BİR HARFİN DEĞİŞTİRDİKLERİ

BİR HARFİN DEĞİŞTİRDİKLERİ

Yayın: 18.09.2022 13:35
Paylaş:
A+ A-

Ağrı ilimize çok yolum düştü. Memleketim Karabük’e vasıl olabilmek için Ağrı’daki Ahmed-i Hâni Havaalanı’nı çok kullandım. Karda, kışta, kıyamette oraya ulaşmak zorlasa da; havaalanına giden araç, sabahleyin arayıp “gitmiyorum!” dese de, gitmek için en mantıklı yer orasıydı. En azından temizdi ve küçüktü. Havaalanı girişindeki kulübede bana ısınma imkânı sağlayan yiğitlere de sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Malazgirt’ten sıla-i rahim için memlekete gelebilmek için önceleri şehirlerarası otobüsleri tercih ettim. Çok yorucu olduğunu tecrübe edince ve bunun böyle olmayacağının künhüne varınca uçan araçları kullanmanın mantıklı olacağını düşündüm. Şimdi, uçakları, aslında uzun yolları aşmanın en mantıklı aracıdır diye düşünüyorum.

Kendi aracımızla da Ağrı-Erzurum yolunu teptiğimiz de oldu. 2022’nin sömestr tatilinde 3 kişi yine Ağrı yolunu kullanalım dedik. Dışarda -30 derece sıcaklık diyemeyeceğim bir soğukluk var. Klima çalışsa da biz ısınamıyoruz. Erzurum’a geçerken havanın ısındığını hissediyoruz ancak. Klima, iki-üç saatte anca kendine geliyor. Kabanlarımız içinde titriyor, ayaklarımızı hissetmediğimizi tecrübe ediyoruz.

Dört yılımız geçti Doğu Anadolu’da. Şimdi kutsal görevimizi Kastamonu Ağlı’da yürüteceğiz. Hayatımızda mekân ismi olarak bir harf değişti. Ağrı; oldu Ağlı. ”Yumuşak g” oldu “l”. Arada 1000 kilometreden fazla fark eden yol var. Bir harf, hayatımızda ne kadar da çok şey değiştiriyor, değil mi dostlar?

Belki de Hz. Ali (Ra) bunun için “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” demiştir. Belki de erdem: “Bir harfteki farkı fark edebilmektir.”

 

Satılmış Ümit ÇETİNKAYA

Öğretmen-Yazar

[email protected]

Ağustos 2022

Karabük

Yorumlar

  1. Hüseyin Ersoy

    Yüreğine, kalemine sağlık Üstadım.

Bir Yanıt Yazın Yanıtı İptal Et

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Güven Hastanesi’nden “Avrupa’nın obezite oranı en yüksek ülkesi Türkiye” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, 18 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteye ilişkin son verilerini değerlendirerek uyarılarda bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirci, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Demirci, özellikle çocuklarda obezite sıklığının erişkinlere göre daha hızlı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Henüz toplum olarak sağlıklı yaşam için beslenmenin ve egzersizin önemini tam kavrayamadık. Genel olarak, yüksek kalorili besleniyoruz. Yemek yemek bizim için hobi ve eğlence niteliğinde. Arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluştuğumuzda planlarımızı yemek üzerine kuruyoruz. Vakit geçirirken, yemek yemeyi seviyoruz. Seçeneklerimiz arasında birlikte yürüyüş yapmak çok fazla tercih edilmiyor. Hala, toplumumuzun bazı kesimlerinde kilolu insanların daha sağlıklı olduğu düşünülmekte. Kültürün, geleneklerin ve adetlerin etkisiyle toplumumuz yemekle arasına mesafe koyamıyor.

– Endokrin bozucu kimyasallar obeziteye yol açıyor

Son zamanlarda tüm dünyada miktarı artan endokrin bozucu kimyasalların da obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Demirci, işlenmiş ve hazır gıdalar konusunda uyarılarda bulundu.

Demirci, endokrin bozucu maddeler arasında, solunan hava, içilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren ve biriken, endokrin sistemini olumsuz etkileyen ve bu etkilerini nesilden nesile aktarabilen kimyasal maddeler olduğuna işaret ederek, “Endokrin bozucu kimyasallardan tamamen uzak kalmak mümkün olmasa da sağlıklı ürünler tüketerek ve hayatımızda plastik kullanımını minimuma indirerek en azında bu zararlı kimyasallara maruziyetimizi elimizden geldiğince azaltmamız gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artığına ve son 20 yıldır obezite artışını durdurabilen bir ülke olmadığına vurgu yapan Demirci, eğer obezite sıklığındaki artış önlemez ise 2035'te dünya nüfusunun yarısından fazlasının kilo fazlalığı ve yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

– “Obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek”

Demirci, sağlık verilerine bakıldığında durumun iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Yıldan yıla daha kötüye doğru gidiyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023 verilerine göre tüm dünyada obezite sıklığı yüzde 14 civarında. Bu yüzdeye, kilo fazlalığı olanları da eklediğimizde yüzde 38'e ulaşıyor. Artış hızı durdurulamaz ise 2035'te dünya nüfusunun yarıdan fazlası kilo fazlalığıyla mücadele etmek zorunda olacak. Ayrıca dikkat çekmek istediğimi önemli bir nokta, obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek. Çocukluk çağı obezitesi de günümüzde bir tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.”

Türkiye açısından durumun biraz daha ciddi boyutta olduğuna vurgu yapan Demirci, “Türkiye İstatistik Kurumu 2022 verilerine göre ülkemizde kilo fazlalığı yüzde 35.6, obezite sıklığımız ise yüzde 20.2. Verilere göre Avrupa'nın obezite oranı en yüksek ülkesiyiz.” bilgisini paylaştı.

Obeziteye karşı başarılı mücadele etmek için farkındalığın artması gerektiğini belirten Demirci, obeziteyle mücadelenin “ülke politikası” olarak benimsenmesi ve sosyal yaşamın sağlığını ön planda tutacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.