Afet Yönetimi Çalıştayı Gerçekleştirildi

Afet Yönetimi Çalıştayı Gerçekleştirildi

Yayın: 08.04.2016 10:42
Paylaş:
A+ A-

TÜBİTAK tarafından desteklenen “Yenice-Karabük Arasında Kalan Alanın Afet Potansiyeli” konulu projenin çalıştayı gerçekleştirildi.

Karabük Üniversitesi Hamit Çepni Konferans Salonu’nda, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Karabük Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi işbirliğinde gerçekleştirilen çalıştaya, Vali Yardımcısı Samet Ercoşkun, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mehmet Uzun, Karabük İl Afet ve Acil Durum Müdürü Dr. Gazenfer Erbay, Safranbolu Kızılay Şube Başkanı İhsan Topaloğlu ve öğrenciler katıldı.

Çalıştayda alanında uzman akademisyenler geçmişte birçok heyelan ve taşkın olaylarının yaşandığı, gelecekte de bu afetlerin yaşanma potansiyelinin yüksek olduğu Yenice – Karabük arası alanın, proje kapsamında heyelan ve taşkın değerlendirmelerini yaparak tehlike potansiyelini değerlendirdi.

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Ercanoğlu, “Yaklaşık iki yıl önce başlanan TUBİTAK destekli bir projedir. Özellikle heyelan ve taşkın üzerine çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Heyelan ve taşkınlar konusunda Karabük ve civarı problemli bir bölgedir. Bu bölgenin tehlike haritalarını üretmek ve modellendirmek amacıyla uzun süredir çalışmaktayız. Temel hedefimiz karar verici ve yöneticilerimizi yapılan çalışmalar hakkında haberdar etmek ve halkımızı bilinçlendirmektir” dedi.

Yenice – Karabük Arasında Kalan Alanın Afet Potansiyeli Çalıştayı’nda sırasıyla, AFAD İl Müdürü Dr. Gazanfer Erbay “Bölgenin Afetsellik Değerlendirmesi”, Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. İbrahim Gürer “Afetlere Genel Bakış Açımız: Türkiye Örneği”, Hacettepe Üniversitesi’nden Dr. Gülseren Dağdelenler “Bölgenin Heyelan Potansiyeli Değerlendirmesi”, Karabük Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. İnan Keskik “ Tarihi Kent Safranbolu’nun Kaya Düşmesi Potansiyelinin Değerlendirmesi”, Gazi Üniversitesi’nden Dr. İbrahim Uçar “Bölgenin Taşkın Potansiyeli Değerlendirmesi” ve son olarak Hacettepe Üniversitesi’nden Arş. Gör. Burcu Kahraman “Bölgenin Deprem Potansiyelinin Değerlendirmesi” konularında sunumlarını gerçekleştirdiler.

3 kişi görüş bildirdi

  1. malazgirt

    afeti bunlar yönetecekse yandı gülüm keten helva.Ön sıra soldan 1,3 ve 6. arkadaşlar güzel bir uykuya dalmışlar.Bu arkadaşlar önde oturduklarına göre etkili ve yetkili arkadaşlar.Arka sıralardakileri hiç konuşmayalım isterseniz.İki koltuğu birleştirip yatan da vardır muhtemelen. Vah memleketim vah. Bu ülke ayakta duruyorsa,her bir karış toprağını kanla sulayan şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine ayakta duruyor.

  2. karabük düşmanı

    ÇALIŞTAYIN PROTOKOL SIRASINDAKİLERİN ÜÇÜ UYUYOR DİĞERLERİ DE GÖZ KAPAKLARINA MANDAL İSTEMİŞ .

  3. Turgay ÇETİN

    Kepazelik diz boyu… Başka yerde böyle şeyler yaşanmaz. Afete duyarlılığa bakar mısınız?..

