AcnTURK Sigorta, Smart-i Awards’tan ödülle döndü

AcnTURK Sigorta, Smart-i Awards’tan ödülle döndü

Anadolu Ajansı
Yayın: 29.09.2023 04:36
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – AcnTURK ve Payten, “Kesintisiz Tahsilat Projesi” ile Smart-i Awards’ta “Dijital Dönüşüm” kategorisinde “Gümüş Smart-i” ödülünü kazandı.

AcnTURK Sigorta’dan yapılan açıklamaya göre, Türkiye sigorta sektörünün inovasyona dayalı ödül programı Smart-i Awards, “İnovatif Dönüşüm” temasıyla gerçekleştirildi.

Ödül programında inovasyon üzerine geliştirilen yeni projeler hakkında panelistler ile sigorta sektörünün geleceği tüm yönleriyle konuşuldu ve vizyoner sohbetleriyle dijitalleşmek üzerine değerlendirmeler yapıldı.

Sigortacılık ödüllerine AcnTURK Sigorta, iş ortağı Payten ile aday olarak yer aldı. 8 kategoriden oluşan bu ödüllerde 22 sigorta şirketi finale kaldı.

AcnTURK iş ortağıyla birlikte “Dijital Dönüşüm” kategorisinde “Gümüş Smart-i” ödülünü alan Payten, “Kesintisiz Tahsilat Projesi” ile sigorta sektöründeki inovasyona katkı sağladı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen AcnTURK Sigorta Genel Müdürü Sayın Ali Murat Dişci, gelişen bireysel sigortacılıkta özellikle sigortalılara çeşitli ödeme seçenekleri sunmanın zaruret haline geldiğini vurguladı.

Payten ile yaptıkları iş birliğinde 15’in üzerinde entegrasyon yapılarak çok geniş yelpazede ödeme seçeneği sunduklarını aktaran Dişci, “Aynı zamanda bütün bu işlemler hızlı ve kesintisiz şekilde, kısa sürede yapılıyor. Bu entegrasyonları yaparak AcnTURK’e bu ayrıcalığı sağlayan Payten ekibine de ayrıca teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı.

– “Hedefimiz, ödemelerde başarılı işlem oranının en yüksek seviyeye çıkmasını sağlamak”

Payten Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kutlu da dijital ödeme kanallarının hızla geliştiği bu dönemde, sorunsuz tahsilat ile poliçenin ilgili yenileme tarihinde yada oluşturulduğu gün içerisinde tahsilatını sağlamanın büyük önem taşıdığını belirtti.

Payten olarak AcnTURK Sigorta’ya özel geliştirdikleri “Payten Kesintisiz Tahsilat” projesinin öncelikli hedefinin AcnTURK Sigorta’nın dijital kanallar aracılığıyla aldığı ödemelerde başarılı işlem oranının en yüksek seviyeye çıkmasını sağlamak olduğunu bildiren Kutlu, şöyle devam etti:

“Bu doğrultuda Payten Payment Gateway’e entegre edilen banka POS’larına ek olarak, Payten’in TCMB faaliyet onaylı Paratika Sanal POS’u da ödeme sistemine entegre ettik. Türk AR-GE ekiplerimiz ile geliştirdiğimiz ve bugün Türkiye’nin en kapsamlı ödeme geçidi çözümü olan Payten Payment Gateway’in; kart saklama, tekrarlı ödeme, hata koduna göre işlem yönlendirme özelliklerinin yanı sıra; AcnTURK Sigorta’nın ödemelerini tercih ettiği POS’a yönlendirmesine imkan tanıyan kart-POS eşleştirmesi özelliğini de sunduk.

Payten Smart Switch ile ödeme işlemlerini en uygun komisyonlu sanal POS’a yönlendirerek, operasyonel verimliliğin artırılması ve komisyon maliyetlerinin düşürülmesinin sağlanmasının yanında entegre Paratika Sanal POS sayesinde sigorta sektörü için oldukça önemli olan poliçe oluşturma ya da poliçe yenileme tarihinde tahsilatın aksamasının önüne geçtik ve pürüzsüz bir ödeme akışı sağladık.”

AcnTURK Sigorta için geliştirdikleri bu kapsamlı ve keyifli projenin sektörün en değerli yarışması olan Smart-i Awards 2023 Sigortacılık Ödülleri’nde başarı elde etmesinin mutluluk ve gurur verici olduğunu ifade ederek, AcnTURK Sigorta’ya bu değerli iş birliği için teşekkür etti.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kızıldeniz’deki kriz, deniz yolu taşımacılığı kaynaklı karbon salımını artırıyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 14.05.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – YEŞİM YÜKSEL – İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Lojistik Yönetimi Bölümü Sanayi Politikaları ve Teknoloji Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sabri Öz, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayan Süveyş Kanalı'nda süren siyasi krizin daha fazla yakıt, karbon salımı ve çeşitlilik kaybı anlamına geldiğini söyledi.

Yemen'deki Husilerin, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koymaya, bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başlamasının ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı aldı.

ABD merkezli küresel yönetim danışmanlığı şirketi Boston Consulting Group'un yan kuruluşu Inverto tarafından hazırlanan rapora göre, bölgedeki gerginlikten dolayı gemicilik şirketlerinin rotalarını Süveyş Kanalı'ndan Ümit Burnu ve çevresine kaydırması, gemi taşımacılığına bağımlı şirketlerin karbon ayak izini önemli ölçüde artırıyor.

