İçinde yaşadığınız ortamda kimliğinizi aramak hiç aklınıza geldi mi?
Böyle bir şeyi düşünmek herhalde sizin için çok büyük bir saçmalık olurdu.
Kent ve kimlik.
Bence önemsenmesi gereken çok önemli iki sözcük.
Kent nedir?
İnsanların sadece soluk alıp verdikleri bir mekan mıdır?
Elbette değil.!
Kent bizlerin kimliğidir.
Kendimizden bir parçadır.
O nedenle içinde yaşadığımız kentte olup bitenlerle ilgilenmek bir kimlik borcudur.
Neden cumhuriyet kenti denmiş acaba?
Cumhuriyetin bu kentte yaşantımıza kattığımız değer nedir?
Bunu Karabük’te yaşayan kaç kişi düşünmüştür acaba?
Düşünenlerin sayısının bir elin parmak sayısını geçmeyeceğini sanıyorum.
Öyle ki 3 Nisanları yani kentin kuruluşunu anmak bile anlamını yitirmiş…
Dahası tarih önemini yitirmiş…
Kent tarih maalesef yeniden üretim yapamıyor.
Hücreler kendini yenileyemiyor.
Gerçi tarih sorunu şimdilerde tüm Türkiye için aynı durumda.
Bizler bilgi kirliliği girdabında kimliksizleşmeye doğru hızla yol alıyoruz.
Bunun acısını pek yakında hissedeceğimizi bilebile yanlışlara kulaç açıyoruz.
Önceleri Cumhuriyet Kenti Karabük idik.
Ağır sanayi kenti olarak demir ve çeliğe başkentlik yaptık.
Sonra….
Dumanlı Kentin Puslu Çocukları olduk.
Direnmeye başladık.
Direne direne ayakta kalmayı öğrendik.
Yorulduk
Emekliler Kenti olduk.
Bunların hepsi bulunduğumuz farklı durumları yansıtıyor.
Kentin kimlik erozyonuna uğradığını çok güzel anlatıyorlar.
Adeta…
Bu kadar da olmaz dedirtiyor.!
Şimdi bu ortamda ben hangi kimlikle övüneceğim.
Kenti tanımlayan asıl sözcük nedir?
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Ortada bir kimlik karmaşası var.
Durum hiç iyi görünmüyor.
Kentteki binaların mimari özelliği de zaten bizim içinde bulunduğumuz durumu çok güzel yansıtıyor.
Erken dönem Cumhuriyet dönemi yapıları Yenişehir’de bakımsızlıktan çaresizlik içinde.
Sanki bir savaştan çıkmış gibiler.
Bakımsızlıktan dökülüyorlar.
Yeni yapılarda yeşil önemini yitirmiş durumda.
Beton ucube yapılar kenti kaplamış durumda.
Sözüm ona kimlik oluşturma peşinde…!
Trafik dersen hakeza öyle…
Ne diyeyim…
En iyisi ben kimlik meselesini hiç gündeme getirmeyeyim.
Kentin tarihini ve fotoğraflarını hiç kimse ile paylaşmayayım.
Paylaşırsam insanlarda yaşlılık hissi oluşmaya başlıyor.
Anılarda yaşamaya başlıyorlar.
Bu durum da beni çok üzüyor.!
Karabük’te Ceviz Hasadında Dikkat Edilmesi Gerekenler: Uzmanlardan Önemli Uyarılar!
Esra Oğuzkağan Özkan
Yayın: 08.09.2024 14:49
A+A-
Karabük’te yıllanmış bahçelerin gözde ağaçları cevizlerin hasadı başladı. Ağustos ayında başlayıp, Ekim ayının son haftasına kadar devam eden ceviz hasadında geleneksel yöntemler kullanılıyor.
Ağaçlardaki cevizlerin toplanması için kimi zaman silkeleme makinesinden kimi zaman da ahşap ya da plastik sırıklardan yardım alınıyor.
Karabük’te ise aileler, kendi ceviz ihtiyaçlarını karşılayacak kadar sahip oldukları bahçelerindeki ağaçlara çıkarak, ahşap sırıklarla hasada başladı.
Uzmanlar, ceviz ağacından düşme tehlikesinin artmasıyla birlikte silkeleme yöntemini makinelerle gerçekleştirilmesini tavsiye ediyor. Ayrıca ceviz hasadının eldivensiz yapmaması için özellikle uyarılarda bulunuyor. Bunun yanı sıra eski kıyafetlerle ve dayanıklı eldivenlerle yapılacak hasadın, ceviz yağının lekesinin elden ve kıyafetten çıkmasının zor olmasından kaynaklanıyor. Cevizin içi kadar kabuğunun da ziyan edilmemesi önem taşıyor. Topraktaki verimi arttırdığı için kabukları da gübre olarak kullanılıyor. Ceviz hasadını çocuklarla yaparken mutlaka dikkat edilmesi gerekiyor, çocukların ceviz kabuğunu tüketmemesi ve ellerini ceviz kabuğundan sonra gözlerine değdirmemeleri yönünde uyarıları yer alıyor.
