nın rol aldığı bazı filmler ise şöyle:

“Şaka Yapma”, “Garibin Çilesi Ölünce Biter”, “Vah Başımıza Gelenler”, “Köşe Kapmaca”, “Petrol Kralları”, “Cafer’in Çilesi”, “Sivri Akıllılar”, “Aslan Bacanak”, “Her Gönülde Bir Aslan Yatar”, “Hasip ile Nasip”, “Nereye Bakıyor Bu Adamlar?”, “Beş Milyoncuk Borç Verir misin?”, “Nereden Çıktı Bu Velet?”, “Mavi Boncuk”, “İmparator”, “Mirasyediler”, “Köyden İndim Şehre”, “Şenlik Var”, “Salak Milyoner”, “Yalancı Yarim”, “Kaynanam Kudurdu”, “Hamsi Nuri”, “Karaoğlan Geliyor Çalık”, “Tarkan Altın Madalyon”, “Tatlı Dillim”, “Sev Kardeşim”, “Emine”.