Bölgenin Sesi Gazetesi
 

Bu Defa MHP’nin Milletvekili Çıkarma Şansı Sıfır”

Yayın: 09.10.2015 10:18
Paylaş:
A+ A-

Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili adayı Av.Erdoğan Dinçel iddialı bir açıklama yaparak,1 Kasım genel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisinin Karabük’ten milletvekili çıkarma şansının sıfır olduğunu söyledi.

Milliyetçi Hareket Partisinden Cumhuriyet Halk Partisine ciddi bir oy kayması olacağını iddia eden Dinçel, “1 Kasım milletvekili seçimleri kapsamında yoğun tempoda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.Şuan partimizde tam anlamıyla birlik beraberlik hakim.Bu yüzdende bu defa milletvekili çıkaran parti Cumhuriyet Halk Partisi olacaktır. Bu konuda iddialıyız.MHP tabanından bize oy verecek çok sayıda arkadaşlarımız var.Birçok sebepten dolayı bu defa MHP’nin Karabük’ten milletvekili çıkarma şansı sıfır.Bu konuda çok iddialıyım” dedi.

ASİT MAHALLESİ SAKİNLERİ; BİZE PARK LAZIM DEĞİL,ZEHİRLENİYORUZ…

Diğer yandan, Karabük belediyesi tarafından geçtiğimiz günlerde hizmete açılan Aşağı Kızılcaören köyü Asit mahallesi park açılışında mahalle sakinleriyle bir süre sohbet etme imkanı bulduğunu belirten Dinçel, “Karabük belediyesi tarafından Aşağı Kızılcaören köyü Asit mahallesinde ki park açılışına bizde katıldık ve açılış sonrası mahalle sakinleriyle sohbet etme imkanı bulduk.Orada ki insanlar çok üzgünler.Bize park lazım değil,biz burada ölüyoruz,biz burada zehirleniyoruz diyorlar.Yıllardır çöplük sorununa çözüm bulunmadığından yakınıyorlar.Bilindiği gibi Cumhuriyet Halk Partisi Asit mahallesini yıllardır tehdit altında bırakan çöplük olayı ile yakından ilgilendi.Konu meclis gündemine taşındı.Ancak yetkililer bir türlü çözüm bulmadılar. Soruyorum size insan hayatından daha önemli ne olabilir.Bana göre de buraya park yapmak yerine öncelikli olarak burada yaşayan insanlarımızın çöplük sorununu çözelim” açıklamasına yer verdi.

GENEL BAŞKANIMIZ VE PARTİ YETKİLİLERİMZ KARABÜK’E GELECEK

1 Kasım seçimleri kapsamında Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri ve parti yetkilileri Muharrem İnce, Gürsel Tekin ve Enis Berberoğlu’nun birer hafta aralıklarda Karabük’e geleceğini bildiren Dinçel, “Parti yetkililerimiz Sayın Muharrem İnce, Sayın Gürsel Tekin ve Sayın Enis Berberoğlu önümüzde ki günlerden itibaren belirli aralıklarla Karabük’e gelerek seçim çalışmalarına katılacaklar.Yine sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’da büyük ihtimalle son hafta Karabük’te olacaklar” ifadelerine yer verdi.

2 kişi görüş bildirdi

  1. KAMPOLLSKY

    MHP’nin Karabük’te milletvekili çıkarma şansı SIFIR. Evet doğru. ancak diğer bir doğru da CHP’nin Karabük’te milletvekili çıkarma şansının da SIFIR olduğu.

  2. Cemal çetin

    Erdoğan bey isterseniz iddiaya girelim Ahmet Göbek şahit olsun.
    Chp 3 Parti olacak.
    Siz gerçi geçen seçimde 2 Parti olamazsak istifa ederim demiştiniz.
    Istifa edip CHP adayı olarak sozunuzde durdunuz
    Şimdide aynı sözü verin
    CHP 3 parti olursa Siyaseti bırakın.
    Chp Bayramdan kurtuldu
    Sizde yenilerin önünü açın.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

