Diyaliz Hastası Kadının Küfür Edilerek Servisten İndirildiği İddiası

Diyaliz Hastası Kadının Küfür Edilerek Servisten İndirildiği İddiası

Yayın: 14.10.2018 23:41
Paylaş:
A+ A-

Karabük’te diyaliz hastası olan Elvan Özdağ, diyaliz merkezinden çıktıktan sonra eve gitmek için bindiği servisin şoförü tarafından yarı yolda küfür edilerek indirildiğini iddia etti.

Ovacık ilçesinde yaşayan ve 4 yıldır diyaliz hastası olan 36 yaşındaki Elvan Özdağ, iddiaya göre diyaliz merkezinden çıkarak evine gitmek için bindiği servisin şoförü ile yol güzergahı nedeniyle tartışmaya başladı.

İddiaya göre, Özdağ küfür eden şoför tarafından yolda indirildi. Köpeklerin saldırısına uğrayan ve yardımına jandarma ekiplerinin yetiştiği Özdağ, baygınlık geçirince 112 Acil Sağlık ekiplerince Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.

Yaşadıklarını anlatan Elvan Özdağ, diyaliz merkezinden çıktıktan sonra servise bindiğini belirterek, “Önce Atatürk Mahallesi’nde bir hastayı bıraktık. Sonra Hacılar Obası, Karaköl, Tandır ve Ovacık bırakılacaktı. Sabah servis en son beni aldı. Hastanenin belirlediği yol bu değil. Bugün akşam çıkışında yine en son beni aldı. Buna ben sabahta itiraz ettim. Beni akşam en son bırakırsanız böyle olmaz, dedim. Ovacık yoluna sapıp 5 kilometre gittikten sonra orada köprü başının yukarısında bir mezarlık var. Oraya geldik, bize ‘Haberiniz olsun sabahki güzergah olacak’ dedi. Bende itiraz ettim, beni en son bırakamazsınız, dedim. 4 yıldır bunun savaşını veriyorum, hastanenin belirlemiş olduğu güzergah var. Bu güzergahın dışına hiçbir şoför çıkamaz ama bana servis şoförü kendi istediği güzergahı belirleyeceğini, istediği güzergahtan gideceğini, buna hiçbirimizin itiraz edemeyeceğini söyledi. Böyle bir şey yapamayacağını söyleyip, yaptığı takdirde bu servisle gitmeyeceğimi söyledim. Gitmiyorsan s. git in aşağı, dedi. Bunu söyledi ve açtı kapıyı bende indim. Mezarlığın oraya bıraktı beni gitti. Firma sahibini arıyorum açmıyor, bir daha arıyorum başkası ile görüşüyor. Mesaj atıyorum şoförünüz beni arabadan attı, diyorum, bana dönüş yapmıyor” dedi.
Özdağ, gelen iki köpekten korktuğunu ifade ederek, “İki tane köpek koşmaya başladı arkamdan. Bende yukarı doğru koşarken jandarma arabası denk geldi. Olayı onlara anlattım ve kısa süreli baygınlık geçirmişim. Sanırım tansiyonum düştü, ekmek ve su verdiler. Sonra 112’yi aramışlar, onlarla hastaneye geldim” dedi.

Daha önce de başka bir şoförle yol güzergah sorunu yine yaşadığını dile getiren Özdağ, “Bu gibi olayların yaşanmaması için alınan şoförlerin eğitim düzeyine bakılmasına, caydıracak cezalar istiyorum. Bundan önceki şoför beni söz ve elle taciz etti. Bu belgeleri de sundum ben mahkemeye. Davalarımız daha açılmadı. Servislere ses kaydı istiyorum” diye konuştu.

Özdağ, derdini anlatamadığını, kendisinin nefes almak için 16 saat diyalize girdiğini söyleyerek, yetkililerden yardım istedi.

2 kişi görüş bildirdi

  1. mehmet

    İlk başta belirlenen yol güzergahı ne? güzergah sonradan mı değişmiş.

  2. tonyukuk

    başka bir internet kanalında karabük il sağlık müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada;araç içi görüntü kayıtlarının incelendiği ve jandarmaya teslim edildiği,kadının iddia ettiği gibi herhangi bir küfür olayı yaşanmadığı,kadının kendi isteğiyle araçtan indiği şeklinde açıklama yapılmış.kadının daha önce de başka 2 şoförle mahkemelik olduğu belirtilmiş.Kısaca ruh sağlığı yerinde olmayan bir bacımızın “nasıl kul hakkı yenir” e örnek bir çalışması. hatırlarsanız kabataşta da bir bacımızın üzerine işedilerdi ve bu yalandan birçok kişi nemalandıydı.sonra da kıvırmışlardı (en iyi yaptıkları iş). At yalanı,salla iftirayı nasıl olsa kafandaki türban senin yalan söylemeyeceğine,senin herzaman haklı olacağına,her zaman sana inanılacağına bir delil.Ama araçtaki kamerayı hesap edememişsin dini bütün bacım.Allah bilir daha önceki mahkemelik olduğu 2 şoförde kesin haklıdır ve hala bu bacının iftirasını temizlemek için uğraşıyorlardır.Bu dünyayı bir şekilde geçersiniz de,bu kul hakkıyla cehennem ateşinden nasıl kaçacaksınız….

