Başkan Vergili “Karabük’te söz verilip, yapılmayan bir şey kalmadı”

Başkan Vergili “Karabük’te söz verilip, yapılmayan bir şey kalmadı”

Yayın: 28.11.2023 12:17 |Güncelleme: 27.12.2023 16:38
Paylaş:
A+ A-

Hakan Tuçer’in sunduğu “Gün Ortası” adlı programının konuğu Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili oldu. Programda, Başkan Vergili’nin yeniden aday olup olmayacağı, partisinin hangi belediyeyi kazanmak istediği, adayların nasıl belirlenmesi gerektiği konuşuldu. Başkan Vergili, sosyal belediyecilik” tanımını, 15 yıllık belediyecilik anlayışıyla açıkladı.

İttifaksız seçim olmaz

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, 31 Mart 2024 yılında gerçekleştirilecek yerel seçimler için düşüncelerini şöyle kaydetti: “Aday adaylıkları için genel merkezle görüşmeler devam ediyor. Karabük, Safranbolu, Eskipazar, Yortan, Yenice, Eflani, Ovacık hepsi masaya yatırılacak. Milliyetçi Hareket Partisi’nin bölgedeki yükselişi bizi çok avantajlı duruma getirdi. 15 yıllık belediye ve siyasi çalışmalarımızla teşkilatlarımız bir yere kadar taşındı. Teşkilatlarımız bu güçle ve genel merkezin talimatlarıyla yola çıkılacaktır. İttifak konusunda bizim partimizle Cumhur İttifakı sağlandı. Cumhur İttifaksız seçim olmaz. Bunu çaptırmamak lazım, genel seçimlerde bizim ittifaka ne ihtiyacımız vardı? Onların bize ihtiyacı vardı. Biz gönül rızasıyla oyumuzu verdik. Cumhur ittifaksız seçim olmaz. Cumhur ittifakı büyük şehirlerde mutlaka olmalıdır. Millet ittifakı da olacaktır,yoksa büyük şehirlerde hiçbir iddiaları olamaz.Çalışmalarımızı Cumhur ittifakına göre yapacağız. Kaçınılmaz bir şey.”

“Hedef Safranbolu”

Karabük’te nasıl bir yol izlenir, burada masaya yatırılacak tek yer Safranbolu’dur. Safranbolu, çok önemli, senede 500-600 bin ziyaretçisi olan ve herkesin buraya geldikten sonra hangi partinin belediyesi var diye sorduğu, kısacası büyük bir reklam aracıdır. Hizmetlerini ön plana çıkaran bir belediye var ise, Safranbolu’dao partinin hizmetleri Türkiye’ye dalga dalga dağılır.  Asıl konuşulması gereken Safranbolu’dur.

İttifak olmazsa, yeniden Elif Hanım’ın seçilmesi zor olur. İttifak olursa, herkesin bir adım önünde olur. Eğer Safranbolu’da Millet İttifakı olursa, Elif Hanım 5 yıl hizmet vermiş, kendini tanıtmaya ve reklama ihtiyacı yok. Millet ittifakı ile seçime girmezse şansı olmaz. İyi parti aday çıkarmışsa Elif Hanım’ın işi zor olur. Karşısına çıkacak diğer adayları tanıtmak gerekir. Safranbolu küçük yer onlarda tanıtılır elbette.

Türkiye Güçlenecek

Muhafazakarları merkez sağ partisi içerisinde, milli görüşü de kapsayan bir politika izleyen iktidar partisiherkesi tek çatı altında Ak Parti’de toparlandığını görüyoruz. Türkiye’de ekonominin 2024 yılı Haziran ayından itibaren bu sağladıkları disiplini koruyarak taviz vermeyip ilerlediklerinde,ekonomik göstergededüzelme olacağına inanıyorum. Bir, bir buçuk yıl bu ekonomik disiplin devam ederse, merkez sağ partisi devam eder. Ekonomi konuşuluyor artık. Dünya artık kaynama içerisinde, Rusya-Ukrayna, Filistin-İsrail, Çin- Amerika, Kuzey Kore, Afrika problemleri gibi hükümetlerin bunlarla uğraşmaları söz konusu ama bir anda savaşa da girilebilir. Burada Türkiye’nin tarafsızlık politikası, dengeyi oluşturuyor. Dünyanın bir dengesi olabilir. Ekonomik anlamda işçi, emekli sıkıntılı bir süreçte memur o kadar değil ama vatandaşın gelir düzeyi düşük olsa da kısa zamanda bunların düzeleceğine inanıyorum.

