KARDEMİR son günler de gündemde. Önceki yorum haberim de o konuları yazmıştım.
KARDEMİR’E bağımsızlar nasıl geldi konusunu yazmak istiyorum. Malum KARDEMİR’de 11 YK var; bunun 5’i Yolbulan Grubunun 2’si Güleç Grubunun temsilcileriydi ve 4 Bağımsızı da iki grup belirleyerek SPK’ya gönderiyor ve onay alıyorlardı. Bu sistem sonradan değişti.
Karabük’te bazı konular geçiştirilme usulü biliniyor, genelleme usulü biliniyor. Öyle olunca konuların tamamı ve gerçekliği de tam olmuyor.
KARDEMİR konusunda genel yorumlar İKİ AİLENİN BİRBİRİNE GİRMESİ süreci buralara getirdi GENELİNDE konuşuluyor.
Özele indiğinizde ise gerçek durum şu: Bir aile tek başına KARDEMİR’i ele geçirmeye çalıştı. Hatta postmodern darbe denilen bir oldu bittiyle bu işi halletmeye çalıştı. Diğer aile ise KARDEMİR’in bir ailenin ele geçerse bunun KARDEMİR ve Karabük’e vereceği dönülmez zararı gördü. (Karabükspor durumu orta da) Bunun olmaması için devlete gitti ve buraya bağımsız yöneticileri siz gönderin biz de destekleyelim diye talep de bulundu.
O AİLENİN O TALEBİ SONRASI önce 3 bağımsız yönetici geldi, ardından süreç ilerledi bugün 11 yöneticinin on tanesi yukarıdan geldi. En kısa özeti bu bence.
KARDEMİR’de Neden Daha Çok Karabüklü Yok ?
KARDEMİR Yönetiminde ve üst düzeyde neden daha çok Karabüklü yok ? Karabük’te Kardemir’i yönetecek kapasite de Karabük TSO’da, Karabük Haddeciler Derneği’nde, Karabük Üniversitesi’nde özetle Karabük’ün yetiştirdiği , vakti geldiğinde Karabüklünün tüm ülkeye, 1994’te dönemin hükümetine meydan okuyarak adeta bir destan yazdığı, zamanı adeta durdurduğu Karabük’ün evlatları neden yok, demesi ve bu konunun üstüne gidilmesi - sorgulanması lazım bence…
KARDEMİR Yönetim Kurulunda Karabük’ün ve KARDEMİR’in yaşayan hafızası olarak zaten tek Karabüklü var. Başka yok ! Neden yok ?
Mevcut YKB İsmail Demir Hoca savunma sanayisi alanında kendisini ispat etmiş ülke genelinde haklı bir üne sahip değerli biri zaten. Karabüklüler olarak İsmail Demir Hoca’dan beklentilerimiz büyük. Diğer yöneticilerde değerli isimler. Konu o değil ama, konu neden Karabüklülerin yönetim kademesinde daha çok olmadığı ? Mevcut yöneticilerinin değerini düşürme değil konu. O değerler de yönetimde yer alsın ama 11 yönetim kurulu üyesinden en azından 5 tanesinin neden Karabüklü olmadığı ?
11 yönetimin 6’sı yine devletin görevlendirdikleri olsun, çoğunluk ve karar mekanizması yine öyle olsun ama en azından 5 Karabüklü de yönetim de olsun. Karabük’le köprü olsunlar – Karabük’le bağların kopmamasına en azından psikolojik açıdan katkıları olur.
KARDEMİR’de yönetim kuruluna girecek 5 kişi yok mu ? Üst düzeylerde görev yapacak kişiler yok mu ? Karabük TSO- Haddeciler Derneği – Karabük Üniversitesi gibi kurumlar başta olmak üzere Karabük, yönetimde yer alacak 5 kişi bile yetiştirememiş mi yani ?
Peki bunu kim – kimler sağlamalı ? Siyasiler mi- yöneticiler mi ? Tabi ki konuyu Cumhurbaşkanımıza kadar götürebilecek siyasilerin rolü ve önemi büyük. Ama bence daha geniş bir konsorsiyum, siyaset üstü ve Karabük’ü önceleyen Eşraf Kültürü ile birçok konu da çözüme ulaşılabilir.
* Karabük’te Eşraf Kültürü Neden Yok ?
Bir kentte eşraf kültürünün oluşması, o kentin geleceği için hayati öneme sahip bir meseledir. Bir soru sormak gerek: Karabük’teki ortak akıl, eşraf kültürü var mı? Yok !