Krizin başladığı geçen yılın aralık ortasından bu yılın nisan ortasına kadarki 4 ayda, Kızıldeniz'den Ümit Burnu çevresine yönlendirilen gemilerin rota değişikliği, fazladan 13,6 milyon ton karbondioksit salımına neden olurken bu miktar, 9 milyon otomobilin aynı dönemde yol açtığı emisyona denk geliyor. Krizin devamı halinde emisyon artışının 41 milyon tona ulaşabileceği tahmin edilirken bu durum şirketlerin net sıfır hedeflerini de tehlikeye sokuyor.

Kızıldeniz'de devam eden gerginliğin deniz yolu taşımacılığına etkisine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Öz, dünya genelinde uluslararası ticaretin yaklaşık yüzde 80'inin deniz yoluyla yapıldığını, pahada hafif, tonajda yüksek alan ve hacim kaplayan malların taşınmasında genellikle bu taşımacılık türünün tercih edildiğini belirtti.

– “Toplam sera gazının yüzde 2,2'si deniz yolu taşımacılığı kaynaklı”

Öz, “Yavaş ve daha az maliyetli olarak kabul edilen deniz yolu taşımacılığı, çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil lojistik anlamında bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Halihazırda kullanılmakta olan ağır yakıtlar sera gazı salımına neden oluyor. Uluslararası Denizcilik Örgütünün verilerine göre toplam sera gazının yüzde 2,2'si deniz yolu taşımacılığından kaynaklanıyor. Bu önemli bir büyüklük.” dedi.

Uzun rotalara sahip deniz yolu taşımacılığının, neden olduğu kirlilikle birlikte deniz ve okyanuslarda tür kaybını tetiklediğini kaydeden Öz, bu durumun gelecek yılların en önemli sorunlarından biri olabileceğini ifade etti.

Asya ve Avrupa arasındaki deniz yolu ticaretinde 3 rota kullanıldığı bilgisini veren Öz, şunları aktardı:

“Mavi deniz yolu, Kuzey Kutbu'nun kullanıldığı ancak buzullar nedeniyle sefer sayısı açısından henüz fizibilitesi olmayan bir rotadır. Diğer bir rota Hint Okyanusu üzerinden Ümit Burnu çevresini aşarak Cebelitarık'tan Akdeniz'e ya da kıyı Avrupa'ya geçen rotadır. Bu rota Kızıldeniz'i Akdeniz'e bağlayan Süveyş Kanalı'nın açılmasından önce kullanılan bir rota olmakla birlikte Kızıldeniz üzerinden Akdeniz'e giden rotaya kıyasla yaklaşık 10 gün daha gecikmeli, yani yaklaşık artı 4 bin deniz mili veya kilometre cinsinden 6,500 kilometre daha uzun bir rotadır. Kızıldeniz, Asya ve Avrupa arasında deniz yolu taşımacılığında mevcut durumda en verimli akış rotasıdır. Zaman, maliyet ve doğa açısından da bu durum böyledir.”

Kızıldeniz'deki kriz nedeniyle gemilerin farklı rotaları tercih etmek zorunda kalmasının daha fazla yakıt kullanımı sonucu daha fazla karbon salımı ile sonuçlandığını anlatan Öz, “Daha fazla yakıt, daha fazla karbon salımı, daha fazla çeşitlilik kaybı ve daha düşük kalitede bir gelecek yaşantısı anlamı taşır. Konuya ilişkin yapılan akademik çalışmalarda görülüyor ki sadece Kızıldeniz meselesi nedeniyle deniz yolundaki 10 günlük gecikme, yüzde 0,2 kadar bir emisyon artışına neden olmaktadır.” ifadelerini kullandı.

– “Ümit Burnu'ndaki deniz yolu trafiğinde yüzde 27 artış yaşandı”

Kızıldeniz'de devam eden gerginliğin yanı sıra iklim değişikliği nedeniyle Panama Kanalı'nda su seviyesinin azalmasının ve geçiş ücretlerindeki fiyat artışlarının Ümit Burnu rotasındaki deniz trafiğini canlandırdığının altını çizen Öz, 2024'ün ilk çeyreğinde Ümit Burnu'ndaki deniz yolu trafiğinde yüzde 27 artış yaşandığını bildirdi.

Öz, Kızıldeniz'deki gerginliğin tırmanması ve Süveyş Kanalı'nın kapanması halinde deniz yolu taşımacılığının yüzde 12'sinin sekteye uğrayabileceği ve bu durumun politik, ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri olabileceği uyarısında bulundu.

Süveyş Kanalı'nda azalan deniz yolu trafiğine karşın geçiş ücretlerine yapılan zamla kanal gelirinin 2023'te olduğu gibi artabileceği ancak uzun vadede yüzde 40 ciro kaybı yaşanabileceği değerlendirmesini paylaşan Öz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kızıldeniz meselesi nedeniyle navlun fiyatları, taşınmakta olan ürünlere yansıyacaktır. Avrupa'nın Uzak Doğu'dan deniz yoluyla ithal ettiği malların en önemli alternatifi olarak Türkiye görülmektedir ki bu minvalde Türkiye'nin Avrupa yönlü ihracatında önemli bir rekabet avantajı taşıması muhtemeldir. Türkiye, Zengezur Koridoru'nu da içine alan ekonomik koridorun canlanmasıyla önemli bir geçiş güzergahına ev sahipliği yapacaktır. Kalkınma rotası olarak ifade edilen bir başka güzergahın da Basra Körfezi üzerinden Akdeniz'e, Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınacak olması, bu koridorun üzerinde yaşanmakta olan başta terör olayları olmak üzere, sosyal ve politik hadiselerin de çözümü için önemli bir fırsat oluşturacaktır.”