İstanbul’un Silivri açıklarında meydana gelen ve Sakarya’da da hissedilen depremin öncesinde telefonuna gelen bildirim sayesinde yaşadığı binadan çıkan ve o anları kayıt altına alan gazeteci Recai Yüksel, yaşadıklarını anlattı.
İstanbul’un Silivri açıklarında 23 Nisan günü saat 12.49’da 6.2 büyüklüğünde meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen deprem büyük paniğe yol açtı. Depremden etkilenen illerden Sakarya’da da vatandaşlar sokağa döküldü. Adapazarı ilçesi Alandüzü Mahallesi’nde ikamet eden ve uzun yıllar boyunca gazetecilik yapan Recai Yüksel, yüklediği uygulamanın sarsıntı öncesinde telefonuna bildirim göndermesi sayesinde bina dışına çıkarak vatandaşları uyardı. Sitede kalan bazı vatandaşlarda uyarı ile birlikte evlerinden çıktı. Yüksel ise o anları cep telefonu kamerası ile, "Şu anda gazeteciler sitesindeyiz, az önce bir deprem kaydettik. Öncesinde bir uyarı aldım telefonuma. Birkaç tane daha olacak, inin aşağıya yavaş yavaş" ifadeleri ile kaydetti.
"Gerçekten o 30-40 saniye hayat kurtarıyor"
Yaşadıklarını anlatan gazeteci Recai Yüksel, "Depreme karşı benim bir duyarlılığım var. Benim cep telefonumda birkaç tane deprem uygulaması var. Daha öncesinde de Düzce’de de deprem olmadan bana 30-40 saniye öncesinde uyarı gelmişti. Gerçekten o 30-40 saniye hayat kurtarıyor. En son yaşadığımız İstanbul depremi öncesinde alışveriş için hazırlık yapıyorduk o esnada telefonuma deprem olacak uyarısı geldi. Uyarının ardından evden aşağıya indik, yaklaşık 40 saniye sonra yer sarsılmaya başladı, çöp tenekesinin sallandığını gördüm. Burası TOKİ konutları ve deprem esnasında bir bardak, tabak bile kırılmadı. Uyarı gelmeseydi belki de depremin olduğunu dahi anlamayacaktım. Ben aşağıya indiğimde vatandaşlarda balkonlarındaydı, onları da uyardım. Gazeteciliğin verdiği bir refleks o anları kayıt altına aldım. Tabi uyarının ardından deprem olunca bu sitede diğer oturan vatandaşlarda şaşırdı" dedi.
"Bu uygulamalar daha da geliştirilebilir"
Yüksel, "Deprem, Türkiye’nin bir gerçeği bu depremle yaşamayı öğreneceğiz. Keşke önceden bilsek ama bu 30-40 saniyelik zaman dilimi büyük bir zaman. Çünkü o zaman dilimi içerisinde evinizden dışarıya çıkmanız hayat kurtarabilir. Teknolojik olarak bence bir şeyler yapılmalı. Bu uygulamalar daha da geliştirilebilir. Bugün havanın ne zaman yağacağını, güneş açacağını biliyoruz aynı şekilde depremi de önceden bilmek hayat kurtarabilir, bu uygulamalar yaygınlaştırılmalı" diye konuştu.
"Uyarı ile birlikte hemen dışarıya koştu"
TOKİ konutlarında kalan ve depremle gelen sarsıntıyı fazla hissetmediğini belirten Nurlana Dağcı, asrın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş depremlerinde hasar almayan TOKİ konutlarına dikkat çekerek içinin rahat olduğunu belirtti. Dağcı, "Recai bey bizi uyardı zaten sesini duyunca çok heyecanlandım ve hemen dışarıya koşmaya çalıştım. Evden dışarı çıktığım anda şiddetli sarsıntıyı hissettim. Çıktığımda zaten birçok insan balkonda ve dışarıda korku ile bekliyordu. Özellikle anne olduktan sonra TOKİ’de oturmak beni çok güvende hissettiriyor. Kendimce TOKİ’de oturarak üstüme düşeni yapmış, önlemimi almış oluyorum" şeklinde konuştu.