Bir Yanıt Yazın Yanıtı İptal Et

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kızılırmak Deltası’nda 22 yılda 200 binin üzerinde kuş halkalandı

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 04:24
Paylaş:
A+ A-

SAMSUN (AA) – İLYAS GÜN – Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ornitoloji Araştırma Merkezince 2002'de başlatılan ve aralıksız sürdürülen çalışma sonucunda Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde 200 binin üzerinde kuş halkalaması yapıldı.

Kuşlar, yaygın olmaları, kolay izlenebilmeleri ve her türlü ekosistemde bulunabilmeleri dolayısıyla en yoğun araştırılan canlı grubu özelliğini taşıyor.

Kuş göçü de üzerinde en çok araştırma yapılan konular arasında yer alıyor. Bu amaçla kullanılan yöntemler ve elde edilen bilgiler önemli bilimsel veri sağlıyor.

Samsun'un Bafra, 19 Mayıs ve Alaçam ilçeleri sınırlarında kalan, Kızılırmak'ın Karadeniz'e döküldüğü alanın da içinde yer aldığı 56 bin hektar genişliğindeki Kızılırmak Deltası, Türkiye'nin önemli sulak alanlarının başında geliyor.

“Kuş Cenneti” olarak da bilinen ve Karadeniz sahilinde doğal özelliklerini koruyabilmiş en büyük sulak alan olan delta, irili ufaklı çok sayıdaki gölü, sazlık alanları, ender subasar çayırları, 12 bin hektarı bulan sulak alanları ve barındırdığı canlı türleriyle Türkiye'nin önemli doğal sistemlerinden birini oluşturuyor.

Deltada bugüne kadar aralarında deniz kartalı, tepeli pelikan, kara leylek, turna, balıkçıl ve yağmurcunun da aralarında bulunduğu yaklaşık 140 türün ürediği belirlendi.

Kış döneminde 100 bin dolayında su kuşunun kışladığı delta, bu yönüyle de uluslararası ornitolojik (kuşları inceleyen bilim dalı) öneme sahip bulunuyor.

Nesli tehlikede olan kuş türlerinden cüce karabatak, şah kartal, dikkuyruk, küçük kerkenez ve alboyunlu kaz gibi türler deltada görülen kuşlar arasında yer alıyor.

Büyük deniz düdükçünü, küçük kiraz kuşu ve ak kaşlı kirazkuşu gibi türler ise son 20 yıldır Kızılırmak Deltası'nda da görülebiliyor.

– İlkbahar dönemi halkalama çalışması 3 Haziran'a kadar sürecek

OMÜ Ornitoloji Araştırma Merkezince de Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde bulunan istasyonda göçmen kuşların hareketlerini izlemek için 2002 yılından bu yana kuş halkalama çalışması yürütülüyor.

Yürütülen çalışmalarda geçen yıl sonbahar döneminde yaklaşık 5 bin kuş halkalandı. Bu yıl 15 Mart'ta başlayan ilkbahar dönemi halkalama çalışması ise 3 Haziran'a kadar devam edecek.

Deltada yürütülen çalışmalarda bugüne kadar 200 binin üzerinde kuş halkalanarak göç rotaları ve hareketleri takip edildi.

– Delta içindeki istasyon çevresinde 50 noktada ağ kuruldu

Kızılırmak Deltası'nda 8 yıldır çalışmalara katılan uzman halkalamacı Deniz Oğuz, AA muhabirine, ilkbahar dönemi halkalama çalışmasında bugüne kadar 800'e yakın kuş halkalaması yaptıklarını söyledi.

Delta içindeki istasyon çevresinde 50 farklı noktada ağ kurduklarını belirten Oğuz, “Bu ağlara takılan kuşların önce yaşını ve cinsiyetini öğreniyoruz. Ne kadar vücudunda yağ var, ona bakıyoruz. Bunlar bize göç ile ilgili bilgi veriyor. Kuşların göçe hazır olup olmadığı konusunda birtakım bilgiler elde etmiş oluyoruz. Kanat ve kuyruk uzunluklarını, ağırlığını aldıktan sonra kuşları tekrar doğaya salıyoruz.” dedi.

Halkalamanın önemine değinen Oğuz, şunları kaydetti:

“Halkalama, göçmen kuşların göç rotalarını, Kızılırmak Deltası gibi alanlarda ne çeşit kuş varlığı olduğunu öğrenmemizi sağlıyor. Yani popülasyon bilgileri, göçmen türlerin ne zaman gelip ne zaman gittikleri gibi bilgileri öğrenmemizi sağlıyor. Yine Kızılırmak Deltası gibi kuş popülasyonunun yoğun olduğu yerlerin korunmasını sağlıyor. Türkiye'de halkalama çalışması sadece Ankara, Kocaeli, Antalya, Iğdır ve Samsun'da yapılıyor. Halkalama çalışmasını, 2,5 ay sonbahar ve 2,5 ay ilkbahar olmak üzere toplam 5 ay yapıyoruz. Geçen yıl sonbaharda 5 bin civarında kuş halkalaması yapıldı.”