Emanetim Safranbolu Belgesel Film Galası Yapıldı

Emanetim Safranbolu Belgesel Film Galası Yapıldı

Yayın: 14.03.2019 19:53
Paylaş:
A+ A-

Safranbolu’nun UNESCO Dünya Miras Listesine dâhil oluşunun 25. yılı münasebeti ile ilan edilen “2019 Karabük Kültür Buluşmaları ve Sanat Buluşmaları” kapsamında, TRT tarafından hazırlanan ve Yönetmenliğini Nuh Bağcı’nın yaptığı “Emanetim Safranbolu” adlı belgesel filmin gala gösterimi Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Konferans Salonunda yapıldı.

Gala programına, Karabük Valisi Fuat Güler, Mülkiye Başmüfettişi İzzettin Küçük, Karabük Milletvekilleri Niyazi Güneş ve Hüseyin Avni Aksoy, Vali yardımcısı İsmail Bayata, AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Mehmet Ceylan, TRT Genel Müdür yardımcısı Tuncay Yürekli, Safranbolu Kaymakamı ve Belediye Başkanı Dr. Fatih Ürkmezer, KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, Siyasi Parti ve STK Temsilcileri, vatandaşlar ve çok sayıda basın mensubu katıldı.

Verilen kokteylin ardından Gala Programının açılış konuşmasını yapan Safranbolu Kaymakamı ve Belediye Başkanı Dr. Fatih Ürkmezer, “Safranbolu’nun UNESCO Dünya Miras Listesine dâhil oluşunun 25. Yılı ve Karabük Kültür Buluşmaları ve Sanat Buluşmaları münasebeti ile TRT tarafından hazırlanan Emanetim Safranbolu belgesel film galası için bir aradayız” dedi.

Hazırlanan belgeselde birçok insanın emeği olduğunu, yine bu belgeselin Safranbolu’nun UNESCO Miras Listesine girmesinde önemli bir faaliyet alanı olan kültür sanat etkinliklerinde önemli bir nokta olduğunu ifade eden Ürkmezer; “ bu belgeselin hayata geçmesinde elbet ki en büyük destek Kültür ve Turizm Bakanlığından geldi. Yine TRT’nin desteği ve bu projeyi sahiplenmesi bizim için çok önemli. Bu, TRT’nin bir Dünya Miras Kenti olan Safranbolu’ya verdiği önemi gösteriyor. Bu vesile ile Safranbolu’yu tüm dünyaya tanıtmak için emek harcaması bizleri ziyadesi ile mutlu ediyor. Bu nedenle en başta Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile TRT’ye teşekkür ediyorum. Yine başta Sayın Yönetmenimiz olmak üzere bütün ekibin büyük emekleri var. Onlara teşekkür ediyorum. Şu an Rize Valisi olarak görev yapan Sayın Kemal Çeber’e teşekkür ediyorum. Aytekin Kuş ve İbrahim Canpulat beyefendinin emeği büyüktür. Elbette ki Karabük Valiliği ve Kültür Turizm Müdürlüğüne, Safranbolu halkına ve Safranbolu’nun bu gün Dünya Miras Listesine girmesinde vesile olan bütün Safranbolulu hemşerilerime teşekkürü borç biliyorum ” diye konuştu.

Yaklaşık 2 yıldır Safranbolu Kaymakamlığı ve Belediye Başkanlığı görevini ifa ettiğini belirten Ürkmezer; “ Safranbolu’da görev yapmak benim için çok büyük bir gurur ve onur. İnşallah gelecek kuşaklara da bizler aldığımızdan daha iyisini bırakmak nasip olur. Bu belgeselin gelecek kuşaklara güzel bir hatıra olacağına inanıyor, bu vesile ile bir kez daha emeği olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Daha önce Safranbolu Kaymakamlığı ve Karabük Valiliği görevlerinde bulunmuş olan İzzettin Küçük ise “Safranbolu’ya bir daha gelmek ve sizlerle birlikte olmak gerçekten mutluluk verici. İnsanı tazeliyor, yeniliyor, güçlendiriyor. Buraya gelen herkesin de bunu hissettiğini düşünüyorum Tarihi bir yere gelmek sadece tarihi bir eseri görmek değildir. İlk görüşte o dinginliği, huzuru, sükûneti hissediyorsunuz. Çünkü bu şehri inşa eden akıl bunların üzerine kurmuştur bu şehri. Burada görev yaptığım süre zarfında hep bunu gördüm. Komşuya olan saygıyı gördüm. Bu şehir kaderine el koymuş, bu şehrin bütün heybeti ile ayakta durması için hayatını adamış insanlarla bu güne gelmiş. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, yaşayanlara sağlıklı bir ömür diliyorum. Ben bu vesile ile böyle güzel bir programa davet ettikleri için Sayın Valimize, Rize Valimize, TRT’nin Sayın Genel Müdür Yardımcımıza, Turizm Bakanlığımıza, çok değerli Kaymakamımıza ve bu şehrin insanlarına teşekkür ediyorum” dedi.

TRT Genel Müdür Yardımcısı Tuncay Yürekli ise yaptığı konuşmada, “ Öncelikle böylesi tarihi güzelliklere sahip olan Safranbolu’ya bizleri davet ettiğiniz için teşekkür ediyorum. TRT olarak bizler geçmişte olduğu gibi bu günde kültürü, geleneği ve sanatı yayarak ülke mirasını yeni nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Ülkemizin kadım tarihinden, milletimizin ruh ve gönül dünyasından beslenen TRT, Türk Milletini tarih boyunca güçlü ve yıkılmaz kılan güçlerin başında milli ve manevi değerlerin de geldiğini bilerek hareket ediyor. Ekimizden aldığım bilgilerden de Safranbolu’da güzel ve bereketli bir çekim süreci geçirmişler. Bu nedenle ayrıca mutluyuz. Belgeselin ortaya çıkmasın emeği olan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Rize Valisi Kemal Çeber’in anlamlı mesajının ardından son olarak Karabük Valisi Fuat Gürel konuştu.