Eşraf kültürü, bir kentin gelişiminde, sosyal hayatın ve ekonomik yapının dengelenmesinde kilit bir rol oynar.
Karabük özelinde bakıldığında, eşraf kültürünün zamanla zayıfladığını görüyoruz. Çok eskiden varmış, yani öyle duymuştuk… Kentin ilerlemesine katkı sağlayan, iş ve emek üreten değerli şahsiyetlere, “KARABÜK’ÜN EVLATLARINA” KIYMET VERİLMEMESİ gerçeği de bu eşraf kültürünü yok eden baş nedenlerden bana göre.
ŞEHİRDE ESER BIRAKANLARIN, YATIRIM YAPANLARIN VE KARABÜK’E HİZMET EDENLERİN DEĞERSİZLEŞTİRİLDİĞİNİ, HATTA BAZI DURUMLARDA BİLİNÇLİ OLARAK KÜSTÜRÜLDÜĞÜNÜ gördük, bu durum kentin ilerlemesine büyük bir darbe vuruyor.
Karabük’ün kendi evlatları , kent için çaba harcarken desteklenmiyor, aksine bazı çevrelerce İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR. Bu durum, kentteki yatırımların azalmasına ve ilerleyen süreçte KARABÜK’ÜN KENDİ İNSANINA GÜVENİNİ YİTİRMESİNE neden oluyor. Aslında Karabük’ün öz evlatlarına sahip çıkmak, onlara KENTTE DEĞER VERİLDİĞİNİ HİSSETTİRMEK, hem kent hem de gelecek nesiller için hayati önem taşıyor.
Kentin Değerlerine ve Eserlerine Sahip Çıkmak
Bir kente eser kazandıran, yatırım yapan kişilerin yok sayılması, aslında O KENTİN GELECEĞİNE YAPILMIŞ BİR SALDIRIDIR. Şehirde emek harcayan, iş üreten, hayırseverlik yapan insanların değersizleştirilmesi, onları küstürmekten başka bir sonuca yol açmaz.
Karabük’te bu tarz yaklaşımlar nedeniyle, önemli iş insanı ve kanaat önderi niteliğindeki sınırlı kişiler ya geri planda kalmayı tercih ediyor ya da kentten uzaklaşıyor. Bu durum sonuç itibarıyla KARABÜK’ÜN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISINA BÜYÜK ZARARLAR VERİYOR, topyekün Karabük kaybediyor günün sonunda…
Karabük’te Eşraf Kültürünün Yeniden İnşası Şart
Kentimizin geleceği için, eşraf kültürünün yeniden inşa edilmesi şart mı, şart. Bu kültürün oluşması için, kentteki yerel yöneticilerin, iş insanlarının ve sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelip ortak akıl oluşturması gerekmekte mi, evet.
Öncelikle Karabük’ün değerlerini, tarihini ve kültürünü koruyan, kentte yatırım yapanlara sahip çıkan bir anlayışla hareket edilmesi şart mı şart, gerekmekte mi evet. BU ŞEHRİN KALKINMASI İÇİN ATILACAK EN ÖNEMLİ ADIMLARDAN BİRİ BU. BİRİNCİSİ BU BENCE.
Özetle ; Karabük’te Eşraf Kültürü Yeniden Hayata Geçmeli. Karabük’ün kalkınması için, siyaset dışı, partiler üstü bir abilik kültürü – amcalık kültürü – eşraf kültürü geliştirilmeli. Kentin kanaat önderleri, bu yapıyı inşa ederek, genç nesillere rehberlik etmelidir.
Ama bunun için öncelikle yani birinci adım Kentimizin Değerlerine Sahip Çıkmak Olmalı Kentte LAF İLE DEĞİL ESERLERİ İLE HİZMET EDEN İŞ İNSANLARINA, yatırımlarına değer verilmesinin, Karabük’ün geleceği için şart olduğu görülmeli yani ŞEHİRDE EMEĞİ OLANLAR KÜSTÜRÜLMEMELİ, AKSİNE DESTEKLENMELİDİR.
Sonuç olarak, Karabük’ün geleceğinde stratejik bir yön belirlenirken, kentimize katma değer üretenlerin ve kentte emeği – eserleri olanların önemi anlaşılmalı, eşraf kültürü bu bilinçle yeniden canlandırılmalıdır. Bu kent, ancak DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKARAK BÜYÜYEBİLİR ve ilerleyebilir.
Okan KÜÇÜK’ün Tüm Yorum Haberleri İçin Burayı Tıklayınız:
https://bolgeninsesigazetesi.com/author/okank