Sözümüzün Eri Olduk

Üç dönem belediye başkanı olarak yaptığımız her şey hoşumuza gidiyor. Bu süreçte alt geçit, köprü, kütüphane, sosyal yaşam merkezleri, çocuk parkları, eğlence ve spor merkezleri yaptık. Yağmur suyu drenaj hattı yaptık. Su baskınları problemlerini ortadan kaldırdık. Karabük’ün yol haritasını muazzam bir şekilde çizdik. Meydan yaptık ama millet bahçesi üç misli daha büyüyerek yeniden düzenleniyor. Karabük’te yeşil alan, büyük bir alanı içerir. Çamlık, parklar, şehir bahçemiz ve diğer yerleri belediyeye kazandırdık. Devlet demir yollarının çıkma tarihi geldi. Kartaltepe de yer aldık, onları tahsis ettik. Adliye binası da öyle. Bayır mahallesinde bulunan haddehanelerin çıkarılması da mevzuata uygun yapıldı ve taahhütnameler verildi. Uzun yıllar mahkemelik olurduk. Tıpkı demir yollarının mahkemesinin sürdüğü gibi. 6 Şubat depremleri olmasaydı, inanıyorum ki Soğuksu mahallesi 3. Etabın ihalesi yapılıp, Bayır mahalle ile ilgili görüşmeler başlamış olurdu. Bu süreç biraz uzadı ama illa ki başlar, diğer mahalleler de yol haritasında yerini almıştır ve belirgin bir ilerleme olacaktır. Bir belediyenin hizmet verdiği mahalle yaşantısı, yol, su ve park konuları problemsiz olarak Karabük’e temin edildi. Yeni bir iddia yok. Karabük’te söz verilip, yapılmayan bir şey kalmadı.

Karabük’te yaşam hem ucuz hem kaliteli

Seçimlerde yeni organize sanayi, Eskipazar’ı konuştuk. Bunları da gerçekleştirdik. Onları da geliştirdik, planladık. Sadece gerçekleştirilmeyen, bizim alanımızda değil amaEflani’deki hava limanı konusudur. Böylece Karabük’ün geleceğine ve genel siyasetine de yön vermeye çalıştık. Yüz binlerce ağaç diktik. Yılsonuna kadar yine binlerce ağaç dikeceğiz. Türkiye’nin en kaliteli ve ucuz suyunuKarabük’te içiyoruz. Doğal gazı her yere ulaştırdık. Halk ekmek 3 lira75 kuruştan satılıyor.Halk otobüsü, bir anda 60 otobüs aldık. Hangi belediye alabilirdi. Mezarlıktan ekmeğimize kadar en kaliteli ve en ucuz hizmeti getirdik. Biz şunu yapmadık sadece bu da bana çok basit geliyor. Örneğin, hoş geldin bebek. Biz bir bebeğe Karabük’te en iyi eğitimi sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz zaten. O kadar destek veriyoruz ki, Karabük’te 14 okulun yapımı için en son Bakan’dan destek aldık. Billboardlarda büyük boy fotoğrafla bayram kutlaması, şehrimize hoş geldin, güle güle yazmak yerine hayırlı olsun köprünüz yazsa o iyi olurdu. Çalışıyor gibi reklamlara para vermek yerine seçim öncesi olabilir ama belediyenin bütçesine haksızlık olduğunu düşünüyorum. Ramazan ayında eğlenceler yaptığımız çocukların oy kullanma çağına geldikleri görülüyor. Tüm Karabük’ün çocuklarına hizmet veriyoruz. Bunları abartmaya gerek yok.

Vadi Canlanacak

Çamlık’ta aşağıdaki halı sahanın düzenlemesi, kafelerin ihalesi yapıldı ve açılması kaldı. Kanyon Park Spor Vadisi’nde yapılan bungalovlardan, doğum hastanesinden yararlananlar kalabilecek. Teknokent vadiye taşınırsa çok güzel olacak. 2 ay içerisinde aktif bir yer olacak. Düğün salonu da belediye işletmesi ile uygun fiyatlara verilecek. Alt ve üst katı iki düğün salonu olarak tasarlandı. Eksikleri zamanla tamamlanacak.”

Niye Kapulluları Sevmeyeyim ki..?

Siyasetin bir parçasıyız. Temsil ettiğimiz fikir var. Partimiz diğer partilere de destek oluyor. Karabük Belediyesi’nin her yere köylerine ve hatta komşu illere uzanan dayanışma ve yardımcı olduğumuz mutlaka bir konu vardır. Karabük bölgeciliği yaparak başka kimseye hizmet edilmeyecek mi? Birçok farklı bölgeden gelip burada yaşayanlar var. Yeniden Refah partisi bölgecilikle köylerde oy aldığı için bunu Karabük’te yaparsa hüsrana uğrar. Diğer bölgeden burada ikamet edenlere hizmet verilmeyecek mi, bu doğru bir seçim politikası değil. Benim Kapulluları sevmez diye söylendi. Niye sevmeyim. Böyle bir şey olamaz. Beceriksizlik, acizliktir bu tür siyaset, asla başarılı olamaz.”