Cevizin Hasadı ve Muhafazası
Uzmanlara göre; ceviz, özellikle chandler ve fernor gibi kaliteli fidan çeşitlerinden yetiştirilen bir meyvedir. Hasat zamanı, yeşil kabuğun üçte bir oranında çatladığı döneme gelmiş demektir. Bu aşamadaki hasat, “derim safhası” olarak adlandırılır ve iç ceviz ile yeşil kabuk olgunlaşır. Eğer cevizler bahçeden hemen toplanmayacaksa, meyvelerin ağaçta bırakılması iç ceviz kalitesi için daha iyidir.
Hasat Zamanı
Ceviz hasadı, bulunduğunuz iklim koşullarına bağlı olarak Ağustos ayı itibarıyla başlayıp Ekim sonuna kadar sürebilir. Ceviz çeşidine bağlı olarak, taze tüketim için erken hasat genellikle önerilmektedir.
Hasat Öncesi Hazırlık
Hasat işlemi öncesinde, ağaçların sulanması önerilmektedir. Ayrıca, hasat için tercih edilen saatler sabahın erken saatleri veya akşam gün batımına yakın serin zaman dilimleridir.
Hasat Şekli
Ceviz hasadı sırasında en uygun yöntem, ağacın nazik bir şekilde silkelenerek cevizlerin toplanmasıdır. Ağaca zarar vermemek için sırıkla vurma yönteminden kaçınılmalıdır. Hasat edilen meyvelerin yeşil kabukları çıkartıldıktan sonra, cevizlerin gölgede veya serin bir alanda kurutulması gerekir.
Cevizin Muhafaza Yöntemleri
İç cevizlerin önce kırılması gerekmektedir. Yüksek iç oranına sahip cevizler, piyasa tarafından daha çok tercih edilmektedir; bu da cevizlerin bütün halde çıkarılmasını önemli kılar. Kırma işlemi öncesi cevizin nem oranını artırmak, bu süreci kolaylaştıracaktır.
Tohum olarak seçilen cevizlerin hasadı, yeşil örtüsünün %80 oranında çatladığı dönemde yapılmalıdır. İç cevizlerin muhafazasında, yağ oranı %70 civarında olduğu için yağ asitlerinin bozulup cevizi acılaştırmaması adına depolama alanlarının nem oranı %4-5, sıcaklığı ise 4-5 °C olmalıdır. Bu koşullarda iç cevizler 1-1.5 yıl boyunca saklanabilir.
Kabuklu cevizler ise, 21 °C’de 4 ay ve 1 °C’de yaklaşık iki yıl boyunca muhafaza edilebilir. Cevizlerin doğru bir şekilde hasat edilmesi ve muhafaza edilmesi, ürün kalitesini ve raf ömrünü artıracak önemli adımlardır.
Karabük’te ceviz yaygın olarak baklavada kullanılırken, çok daha pratik bir tatlı olan kek yapımında da tercih ediliyor.
Pratik ve Lezzetli Bir Alternatif: Cevizli Kek Tarifi
Ev yapımı tatlılar arasında vazgeçilmez bir yere sahip olan cevizli kek, özellikle ceviz yemeyen çocuklar için mükemmel bir alternatif sunuyor. İşte lezzetli bir cevizli kek yapmak isteyenler için pratik bir tarif:
Malzemeler
3 adet yumurta
1 su bardağı toz şeker
1/2 (yarım) su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 su bardağı ceviz içi (arzuya göre fındık, badem de eklenebilir.)
2 su bardağı un
Hazırlık Aşaması:
Öncelikle derin bir kabın içine yumurtaları ve toz şekeri alarak köpük köpük olana kadar çırpın.
Karışımın içine sıvı yağ ve süt ekleyip, tekrar çırpmaya devam edin.
Un, kabartma tozu ve vanilyayı eleyerek karışıma ilave edin. Kısa bir süre daha çırpın.
Son olarak, dövülmüş cevizleri ekleyip spatula ile nazikçe karıştırın.
Daha önce yağlayıp unladığınız yuvarlak kek kalıbına hamuru dökün.
Önceden ısıtılmış 160 derece fırında, kekin içi pişene kadar yaklaşık 50 dakika kadar pişirin.
Sürenin sonunda keki kürdanla kontrol ettikten sonra fırından çıkarın ve biraz soğumasını bekleyin. Ardından kek kalıbından ters çevirerek çıkarın.
İsteğe bağlı olarak üzerine pudra şekeri serpin. Kekinizi dilimleyin ve servis edin.
Cevizli kek, hem lezzetli hem de pratik bir tarif olarak evlerin vazgeçilmezi olarak tercih ediliyor. Özellikle çocukların damak zevkine uyum sağlamasıyla dikkat çekiyor. Afiyet olsun.