Ramazan Ayı’nda gerçek beslenmenin değerine dikkat çeken Diyetisyen Okan Güler, "Ramazan pidesi ve hurmanın fazla tüketilmesini önermiyoruz, olumsuz tesirler oluşturabilir" dedi
Ramazan Ayı’nın başlamasıyla bir arada oruç tutan vatandaşlara iftar ve sahurda hakikat beslenme ile ilgili ikazlarda bulunan Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde misyonlu Diyetisyen Okan Güler, "İftar ile sahur ortasında yemek yemezsek yağlanma ve kilo alma riski artar. Bunu önlemek için iftar ile sahur ortasında bir orta öğün eklemek yararlı olacaktır" dedi. Güler Ramazan Ayı’nda sofraların vazgeçilmezi olan Ramazan pidesi ve hurmanın fazla tüketilmesi, olumsuz tesirler oluşturabileceğini tabir etti.
"Sahurda mutlaka ağır bir tüketim istemiyoruz"
Sahurda kahvaltılık eserler tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Okan Güler, "Beslenme konusunda sahurda mutlaka ağır bir tüketim istemiyoruz. Ağır ve yağlı yemekleri katiyetle önermiyoruz. Daha çok kahvaltılık eserleri tercih etmek gerekiyor. Peynir, yumurta, zeytin, domates, salatalık, yeşillik üzere besinler bizim için çok daha hakikat bir seçim olacaktır. Bunun yanında alternatif olarak çorba, yoğurt yahut salata üzere hafif yiyecekler de tüketilebilir. Şayet yemek usulünde bir şeyler düşünüyorsak, zeytinyağlı yemekleri tercih edebiliriz. Lakin bunun dışında yağlı yemeklerden mutlaka kaçınmamız gerekiyor" diye konuştu.
"Sahuru atlamayı katiyen hakikat bulmuyoruz"
Sahur atlamanın hakikat olmadığını belirten Güler, "Ramazan ayında en sık karşılaştığımız durumlardan biri sahuru atlamaktır. Sahuru atlamayı katiyen gerçek bulmuyoruz. Uzun periyodik açlıklar bizim için uygun değildir. Sahuru atladığımız takdirde gün içerisinde kan şekerimiz çok düşebilir. Bunun sonucunda halsizlik, bağışıklık sisteminin zayıflaması üzere sorunlar ortaya çıkabilir. Uzun vadede ise bu durum farklı sıhhat sıkıntılarına yol açabilir. Bu nedenle sahurun atlanmaması çok değerlidir. Su tüketimine de dikkat edilmelidir. İnsanların yaptığı en büyük yanılgılardan biri, sahurda çok ölçüde su tüketmektir. Açıkçası bunun çok fazla yapılmasını önermiyoruz. Bizim için en gerçek metot, iftar ile sahur ortasında su tüketimini eşit bir halde yaymaktır" formunda konuştu.
"Kısa bir mola vermek sindirim açısından yararlı olacaktır"
İftarda yemeğe başladıktan sonra 5-10 dakika orta verilmesinin sindirim açısından gerçek olacağını kaydeden Okan Güler, "İftarda en çok dikkat etmemiz gereken şey, beslenmeye hafif bir formda başlamaktır. Zira iftar sonrasında hastanelere hazımsızlık şikayetiyle yapılan müracaatlar epeyce fazladır. İftara hafif başlamak zorundayız. Zati geleneklerimizde de bu vardır; iftara peynir, hurma, zeytin üzere kahvaltılıklar ile başlanabilir. Bunun dışında çorba üzere sıvı yüklü bir eser tüketilebilir. Bilhassa gün boyunca susuz kalındığı için öncelikle sıvı tüketmek kıymetlidir. Çoğumuz orucumuzu su ile açıyoruz. Su içtikten sonra hurma ve çorba üzere yiyecekler tüketilebilir. Lakin burada değerli bir nokta, iftarda yemek yemeye başlamadan evvel ya da çorba sonrası 5-10 dakika orta vermektir. Örneğin, namaz kılmak üzere kısa bir mola vermek sindirim açısından yararlı olacaktır" sözlerini kullandı.
"Ara öğün bizim için epeyce önemlidir"
İftar ve sahur ortasında ara öğün olması gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Okan Güler, "Tokluk hormonu dediğimiz hormon, yemekten yaklaşık 15-20 dakika sonra salgılanmaya başlar. Şayet bu müddette çok ölçüde yemek tüketirsek, bedenimiz tokluk hissini geç algılar ve bu durum hazımsızlık, şişkinlik, karın ağrısı üzere sorunlara yol açabilir. İftar ile sahur ortasında bir orta öğün tüketilmesini öneriyoruz. Orta öğün bizim için hayli kıymetlidir. Aksi takdirde yalnızca iki ana öğün ile beslenmiş oluruz. Bu da uzun mühlet aç kalmamıza neden olarak bedenin kendini muhafaza moduna almasına yol açar. Böylelikle yağlanma ve kilo alma riski artar. Bunu önlemek için iftar ile sahur ortasında bir orta öğün eklemek yararlı olacaktır" dedi.
"Ramazan pidesi ve hurmanın fazla tüketilmesini önermiyoruz"
Ramazan pidesi ve hurmanın fazla tüketilmemesi konusunda ikazda bulunan Güler, "Ramazan pidesi tüketimine de dikkat edilmelidir. Ramazan pidesi, beyaz undan yapıldığı için başka beyaz ekmeklerle tıpkı kategoride kıymetlendirilebilir. Bu nedenle fazla tüketilmesini önermiyoruz. Fakat tam buğday unu ya da kepekli undan yapılan pideler tercih edilirse, daha sağlıklı bir seçim olabilir. Zira beyaz undan yapılan Ramazan pidesi, kan şekerinin süratli yükselip akabinde süratle düşmesine sebep olabilir. Hurma, kan şekeri dengeleyici bir tesire sahiptir fakat tıpkı vakitte kuru meyvedir. Bu nedenle fazla ölçüde tüketildiğinde kan şekeri üzerinde olumsuz tesirler oluşturabilir. Hakikat ölçüde tüketilmesi gerekir. Danışanlarımıza hurmayı çoklukla yoğurt ile birlikte tüketmelerini öneriyoruz. Yoğurdun içerisine doğrayarak yahut yanına süt ve tarçın ekleyerek tüketmeleri daha sağlıklı bir seçim olacaktır" diye konutşu.