Karabük’te bir Şeytan’ın Kahvesi’nin yerini bilmiyorsan: “Aday Olamazsın”

Aday olayım ya da olmayayım Karabük için çalışacağım. Benim partim, partimin adayları için çalışırım. Belediye yerel yönetimlerinde adil bir şekilde çalışmak bizim görevlerimizden biridir. Eskipazar’da Yortan’da Yenice’de başkanlarla beraber karar verilir. Adaylık sürecinde sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. Eflani’yi bu seçimde kazanabiliriz. Şimdi İbrahim Bey biraz fazla çalışacaktır. Bu bir yarış, İbrahim Bey’i de severim. Ak Partililer de Karabük’ü almak istemiyor mu? Ben Karabük milliyetçisiyim. Bölge bölge filan değil. Bu memlekette hiçbir şey yaşamamışsın. Böyle isimler var. Buranın suyunu içeceksin, insanların iyi ve kötü zamanlarında birlikte olacaksın. Aday adayların çıkmasında bir formül olmalı. Karabük’ün içerisindeki konumları bilmezler. Şimdi sen şeytanın kahvesini bul bakalım desen bakalım bunlardan biri bulabilir mi? Çocukluğumuzda şeytanın fırınıydı o, dışardan aday gelmesi çok tuhaf bir durum. Biz kendi memleketimizde adam yetiştiremedik mi?

Sosyal belediyecilik anlayışını eleştirdi

Sosyal belediyecilik denildiğinde hiçbir belediyenin bizim belediyemize erişebileceğine inanmıyorum. Öncelikle 28 sosyal yaşam merkezimizde eğitimler var. 100’ün üzerinde okuma yazma, 5 ila 10 bin arasında kursiyer sertifikası veriyoruz. Evlere gidip yaşlı bakımı ve düzenli olarak bazı yatalak hastaların bakımı yapılıyor. Ramazan eğlenceleri gibi örneğin sürekli gıda yardımı yapıyoruz. Başkan yardımcımız Seher Hanım takip eder, 15 yıldır gıda yardımı yapıyoruz. Ama bunları her zaman dile getirmiyoruz. Bunlar sosyal belediyeciliği hep beraber dans etmek sanıyorlar. Hep beraber meydana çıkıp, dans etmek sosyal belediyecilik değildir. Örneğin, 65 yaş üzeri için otobüslerde ücretsiz taşımacılık hala devam ediyor. Engelli, yaşlı, genç ve hatta sokak hayvanlarına kadar her türlü imkânı sağladık. Ben meydanda zeybek oynamam, bu benim işim değildir. Esnaf çadırları kurup, sezon sonu indirimleri ile satışları yapılıyordu. Covid 19 pandemisi nedeniyle birçok etkinliğe ara vermek zorunda kaldık. Kares yönetiminin yöresel pazarı kurmasına izin vermesi onları ilgilendiriyor çünkü ben Hürriyet Caddesi’nde açılmasına izin vermedik. Karabük’te işçilerimizin beş yüzer şekilde toplam bin kişi işten çıkarılacaktı ve iyi bir strateji ile işçilerimizin yanında olduk. Karabük’e çok güzel bir yol haritası hazırladık. Hemen hemen her konuda başarılı olduk. Tabi değerlendirecek vatandaşlarımızdır.” (Esra Oğuzkağan Özkan)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Hekimler ve sağlık çalışanları, Gazze için “sessiz yürüyüş” yaptı

Yayın: 27.04.2024 21:55
Paylaş:
A+ A-

Karabük’te, 100. Yıl Mahallesi Pazaryeri Camisi önünde beyaz önlüklerini giyerek toplanan hekim ve sağlık çalışanları, ellerinde taşıdıkları Türk ve Filistin bayrakları ile dövizlerle 1003. Cadde boyunca slogan atmadan yürüdü.

Yürüyüşün ardından grup adına açıklama yapan Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Şeyma Cezayirli, yaklaşık bir asırdır Filistin’i işgal eden İsrail’in, o topraklarda sistematik bir şekilde katliamlar yaptığını söyledi.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana süren saldırılarından önce Gazze’de yaklaşık 35 hastane bulunduğuna, bu günlerde ayakta kalan ve hala çalışmaya devam eden yalnızca 3-4 hastane kaldığına dikkati çekerek, “Bunların da sadece ikisinde aktif olarak ameliyat yapılabiliyor. Hastanelerin bazıları bombalanarak tahrip edilmiş, bazılarının içindeki cihaz ve malzemeler parçalanarak kullanılamaz hale getirilmiş durumda. Büyük bir fedakarlıkla 7 aydır maaş almadan mesleklerinde çalışmaya devam eden hekim ve sağlık çalışanlarının şehit edilmesi, tutuklanması ve göçe zorlanması nedeniyle meslektaşlarımız sağlık hizmeti veremez hale gelmiştir.” diye konuştu.

Grup üyeleri, açıklamanın ardından dağıldı.