Tanışmak birbirine selam vermektir. Barışı salık vermektir. ‘Benden, sadece sana değil, hiç kimseye zarar gelmez’i taahhüt etmektir. Oysa çağımızın sorunlarından biri de birbirimizi tanışmak için bile olsa kâle almamaktır. Bilmem kaç katlı apartmanlardaki bırakın insanları, komşular bile birbirini tanımıyor. Artık, komşu komşunun külüne değil, güler yüzüne muhtaç. İşyerlerinde bile insanlar artık birbirlerini (tanımıyorlar), her iki anlamda da. Size yaşadığım bir olayı anlatayım dostlar. Ankara’da bir iş yerine davetliyiz. Gittik muhabbet ediyoruz. Orada çalışan bir çalışan, bir pop şarkısının da söylediği gibi “Merhaba, merhaba” diyerek bize bir şeyler söylüyor. Evet, anlıyorum bize “hoş geldiniz” dediğini ama tarz-ı muhabbeti ilginç geliyor. Acaba tanışık olduğu iş arkadaşlarına da bu minvalde muamele ediyor, diye sormadan edemiyorum kendime. Metrolardaki kalabalıklar, alabalıklar gibi tek tek yüzüyor gibi geliyor. Elbette metroda muhabbet edelim demiyorum lakin bu kalabalıklar beni yoruyor. Aynı manzume, şehir içi ve şehirlerarası otobüs yolculuklarında da geçerli. Uçak yolculuğunu da unutmayalım. Eğer kadına şiddeti önleyemiyorsak, savaşa hayır diyemiyorsak, mazluma şefkati gösteremiyorsak, zulme uğrayanları, şiddetten kaçanları; esmer-sarışın ayırmadan, en azından kalbimizde barındıramıyorsak, kendimizden başkasını tanımamaktan ötürü bu götürüler başımızda diyebilmeliyiz. “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım/Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz!” diye haykıran Yunus Emre’miz; işleri zorlaştırmadan, kolay kılmanın yolunun şartını belki de tanış olmaktan geçtiğini vurgulamış olamaz mı? Yüce Kitabımız Kur’an’da: “Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.” şeklinde buyuruyor. (Hucurât-13) Birbirimizden farklı olmanın sebebi, belki de tanışmamıza vesile olacağının habercisi diyebilmektir, ne dersiniz? İnsan, önce kendini bilmeli canlar. Çünkü kendini bilenler, kendini bilenleri aramak ve belki de bulmakla yükümlüdürler. Bulmanın garantisi yok, ama aramak; tanış olmak güzel şey, vesselam! "Önce yoldaş, sonra yol" denirken; yola çıkarken tanış olmanın önemi vurgulanmak istenmiştir gibi geliyor insanın aklına, değil mi? İnşallah, yola beraber çıktıklarımızı, yolda karşılaştıklarımızla karıştırmıyoruzdur! Bir de; sonradan “birbirlerini tanımayan insanlar” var ki; onlar, birbirlerini hiç tanımamış insanlar olarak tarihe geçeceklerdir. Satılmış Ümit ÇETİNKAYA Eğitimci-Yazar [email protected] Mart 2022 Manzikert