Ağustos/Eylül dönemi TFF Fair Play Ödüllerinin sahipleri belli oldu

Ağustos/Eylül dönemi TFF Fair Play Ödüllerinin sahipleri belli oldu

Anadolu Ajansı
Yayın: 26.10.2023 20:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Fair Play ve Sosyal Sorumluluk Kurulu, Ağustos/Eylül dönemi TFF Fair Play Ödülleri'nin sahiplerini belirledi.

TFF'den yapılan açıklamada, Fair Play ve Sosyal Sorumluluk Kurulunun, takım, teknik direktör, taraftar ve futbolcu olmak üzere 4 kategoride seçimlerini yaptığı belirtildi.

Ağustos/Eylül ayı dönemi ödüllerini kazananlar şöyle:

En Centilmen Takım: Yılport Samsunspor

En Centilmen Teknik Direktör: Patrick Kluivert (Yukatel Adana Demirspor)

En Centilmen Taraftar: Yılport Samsunspor Taraftarı

En Centilmen Futbolcu: Fernando Muslera (Galatasaray)

– Ödüllerin gerekçeleri

Ödüllerin sahipleri ve gerekçeleri ise şöyle sıralandı.

Yılport Samsunspor: 3 Eylül 2023 tarihinde Trendyol Süper Lig 4. haftasında oynanan Yılport Samsunspor-İstanbulspor A.Ş. maçındaki duyarlı davranışları nedeniyle Yılport Samsunspor takımı ödüle layık görüldü. Yılport Samsunspor yönetimi, Yeni 19 Mayıs Stadyumu'ndaki tüm maçların seremonisine Akademi ve Spor Okulu öğrencileri ile çıkma kararını bu maçta uygulamaya başladı. Seremoni sırasında İstiklal Marşı okunurken, yağmur iyice şiddetini artırdı. Yılport Samsunsporlu futbolcular minik meslektaşlarının ıslanmaması için formalarını siper etti. Kaleci Okan Kocuk ve Kaptan Fofana'ya diğer oyuncular da katıldı. Maç, yoğun yağış nedeniyle 13. dakikada ileri bir tarihe ertelendi. Bu örnek davranış nedeni ile Samsunspor takımı, oy birliği ile ödüle layık bulunmuştur.

Patrick Kluivert: Dünya futbolunun en önemli yıldızlarından olan, Ajax, Barcelona ve Hollanda Milli Takımı'nın unutulmaz futbolcusu Patrick Kluivert, kariyerinin ilk kulüp teknik direktörlüğü için adım attığı Adana'da gülümseyen yüzü, nazik tavırları, takımı ve camiayı kucaklayışı ile farkını hissettirdi. Kluivert; 24 Eylül 2023 tarihinde oynanan Kasımpaşa A.Ş. – Yukatel Adana Demirspor A.Ş. maçında oyuncularının 3 kırmızı kart görmelerine ve takımının yenilmesine rağmen davranışlarıyla takdir topladı. Tribünleri ve öğrencilerini gerginlikten uzak tutmaya çalışan Kluivert, baskı altında sakinliğini korumasını bildi. Maç sonunda da rakip takım ve müsabaka yönetimi ile ilgili en küçük bir negatif ve eleştirel tavır göstermedi. Tam tersine özeleştiri yapan Hollandalı teknik adam, örnek bir karakter olduğunu ülkemizde bulunduğu kısa sürede gösterdi ve oy birliği ile ödüle layık bulundu.

Yılport Samsunspor Taraftarı: Lig sonuncusu olmalarına ve 7. haftada konuk ettikleri Gaziantep FK A.Ş. maçını 2-0 kaybetmelerine rağmen rakip takımı maç sonunda alkışlayarak uğurlayan Yılport Samsunspor taraftarı, Fair Play'e yakışır bir davranış sergiledi. TFF Fair Play ve Sosyal Sorumluluk Kurulu, rakip takım teknik direktörü Marius Sumudica'nın da “kariyerimin en önemli anlarından biriydi” şeklinde övdüğü bu davranış oy birliği ile ödüle layık buldu.

