Bayram Şekeri

Bayram Şekeri

Yayın: 08.07.2016 08:39
Paylaş:
A+ A-

Bayram kapıda.
İçeri girmeye hazırlanıyor.
Hani ne derler…
Bayram telaşı başladı bile…
Bizde bayramlaşmaya gelenlere şeker dağıtmak adettendir…
Ramazan bayramının bir diğer adı da şeker bayramıdır.
Her ne kadar din alimlerimiz bu deyişi tasvip etmezlerse de gerçek olan durum budur.
İşin içinde şeker olunca da çocuklar akla gelir…
Bayram sabahıyla birlikte onlar ev ,ev dolaşmaya başlarlar…
Hepsinin ellerinde bir torba vardır…
Topladıkları şekerleri önce burada biriktirirler.
Daha sonraki adımda şeker toplamayı bir rekabet haline getirirler…
Kimin daha çok şekeri var muhabbeti başlar aralarında…
Çocuklar arasında bayram, şeker ekonomisi haline dönüşür.
Sayımlar yapılır.
Birinciler belli olur.
Daha sonra sıra toplanan şekerlerin yenmesine gelir.
Hele arasında çikolata varsa onu yemenin tadına doyum olmaz.
Çikolata keyfi bir başkadır çocuklar için…
Dişlerin durumuna aldırış etmeden tüketim büyük boyutlara ulaşır.
Bir enerji deposu haline dönüşürler.
Sonra bayrama özgü oyunlara başlanır.
Biriken enerji bu oyunlar sırasında çok işe yarar..
Şeker bir anda çocuklar için hareket kaynağı olur.

Bayram şekerinin anımsattığı birçok anı vardır aslında kişilerin hafızalarında.
Bu anıların büyük bir kısmı çocukluk yıllarımızla ilişkilidir.
Şeker adeta çocukluk anılarımızı depreştirir.
Bizim geçmişle köprü kurmamıza olanak sağlar.
Mazi bir anda bizleri çocuklaştırmaya yeter.
Bayramlar dayanışma,birlik ve beraberlik ruhunu canlandırır.
Toplum maneviyatını güçlendirir.
Dargınlıklara son verir.
Atalara ve büyüklere saygıyı hatırlatır.
Bu arada büyük/küçük demeden sevgiyi olgunlaştırır.
****
Geçmişte bayramların gerçekten toplum açısından büyük bir anlamı vardı.
Kapitalist anlayış bayramların anlamını farklılaştırdı.
O nedenle nerede o eski bayramlar demekten kendimizi alamıyoruz.
Neden?
Çünkü o eski bayramların tadı şimdilerde hissedilmiyor.
Bizim özlediğimiz bayramların anlamı birazda kendini geleneksel yapıda belli ederdi.
Toplum modernleştikçe ya da post –modern bir anlayışa büründükçe bayramların çizgisi de değişti.
Bu değişim bayramlar açısından hiç de olumlu olmadı.

Ama bütün bunlara rağmen bayramların toplumlara kazandırdığı o yüce manevi duyguyu günümüzde kimse yadsıyamıyor….

 

Bayrama çok az kaldı.

Tatlı alışveriş telaşı başladı bile.

Caddelerin ve alışveriş merkezlerinin kalabalıklaşması sanki bayramın müjdecisi oldu.

Ama çocukların bayramda şekere olan özlemlerinde hiçbir zaman azalma olmayacak.

Bence geçmişten geleceğe değişmeyen tek şey…

Bayramda çocukların şekere gösterdikleri ilgidir.

Bayrama bir kala Arife günüdür.

 

İyi bayramlar dileklerimle…

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Karabük Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın Vefatı 3. Yılında Anılıyor

Yayın: 02.05.2024 18:49
Paylaş:
A+ A-

Karabük Üniversitesi’nin kurucu rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın, yarın vefatının 3. yılında 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda anılacağı öğrenildi.
Koronavirüs (Kovid-19) tedavisi gören AK Parti 26. Dönem Karabük Milletvekili Prof. Dr. Burhanettin Uysal, Ankara’da 3 Mayıs 2021 tarihinde yaşamını yitirmişti. Karabük Üniversitesi’nde dersler veren 54 yaşındaki Prof. Dr. Uysal, bir aydır tedavi gördüğü hastalığa yenik düşmüştü. Memleketi olan Konya’nın Ereğli ilçesinde toprağa verilmişti.
2008-2015 yılları arasında Karabük Üniversitesi rektörlüğü görevini yürüten Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın ismi üniversitenin Ay Yıldızlı Stadyumuna verilmişti.
Karabük Üniversitesi’nde geçtiğimiz yıl yüksek lisans tez konusu olan Prof. Dr. Uysal’ın hayatı, bu yıl saat 11.00’de başlayacak anma programıyla kutlanıyor.
Burhanettin Uysal, Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Mobilya Dekorasyon Bölümü’nde bitirdikten sonra 1992’de lisans eğitimini tamamladı. Ardından Polis Akademisi’nden mezun olarak aynı üniversitede yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. 1989-1994 yılları arasında komiserlik ve emniyet müdürlüğü yapan Uysal, 1994-1997 yılları arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde öğretim görevlisi oldu. 1997-2000 yılları arasında Zonguldak (Karaelmas) Bülent Ecevit Üniversitesi’nde Yrd. Doç. Dr. olarak Safranbolu Meslek Yüksekokulu’nda müdürlük görevinde bulundu. Geleneksel Yapı Süsleme Teknikleri konusunda dersler veren Uysal, 2006 yılında Profesör unvanını aldı. 2008 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Karabük Üniversitesi’ne rektör olarak atandı. Karabük AK Parti Milletvekili aday adayı oldu, üniversiteye istifasını verdi. Ancak aday gösterilmedi. Ardından tekrar aday oldu ve seçimlerde ikinci sıra milletvekili seçildi. 26. Dönem Karabük Milletvekili olarak Karabük’e meclisten hizmet verdi.

Karabük Üniversitesi’nin Prof. Dr. Burhanettin Uysal ismini zeminindeki toprak kayması sebebiyle kapıları pek açılmayan stadyumuna vererek ahde vefasını göstermesi vatandaşların serzenişine sebep oluyor. Vatandaşların, neredeyse kampüse ismini vereceğiniz kurucusunun, stadyuma verilmesi tıpkı, sokak ortasında kılıçla katledilen mimarlık öğrencisi Başak Cengiz’in adının da Mimarlık Fakültesi’nde yaşatılması gibi ayrı bir hata olarak nitelendiriyor. Başak Cengiz için, üniversite kampusu içerisinde inşa edilecek özel bir çeşmeye isminin verilmesi, onun okuma aşkının hala su gibi aktığını ve yaşam hevesinin bir çırpıda elinden alınmasını gözler önüne sereceği bir anıt çeşmede yaşatılması daha uygun görülüyor. Ülke genelinde cinayete kurban giden nice kadınlarımızın da anılacağı bir simge haline getirilmesi ve yaşatılması öneriliyor. Karabük’te bu gibi birçok özel isimlerin, hak ettikleri gibi yaşatılmadığı sitemleri sıkça gündeme geliyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)