PSİKOLOG DİLBAZ’DAN MUTLU EVLİLİK İÇİN İPUÇLARI

Yayın: 28.09.2023 11:18
Paylaş:
A+ A-

PSİKOLOG DİLBAZ’DAN MUTLU EVLİLİK İÇİN İPUÇLARI

Psikolog Pedagog Peri Dilbaz, “Birlikte Miras” programının bu haftaki konu başlığı evlilikte iletişim oldu. Dilbaz: “Evlenmeden önce âşık olduğumuz için kaçırdığımız birçok konu var. Evlenme yoluna giren gençler, önce kendi ailesiyle olan iletişime bakılması gerekir. İleride de bu hayatımıza aldığımız kişiye yansıyor. Örneğin, ailede saygısız, küfürlü konuştuğu bir kız kardeşi ya da annesi var ise ilerde eşine de yansıtacaktır. Bu davranışı öncesinde fark edip çözersek sorunu kaldırmış oluyoruz. Benim önerim evlenmeden önce mutlaka bir aile danışmanlık hizmeti alınması gerektiğidir. Bu ilişkiler için daha sağlıklı olabilir. Gençlerimiz mutlaka bir danışmanlık almalıdır. Bizim eşimizden beklentilerimiz nelerdir? İyi niyetle evleniyoruz ama mutlaka aile terapisi alınmalıdır. Kızlarımız cinsellik konusunda yanlış yetiştiriliyor. Yasak diyoruz veya doğru düzgün bilgi vermiyoruz. Cinselliğin bir sağlık olduğunu anlatmıyoruz. Aile hakkında cinsellik hakkında danışandan bilgi alabilir. Eksik bilgilerle kadının evlilik yapması eksik bir evlilik oluşturuyor. Dengeli ve bilgili bir evlilik için önce kişinin kendini tanıması, sınırlarını bilmesi, korkularının ne olduğunu ve saygı duygusu ile aslında temelini oluşturmuş oluyor. Mükemmel bir aile tablosu için önce evliliğin temeli oturmalı. Eşlerin aileleri tanışıp, geniş bir aile birlikteliği oluşsun. Evlenince ilk bir yıl içerisinde hemen çocuk yapmayıp önce çiftlerin kendilerini ve ailelerini tanıması çok önemlidir.”

EŞİ YOK SAYMAK

Psikolog Dilbaz: “Örneğin haşlanmış yumurta sevmeyen bir erkeğin önüne yine haşlanmış yumurta yapılarak kahvaltıya getirilmesi onun için kadının zihnini hiç yormadığını göstermektedir. Burada karşı tarafın isteklerini hiç dinlemiyoruz. Bencilce, öfkeli ve saygısız davranıyoruz. Bu sadece kadın için değil, erkek içinde böyledir. Karşı tarafın sınırlarına, kişiliğine, isteklerine, duygu ve düşüncelerine saygı duymuyoruz. Yeri geldiğinde susmamız gerekiyor. Hemen sinirlendiğinizde öfkeli olarak konuşmamak gerekir. Öfkenizi dengede tutun, öfkenizin belirli bir süre geçmesini bekleyin. Bizim halkımızda yemekten sonra çay demlenir. Çayı içmek için nasıl beklenirse, öfkenizin de dinmesi ve öfkenin biraz soğuması gerekir. Mekanı değiştirin. Biraz birbirinize zaman tanıyın. Gerginim ve bu gerginliğimi sana yansıtmak istemiyorum, diyebilmesiniz. Birbirinize müsaade edin. Susmak bir zarafettir. Sakin bir şekilde ifade edeceksin, bundan rahatsızlık duyduğunu izah edeceksin. Ben daha iyi bilirim diliyle değil. Biz diyebilmek önemlidir.”

