Doğu Karadeniz Bölgesi’nde kırsaldan kentlere yanlışsız göç hareketliliği her geçen yıl artıyor. Bölgede kırsalda yaşayan nüfusun yüzde 17’lere kadar gerilediği belirtilirken, Ortahisar Belediyesi’nin başlattığı üretim seferberliği kapsamında ‘İnsanları doğduğu kentte doyurmak’ temasıyla konferans düzenlendi.
Ortahisar Belediyesi’nin başlattığı üretim seferberliği kapsamında ‘İnsanları doğduğu kentte doyurmak’ temasıyla düzenlenen ‘Kırsalda Üretim ve İstihdam Temelli Kalkınma’ çalıştayı başladı. İki gün sürecek olan çalıştayda, 6 bilim insanı ‘Kırsalda kalkınma, kır-kent bağları, besinin geleceği, üretim sistemleri, ziraî üretim, iklim krizi ve kalkınma’ hususlarında sunumlar yapacak.
Çalıştayın yapıldığı Ortahisar Belediyesi Çok Emelli Salonunun girişinde Trabzon’un yöresel eserlerinin yer aldığı stantlar kurulurken, ‘Kırsalda Üretim ve İstihdam Temelli Kalkınma’ Çalıştayına Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Tarım Orman-İş Sendikası Kurucu Başkanı Şükrü Durmuş, Belediye Lider Yardımcıları Alpaslan Özdemir, Cüneyt Şiddetli ve Mustafa Özer İskender, ORBEL Genel Müdürü Celal Akaç, Trabzon Vilayet Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, Ortahisar Ziraat Odası Başkanı Mustafa Bekar, akademisyenler, ünite müdürleri ve vatandaşlar katıldı.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, üretimi ve üreticiyi her alanda destekleyeceklerini söyledi. İlçede üretimin artırılması tarafında çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Başkan Kaya, “Belediye Başkanı seçildiğim günden bugüne, ‘Trabzon’da insanların hayatına nasıl dokunuruz, bilhassa kırsal mahallelerimizde yaşayan insanlarımızı nasıl üretimin bir kesimi haline getirebiliriz, mesken ekonomilerine katkı yapmalarını nasıl sağlarız?’ diye düşündük. Gün içerisinde belediyecilik faaliyetlerini yapıp akşamları köylere giderek insanlara hayvancılığı, kalkınmayı, üretimi ve üretimin kıymetini anlatmaya çalıştık” dedi.

“O mis üzere eserler artık üretilmez hale geldi”
Köyde yaşayan insanların yüzde 90’ının yumurtayı marketten aldığını belirten Lider Kaya, “Bizim Akoluk’ta bir köy eserleri ve bayan üreticilerimizin satış yaptığı pazarımız var. Kireçhane mahallemizde de bu türlü bir pazar vardı ve biz bu pazarın suramı öncesinde mahallede 3 olan inek sayısının pazarın kurulmasından sonra 50-60’lara çıktığını öğrendik. Niçin? Zira beşerler burada bu farkındalığı kazandı, üretimin yapılması gerektiğini hatırlayan beşerler bilinçlendi ve ayağa kalktı. Kırsaldaki insanlarımız aslında bir şeyler yapmak istiyor. Ancak onlara önayak olacak, onlara bir perspektif çizecek insanlara muhtaçlık duyuyorlar. Bu manada bu çalıştayın çok katkısı olacağına inanıyorum. Trabzon bir turizm kenti, bir kültür kenti, bir sanat kenti, bir tarih kenti olarak tanımlanıyor ancak bu çok kıymetli başlıkların yanında Trabzon aslında geçmişte çok pahalı eserler üreten bir tarım kentiymiş. Yani bizim Akçaabat’ın ürettiği tütünlerin Amerikalara kadar satıldığını biliyoruz. Keza fındık ve çay üretimi kentimizde yapılıyor lakin bunun dışında bilhassa sebzeler, köylerde yaşayan insanların ürettiği birbirinden bedelli o mis üzere eserler artık üretilmez hale geldi. Herkes üretimden koptu. Artık köylerde yaşayan insanların yüzde doksanı yumurtayı marketten alıyor, içme suyuna kadar, yoğurda kadar, süte kadar bütün hayvansal ve ziraî eserleri marketten alıyor. Bu sürdürülebilir bir tablo değil” diye konuştu.

“Köy üretim demektir, üretilen yer demektir”
Köylerin üretiminden koparıldığını kaydeden Lider Kaya, “Biz Türkiye’nin üreterek ayağa kalkmasını istiyoruz. Ve bütün insanlarımızı da üretimin bir modülü haline getirmek istiyoruz. Hangi noktada, hangi takviyeye gereksinimleri varsa bu dayanağı sonuna kadar verme kararlılığındayız. Beşerler üretmek zorunda, her şeyi hazır alan, her şeyi tüketen bir toplum olmaktan uzaklaşıp artık bir üretim toplumu haline gelmek zorundayız. Her şeyi dışarıdan alan bir ülke haline geldik. Büyük Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘Köylü milletin efendisidir’ derken boşuna dememiş. Zira köy üretim demektir, üretilen yer demektir. Ancak biz bütün köylerimizi maalesef üretimden kopardık. Ne oldu? Üretim olmayınca üretilen eserler kıymetinin karşılığını bulmayınca beşerler kent merkezlerine akın etmek zorunda kaldı. Kentler içinden çıkılmaz bir karmaşanın yaşandığı yerler haline geldi. Hasebiyle köylerimizde bilhassa kırsal mahallelerimizde, tarım yerlerimizde tekrar ziraî faaliyetleri, bu cins çalışmaları başlatırsak lokal idareler olarak üretenlere gerekli dayanakları verirsek, üreten beşerler, ürettiğinin pahasını, karşılığını görürse Türkiye tekrar bir ayağa kalkış süreci yaşayabilir. Biz de yerelde bunu başlatma gayesiyle bu çalıştayı düzenledik” sözlerini kullandı.
Protokol konuşmalarının akabinde Kırsalda Üretim ve İstihdam Temelli Kalkınma Çalıştayına geçildi. Çalıştayın birinci gününde Prof. Dr. Ali İsmet Demirsoy ‘iklim krizi ve kalkınma’, Prof. Dr. Bülent Gölçubuk ‘kırsal kalkınma’, Prof. Dr. Okan Gaytancıoğlu ‘tarımsal üretim’, Prof. Dr. Kenan Ok ‘karma üretim sistemleri’, Doç. Dr. Bahar Yenigül ‘kır-kent ilişkileri’ ve Prof. Dr. Mustafa Bayram ise ‘gıdanın geleceği’ hususlarında akademik sunumlar gerçekleştirdi.
Çalıştayın ikinci gününde de akademisyenler tarafından seminerlere devam edilecek.