Göreve başlayalı yaklaşık 5 ay olduğunu ifade eden Gürel, “ Safranbolu ne söylenirse az diyebileceğimiz kıymetli bir yer. Zamanımızın büyük bir bölümünü o tarihi kentin içerisinde geçirdiğimiz eşsiz bir kent. Böyle bir kentin kaybolmasını önleyen Safranbolululara ve yöneticilerine teşekkür ediyorum. Bu güzel belgesel eğer ortaya çıkmışsa, bu güzel belgeselin malzemesini koruyan zamanın Belediye Başkanlarını, Kaymakamlarını, yöneticilerini yad etmek istiyorum. Bakınız Sayın Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz günlerde yüksek binalardan yakınırken Safranbolu ve Beypazarı’ndan söz etti. Bu şehirleri yeniden kuramazsınız. Bu şehirler geçmişimizden bizlere emanet bırakıldı. İnşallah gelecek nesillere de aynı şekilde ulaştırmak gayretindeyiz. Bu belgesel de onu göreceğimizi umut ediyorum. Bu tür çalışmaların hazırlanmasında pek çok kişinin emeği var. Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, TRT Genel Müdürlüğümüze, Kaymakamlığımıza, Belediye Başkanlığımıza, değerli yönetmenimize, Aytekin Kuş beyefendiye ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum “ dedi.

Konuşmaların ardından TRT tarafından hazırlanan Yönetmenliğini Nuh Bağcının üstlendiği “ Emanetim Safranbolu “ belgesel filmi izlendi.

Uzun süre alkışlanan Emanetim Safranbolu Belgesel Filminin ardından TRT Genel Müdür Yardımcısı Tuncay Yürekli, Yönetmen Nuh Bağcı, Kameramanlar Çetin Altınsoy ve Aziz Danyıldız ve Kurgu Ülkü Yerlikartal’a Protokol Üyeleri tarafından plaket takdim edildi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Güven Hastanesi’nden “Avrupa’nın obezite oranı en yüksek ülkesi Türkiye” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, 18 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteye ilişkin son verilerini değerlendirerek uyarılarda bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirci, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Demirci, özellikle çocuklarda obezite sıklığının erişkinlere göre daha hızlı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Henüz toplum olarak sağlıklı yaşam için beslenmenin ve egzersizin önemini tam kavrayamadık. Genel olarak, yüksek kalorili besleniyoruz. Yemek yemek bizim için hobi ve eğlence niteliğinde. Arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluştuğumuzda planlarımızı yemek üzerine kuruyoruz. Vakit geçirirken, yemek yemeyi seviyoruz. Seçeneklerimiz arasında birlikte yürüyüş yapmak çok fazla tercih edilmiyor. Hala, toplumumuzun bazı kesimlerinde kilolu insanların daha sağlıklı olduğu düşünülmekte. Kültürün, geleneklerin ve adetlerin etkisiyle toplumumuz yemekle arasına mesafe koyamıyor.

– Endokrin bozucu kimyasallar obeziteye yol açıyor

Son zamanlarda tüm dünyada miktarı artan endokrin bozucu kimyasalların da obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Demirci, işlenmiş ve hazır gıdalar konusunda uyarılarda bulundu.

Demirci, endokrin bozucu maddeler arasında, solunan hava, içilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren ve biriken, endokrin sistemini olumsuz etkileyen ve bu etkilerini nesilden nesile aktarabilen kimyasal maddeler olduğuna işaret ederek, “Endokrin bozucu kimyasallardan tamamen uzak kalmak mümkün olmasa da sağlıklı ürünler tüketerek ve hayatımızda plastik kullanımını minimuma indirerek en azında bu zararlı kimyasallara maruziyetimizi elimizden geldiğince azaltmamız gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artığına ve son 20 yıldır obezite artışını durdurabilen bir ülke olmadığına vurgu yapan Demirci, eğer obezite sıklığındaki artış önlemez ise 2035'te dünya nüfusunun yarısından fazlasının kilo fazlalığı ve yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

– “Obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek”

Demirci, sağlık verilerine bakıldığında durumun iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Yıldan yıla daha kötüye doğru gidiyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023 verilerine göre tüm dünyada obezite sıklığı yüzde 14 civarında. Bu yüzdeye, kilo fazlalığı olanları da eklediğimizde yüzde 38'e ulaşıyor. Artış hızı durdurulamaz ise 2035'te dünya nüfusunun yarıdan fazlası kilo fazlalığıyla mücadele etmek zorunda olacak. Ayrıca dikkat çekmek istediğimi önemli bir nokta, obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek. Çocukluk çağı obezitesi de günümüzde bir tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.”

Türkiye açısından durumun biraz daha ciddi boyutta olduğuna vurgu yapan Demirci, “Türkiye İstatistik Kurumu 2022 verilerine göre ülkemizde kilo fazlalığı yüzde 35.6, obezite sıklığımız ise yüzde 20.2. Verilere göre Avrupa'nın obezite oranı en yüksek ülkesiyiz.” bilgisini paylaştı.

Obeziteye karşı başarılı mücadele etmek için farkındalığın artması gerektiğini belirten Demirci, obeziteyle mücadelenin “ülke politikası” olarak benimsenmesi ve sosyal yaşamın sağlığını ön planda tutacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.