TERBİYE EĞİTİMDEN ÖNCE GELİR

“Evlilik, güven ve sadakat duygusu üzerine kuruludur. Kendisine saygı duymayan, sınırlarını bilmeyen insan kendisinden kaçmaktadır. Özel alanlarımıza saygı duymamız lazım. İzin vermemek gibi bir durum olamaz. Eşler kendi arkadaşlarıyla vakit geçirmelidir. Öyle ki arkadaşlarımızla birlikte iken görüntülü aranmamalıdır. Bu da kişinin kendine olan güvensizliğini gösterir. Bu konuda eşlerin sınırları olmalı. Kimse kimsenin sınırını ihlal etmemelidir. Bu tür kıskançlık gibi duygular kontrol edilebilir. Ama daha önemlisi özsaygımızdır. Biz kendimizden vazgeçtiğimiz an, öz benliğimizi yitirdiğimiz an, ilişkide vazgeçilen oluruz. Kendisine saygı duymayan insan ilişkide vazgeçilen olur. Özsaygıyı ise kendisiyle baş başa kalarak, kendisinden kaçmayarak, kişinin kendi sınırlarını bilmesiyle belirleyecektir. Eğer ilişkide sınırlarınızı aşmıyorsanız, ihlal etmiyorsanız ilişkiniz muazzam uyumlu olur.  Mutlu evlilik, evin masraflarını, işte çocuğun masraflarını karşılamak değildir. Evlilik bir evin faturalarını ödemek değildir. Evlenen çiftlere baktığımda genellikle cinselliği çocuk için düşünüyorlar. Bu doğru değil. Evlilik sadece cinsellikte değildir ama cinsellik çocuk yapmak için de değildir. Bunu sağlıklı yaşamak için istememiz gerektiğini bilmeliyiz. Eşler birbirinin duygu ve düşüncelerine değer vermelidir. Sevmek her şeyi güzelleştirir ve iyileştirir. Sağlıklı ve dengeli sevmek gerekir. Her duyguyu ileri boyutta yaşamamak ve eşinize bunu dozunda göstermelisiniz. Nasıl öfkeyi dengeliyorsak, diğer duygularımızı dengeleyebiliriz. Önce insan evladı olmalıyız. Terbiye eğitimden de önce gelir. Ailede bu terbiye verilmeli, öğretmenlerin okullarda öğretmesi lazım. Aileler çocukları için çok bilinçli olması lazım. Baba eğitimli ise aile eğitimlidir. Anne eğitimli ise toplum eğitimlidir.”

 

KADIN NE İSTEDİĞİNİ BİLMİYOR

Psikolog Dilbaz: “Bizim toplumuzda şiddet çok yaygın. Öfke kontrolü yok. Kadın ne istediğini bilmiyor. Örneğin bir anne evladını okul çıkışında kollarını açmış,  eğilerek birinci sınıftaki çocuğuna şefkatle sarılıyor. Diğer çocuk ise yanından geçerken, bebeksin, sen anneye sarılıyorsun, diyor. Bu çocuk bunu hangi ailede yetişiyor ki bunu bebek diyerek alay konusu etmeye başlıyor. Bizim ince, nazik ve hoşgörülü davranmamız lazım. Erkeklerin nazik olması onların daha güçlü olduğunu gösterir. Anne ve babanı göster bana sana nasıl bir eş olduğunu gösteriyim sana. Bu genetik miras gibi sizde devam ediyor. Bir sorun varsa, onu çözerek evliliğe başlamamız gerekir. Travmamız mı var onu çözerek ilişkiye başlamak gerekir. Özellikle kadınlar kendi sınırlarını bilmiyor. Kadınlar ne istediğini bilmiyor. Bunları bir destek alarak öğrenmesi gerekebilir. Sağlıklı bir iletişimde her şey az ve eser miktarda olmalıdır. Kıskançlık, bencillik ve saygısızlık artık güvensizlik ve sadakatsizliği getirecektir. Eşinizle sohbet, muhabbet edebiliyorsunuz bir ilişkideki en büyük bonustur, en iyi evlilik eşlerin birbiri ile doğrudan iletişim kurabilmesidir.”

ANNE ZİHNİNDE OĞLUNU, KOCASININ YERİNE YERLEŞTİRİYOR

Psikolog Dilbaz: “Eğer anne zamanında eşi ile sorun yaşamış ise o sorunu oğluna sarılarak bastırmışsa zihninde oğlunu kocasının yerine yerleştiriyor. Bu anne kayınvalide olduğunda gelinle çatışma yaşamaya başlıyor. Erkek ailesini dengede tutmalı ve annesini babasını evlilik kapısının dışında tutmayı başarmalıdır. Kızın da kendi ailesini kuracağı yuvasından ayrı tutmalıdır. Anne, evladı evlenince ilişkilerine karışmayı kendine görev sanıyor. Sen bilmezsin ben bilirim. Ego çatışması başlıyor. Bu konuda hatalı düşündüğünü bile göremiyor. Bir eve gelin ya da damat geliyorsa ona bir alan açılması gerekiyor. Onlarında bir sınırı olduğunu ve saygı duyulması gerektiğini görmelidir. O zaman gelini yok saymaya başlıyor. Tıpkı kadının kocasını yok sayması gibi bir karışıklık yaşanıyor. Herkes önüne bakıp, benim hatalarım nelerdir diyerek kendini dinlemesi gerekir. Artık benim yemeklerimi değil, kızımın yemeklerini yemelisin gibi özendirerek ve oğluna bu konuda sen kendi yuvanda mutlu olmalısın diyerek sağlıklı bir anne olarak oğluna izah etmelidir. ” (Esra Oğuzkağan Özkan)