    Burası Karabük, burda bu tayfaya depremde olsa, tusunami de olsa, bilmem neyde olsa, birşey olmaz…

    Karabük afete karşı uyuyarak mücadele ediyor. Uyuyun, birazdan geçer, gider birşeycikler kalmaz 🙂

Bir Yanıt Yazın Yanıtı İptal Et

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Karabük Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın Vefatı 3. Yılında Anılıyor

Yayın: 02.05.2024 18:49
Paylaş:
A+ A-

Karabük Üniversitesi’nin kurucu rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın, yarın vefatının 3. yılında 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda anılacağı öğrenildi.
Koronavirüs (Kovid-19) tedavisi gören AK Parti 26. Dönem Karabük Milletvekili Prof. Dr. Burhanettin Uysal, Ankara’da 3 Mayıs 2021 tarihinde yaşamını yitirmişti. Karabük Üniversitesi’nde dersler veren 54 yaşındaki Prof. Dr. Uysal, bir aydır tedavi gördüğü hastalığa yenik düşmüştü. Memleketi olan Konya’nın Ereğli ilçesinde toprağa verilmişti.
2008-2015 yılları arasında Karabük Üniversitesi rektörlüğü görevini yürüten Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın ismi üniversitenin Ay Yıldızlı Stadyumuna verilmişti.
Karabük Üniversitesi’nde geçtiğimiz yıl yüksek lisans tez konusu olan Prof. Dr. Uysal’ın hayatı, bu yıl saat 11.00’de başlayacak anma programıyla kutlanıyor.
Burhanettin Uysal, Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Mobilya Dekorasyon Bölümü’nde bitirdikten sonra 1992’de lisans eğitimini tamamladı. Ardından Polis Akademisi’nden mezun olarak aynı üniversitede yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. 1989-1994 yılları arasında komiserlik ve emniyet müdürlüğü yapan Uysal, 1994-1997 yılları arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde öğretim görevlisi oldu. 1997-2000 yılları arasında Zonguldak (Karaelmas) Bülent Ecevit Üniversitesi’nde Yrd. Doç. Dr. olarak Safranbolu Meslek Yüksekokulu’nda müdürlük görevinde bulundu. Geleneksel Yapı Süsleme Teknikleri konusunda dersler veren Uysal, 2006 yılında Profesör unvanını aldı. 2008 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Karabük Üniversitesi’ne rektör olarak atandı. Karabük AK Parti Milletvekili aday adayı oldu, üniversiteye istifasını verdi. Ancak aday gösterilmedi. Ardından tekrar aday oldu ve seçimlerde ikinci sıra milletvekili seçildi. 26. Dönem Karabük Milletvekili olarak Karabük’e meclisten hizmet verdi.
Karabük Üniversitesi’nin Prof. Dr. Burhanettin Uysal ismini zeminindeki toprak kayması sebebiyle kapıları pek açılmayan stadyumuna vererek ahde vefasını göstermesi vatandaşların serzenişine sebep oluyor. Vatandaşların, neredeyse kampüse ismini vereceğiniz kurucusunun, stadyuma verilmesi tıpkı, sokak ortasında kılıçla katledilen mimarlık öğrencisi Başak Cengiz’in adının da Mimarlık Fakültesi’nde yaşatılması gibi ayrı bir hata olarak nitelendiriyor. Başak Cengiz için, üniversite kampusu içerisinde inşa edilecek özel bir çeşmeye isminin verilmesi, onun okuma aşkının hala su gibi aktığını ve yaşam hevesinin bir çırpıda elinden alınmasını gözler önüne sereceği bir anıt çeşmede yaşatılması daha uygun görülüyor. Ülke genelinde cinayete kurban giden nice kadınlarımızın da anılacağı bir simge haline getirilmesi ve yaşatılması öneriliyor. Karabük’te bu gibi birçok özel isimlerin, hak ettikleri gibi yaşatılmadığı serzenişleri kulaktan kulağa dolaşıyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)