Fernando Muslera: Rakibe duyduğu saygı, maçlardan sonra rakip kalecileri tebrik etmesi, gerekirse teselli etmesi ve tüm futbol yaşamı boyunca sergilediği Fair Play değerlerine uygun, örnek oluşturacak genel yaklaşımları nedeni ile ödüle oy birliği ile layık bulunmuştur.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Güven Hastanesi’nden “Avrupa’nın obezite oranı en yüksek ülkesi Türkiye” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, 18 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteye ilişkin son verilerini değerlendirerek uyarılarda bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirci, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Demirci, özellikle çocuklarda obezite sıklığının erişkinlere göre daha hızlı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Henüz toplum olarak sağlıklı yaşam için beslenmenin ve egzersizin önemini tam kavrayamadık. Genel olarak, yüksek kalorili besleniyoruz. Yemek yemek bizim için hobi ve eğlence niteliğinde. Arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluştuğumuzda planlarımızı yemek üzerine kuruyoruz. Vakit geçirirken, yemek yemeyi seviyoruz. Seçeneklerimiz arasında birlikte yürüyüş yapmak çok fazla tercih edilmiyor. Hala, toplumumuzun bazı kesimlerinde kilolu insanların daha sağlıklı olduğu düşünülmekte. Kültürün, geleneklerin ve adetlerin etkisiyle toplumumuz yemekle arasına mesafe koyamıyor.

– Endokrin bozucu kimyasallar obeziteye yol açıyor

Son zamanlarda tüm dünyada miktarı artan endokrin bozucu kimyasalların da obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Demirci, işlenmiş ve hazır gıdalar konusunda uyarılarda bulundu.

Demirci, endokrin bozucu maddeler arasında, solunan hava, içilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren ve biriken, endokrin sistemini olumsuz etkileyen ve bu etkilerini nesilden nesile aktarabilen kimyasal maddeler olduğuna işaret ederek, “Endokrin bozucu kimyasallardan tamamen uzak kalmak mümkün olmasa da sağlıklı ürünler tüketerek ve hayatımızda plastik kullanımını minimuma indirerek en azında bu zararlı kimyasallara maruziyetimizi elimizden geldiğince azaltmamız gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artığına ve son 20 yıldır obezite artışını durdurabilen bir ülke olmadığına vurgu yapan Demirci, eğer obezite sıklığındaki artış önlemez ise 2035'te dünya nüfusunun yarısından fazlasının kilo fazlalığı ve yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

– “Obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek”

Demirci, sağlık verilerine bakıldığında durumun iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Yıldan yıla daha kötüye doğru gidiyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023 verilerine göre tüm dünyada obezite sıklığı yüzde 14 civarında. Bu yüzdeye, kilo fazlalığı olanları da eklediğimizde yüzde 38'e ulaşıyor. Artış hızı durdurulamaz ise 2035'te dünya nüfusunun yarıdan fazlası kilo fazlalığıyla mücadele etmek zorunda olacak. Ayrıca dikkat çekmek istediğimi önemli bir nokta, obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek. Çocukluk çağı obezitesi de günümüzde bir tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.”

Türkiye açısından durumun biraz daha ciddi boyutta olduğuna vurgu yapan Demirci, “Türkiye İstatistik Kurumu 2022 verilerine göre ülkemizde kilo fazlalığı yüzde 35.6, obezite sıklığımız ise yüzde 20.2. Verilere göre Avrupa'nın obezite oranı en yüksek ülkesiyiz.” bilgisini paylaştı.

Obeziteye karşı başarılı mücadele etmek için farkındalığın artması gerektiğini belirten Demirci, obeziteyle mücadelenin “ülke politikası” olarak benimsenmesi ve sosyal yaşamın sağlığını ön planda tutacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.