İstanbul’daki kent hayatından sıkılan genç çiftçi, memleketi Kastamonu’ya dönerek kurduğu çiftlik için hayvancılığa başladı.
Kastamonu’nun Azdavay ilçesi Saray köyünde ikamet eden 36 yaşındaki Ümit Muhammed Arslan, 2010 yılında iş bulamadığı gerekçesiyle İstanbul’a taşındı. İstanbul’da bir firmada kalite denetim şefi olarak vazife yaptığı sırada kent hayatından sıkılan Ümit Muhammed Arslan, 2022 yılında ailesini de alarak memleketi Azdavay ilçesine bağlı Saray köyüne dönüş yaptı. Arslan, yaptığı birikimiyle büyükbaş hayvan satın alarak çiftçiliğe başladı. Bir yandan çiftçilik yapan Arslan, öteki yandan hayalini kurduğu çiftlik için de çalışmalara başladı. Arslan, şu anda hayvan sayısının 45 olduğunu belirterek, bu sayıyı arttırmak için uğraş sarf ettiğini ve hayalindeki çiftliği kurmak için de araştırmalar yaptığını kaydetti.

"2010 yılında İstanbul’a gitmek zorunda kaldım"
12 yıl boyunca İstanbul’da çalıştığını kaydeden Ümit Muhammed Arslan, "Bir müddet sonra İstanbul’da geçim koşulları da zorlaştı. Eşim ile birlikte bir karar aldık ve köye gelmeyi istedik. Çünkü çocuklarımız büyüyor. Çocukların okulu var, İstanbul’da ailenizin dışarıya çıkma sorunu var. Çocuklar artık konutta mahpus hayatı yaşamaya başladı. Ben en azından işe gidip geliyorum ancak çocukların dışarıya çıkamaz hale gelince üzülüyorduk. Çocuklar büyüdükçe sarfiyatları de artmaya başladı. Biz de bir karar alıp İstanbul’dan köyümüze göç ettik. Burada hayvancılık yapıyoruz. 2022 yılında hayvancılığa başladık. Hali hazırda annemin, babamın hayvanı vardı, ama benim hiç hayvanım yoktu. Vakitle hayvan sayımızı çoğalttık" dedi.

"İstanbul’a gittiğim günden beri köyüme geri dönmek daima aklımda vardı"
İstanbul’a gittiği günden beri köyüne geri dönmeyi istediğini söz eden Arslan, "Bu hoşluğu bırakıp tekrar İstanbul’a artık gitmek abes olur. Hayvan sayımızı arttırdık, işlerimizi belirli bir evreye getirdik" diye konuştu.

"Eşim, birinci etapta İstanbul’dan Azdavay’a gelme taraftarı değildi"
Eşinin İstanbul’dan Kastamonu’ya dönüş yapmak istemediğini lisana getiren Arslan, "Eşim de vakitle İstanbul’da hayatın zorluklarını gördükçe ortak aldığımız kararla geri döndük. Aşikâr bir mühlet İstanbul’da olduğumuz için ahenk sağlamak sıkıntı oldu. Zira hayvanlarla bir canlıyla uğraşıyorsunuz. Hayvanlarla uğraşmak o kadar zordu ki insan bir kusur yaparım diye tereddütte kalıyor. Hayvancılığın teferruatı çok. Hayvana vereceğiniz farklı bir yiyecek düşünce oluşturabiliyordu. Nihayetinde başardık tüm zorluklara rağmen" formunda konuştu.

"Köye geldiğimde hayvanım yoktu, artık 45 hayvanım var"
Ailesinin hayvanlarına bakarak başladığını belirten Arslan, "Benim hayvanım yoktu. Ailemden kalan hayvan bunlar. Evvelce gelen bir sermaye olduğu için biraz daha köyümde işe rahat başladım. Geldiğimde bu kadar hayvanımız yoktu. Kendi emeklerimizle hayvan sayısını arttırdık. Allah’a şükür şu anda da işimizin başındayız ve devam ettiriyoruz. Köyüme geldiğimde ailemin 15 hayvanı vardı, şu anda hayvan sayımız 45. Ama bu vakitte zarfında kurbanlıklarımız oldu, ortada sattığımız hayvanlarımız oldu. Hastalık sebebiyle ölen hayvanlarımız oldu. Kesim için verdiğimiz hayvanlarımız oldu. Şu andaki 45 hayvanın içerisinde hem besi hem de süt hayvanımda bulunuyor. Ben aslında süt hayvancılığı yapmak istiyorum. Besiye karşı fazla bir merakım yok ancak süt hayvancılığını istiyorum. Zira süt üretebiliyorsunuz, bunun için soğuk süt tankı satın aldık. Sütlerimiz bozulmuyor. İşimizi vakitle geliştirdik, meskene süt getirmiyoruz, ahırdan çıktığı üzere süt direk soğuk süt tankına gidiyor. Sütçü de geliyor biz meskende olalım olmayalım süt tankından sütümüzü alıp gidiyor" sözlerini kullandı.
Kendisine ilişkin bir çiftlik kurma hayali olduğuna dikkat çeken Arslan, "Kendime ilişkin bir çiftlik olsun istiyorum. Fazla bir şey istemiyorum. Hoş bir ahırım olsun, yanında küçük bir meskenim olsun. Ahırda yaklaşık 30 sağmalık cins hayvanım falan olsun. Bunun içinde yavaş yavaş adım atmaya başladım. Ahırı yaptıktan sonra bu işin inşallah devamını getireceğim. İnşallah ahırımın yanında bahçeli hoş bir konutta olsun istiyorum. İnşallah bu hayalimi gerçekleştireceğim. Zira emek veriyoruz, hayvanlarımıza bakıyoruz" dedi.

"Büyükşehirlere gitmeyi bıraksınlar, köylerine geri dönüş yapsınlar"
İnsanların köyüne dönüş yaparak hayvancılıkla uğraşabileceklerini söz eden Arslan, şunları kaydetti:
"İstanbul üzere büyükşehirlerde yaşayan insanların köylerine dönmesini tavsiye ediyorum. Zira İstanbul’da beşerlerle uğraşmaktansa köyümde hayvanlarla uğraşmayı tercih ettim. Zira hayvanlar senin sıkıntısından anlıyor, sende vakitle onların kederinden anlıyorsun. Zira ben onlara ne kadar çok bakarsam onlarda bana karşılığını veriyor. Gelsinler köylerine, özlerine dönsünler. Artık büyükşehirlere gitmeyi bıraksınlar, köylerine geri dönüş yapsınlar."